Meclis´in tatile girmesiyle siyaset yaz arası verdi. Havaların da ısınmasıyla insanlarımız tatil beldelerini doldurmaya başladı. Bu tatil molası,görünür siyasi çalışmalar için geçerli. Tatile çıkan siyasetçiler ikili-çoklu görüşmelerine devam etmekte. Özellikle yeni parti çalışmasında olanlar yoğun olarak görüşmelerine devam ediyorlar. Bu kategoriye girenler Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu cepheleri.
Kısaca Davutoğlu cephesi ile ilgili düşüncelerimi aktarayım: Davutoğlu´nun kuracağı partiyle ilgili olarak, Tayyip Erdoğan´ın yönlendirdiği ifade ediliyor ve böylece Ali Babacan´ın kuracağı partiye gidecek oyların bölünmesi için stratejik amaçlı olarak kurulacağı ifade ediliyor. Ben, sayın Davutoğlu´nun böyle bir ikili oyunun içinde olacağını sanmıyorum. Ama bu gelişmeyi Ak partinin kullanacağı aşikar. Hem ?stratejik açıdan kurduruluyor´ fikrini yaymak isteyecek ve hem de hedefe alıp kötüleyecekler.
Yeni partinin sessizliğinin ürkütmesi konusu aslında Ali Babacan´ın kuracağı partiyle ilgili.
Bunu nereden anlıyoruz ve nasıl böyle net konuşabiliyoruz?
Uzun zamandır gözlemlediğim ve sürekli olarak test ettiğim bir durum var:
Siyasete bakıp çekirdekte, merkezde düşünülen, planlanan konuları öğrenmek istiyorsanız, Hürriyet gazetesine ve Abdülkadir Selvi´ye bakmanız önemli fikir verir. Bu durum Selvi´nin çok yerinde tespitler ve analizler yapmasından değil; kamuoyuna duyurulması gereken bilgilerin onun aracılığıyla yayılıyor olmasından kaynaklanıyor.
Çekirdek ve merkezin dış halkalarında olan insanların fikirleri, psikolojileri ve hayata bakışlarını öğrenmek istiyorsanız da Türkiye, Akşam, Ülke TV ve 24 TV gibi haber kaynaklarına bakmanız güzel fikirler verir.
Yeni parti, yani Ali Babacan´ın kuracağı partiyle ilgili bütün değerlendirmeleri, uzakta olsam da, ben de bu haber kaynaklarının satır aralarından ediniyorum. Çok iyi tanıdığınız çevrenin neleri nasıl düşündüğünü ve insan psikolojisini biraz olsun biliyorsanız, bu çok zor bir durum değil.
Selvi´nin satırlarından çıkan, yeni parti çalışmasının sessizliğinin Ak partiyi ürküttüğü.
Bu korkuyu Selvi satırlarına taşıdı mı? Tabii ki hayır.
Peki nereden ve nasıl anlıyoruz?
?Erdoğan´ın kitlelere hitap edeceği yurt gezileri bize bir anlamda yeni siyaset tarzına ilişkin ipuçlarını verecek´ diye yazmış Selvi.
Bu ne demek? Aslında yeni siyaset tarzı şekillendi. Tayyip Erdoğan, yeni siyaset tarzına dair ipuçları verecek pozisyonda değil. Onun yeni siyaset tarzına ilişkin ipuçları vereceğini yazmak, onun hala daha ?siyaseti şekillendiriyor´ durumunu devam ettiriyor olduğunu topluma kabul ettirme çabasıdır.
?Erdoğan, şu sıralar kurulacak olan yeni partilere odaklanma durumda. ?Ümmeti bölecekler? dedi. Gül, Babacan ve Davutoğlu´na kırgın olduğunu ifade etti. ?Tarih olacaklar, boş çuval gibi devrilecekler? ifadesi yine ona ait. Ama netice itibarıyla 31 Mart´ta İstanbul´un binde 1.3´le kaybedildiği bir sistemde, Erdoğan´ın yeni partilere karşı bir önlem alması gerekiyor´demiş Selvi.
Bu cümle bize aslında şunu söylüyor: Daha evvel ?Ümmeti bölecekler´ söylemi bir önlem almaydı ama bu tutmadı. Çünkü İstanbul, Ankara ve birçok il kaybedildi. 23 Hazirana kadar olan süreçte ?ümmeti bölecekler´, tarih olacaklar, boş çuval gibi devrilecekler´ söylemlerine insanımız kıymet vermedi. Selvi, sanki ilk olarak bir önlem alınıyormuş gibi yazarak, aslında tutmayan önlemi unutturmaya çalışıyor.
Selvi yazısının sonunda da stratejik planı bize sunuyor:
? Erdoğan´ın kurulacak partileri iki noktadan hedef alması bekleniyor.
1- (Özellikle Amerikan-İngiliz tezgâhını işaret ederek) Yabancı birtakım mihrakların oyununa alet oluyorlar. Ümmeti bölecekler.
2- AK Parti döneminde cumhurbaşkanlığı, başbakanlık ve bakanlıklar yaptılar. Şimdi davamıza ihanet ediyorlar, bizi sırtımızdan hançerliyorlar.
Erdoğan, yeni partileri erken doğuma zorluyor´
Bu, aslında bir hedef şaşırtmaca.
Daha önce tutmayan söylemi tekrar yapacak diye söylemek, yeni partileri yanlış planlar yapmaya kanalize etmektir.
Tayyip Erdoğan yeni dönemde bu söylemi tekrarlamayacak. Yeni dönemde daha yumuşak bir dil kullanarak, toplumu kucaklamaya çalışacak.
Selvi son cümlesinde gerçeği bize sunmuş aslında. Tayyip Erdoğan, yeni dönemde daha yumuşak bir dil kullanarak, Ali Babacan´ın kuracağı partiye ?ülkemizin sorunları için sizler de çözümlerinizi sunun´ diyerek onları dostane tavırla aceleye getirmeye çalışacak. Aceleyle hareket ederek, yanlışlıklar yapmalarını sağlamayı hedefleyecek. Selvi´nin deyimiyle ?yeni partiyi erken doğuma zorlayacak´.
Ali Babacan ve yeni partiyi kurmayı amaçlayan kişiler stratejik düşünebilen, ilk-orta-son planları yapan ve duygularıyla hareket etmeyen insanlar. Bu yüzden de onlar Erdoğan´ın bu planını çok iyi okuyarak, stratejilerinde bunu olumlu hale getireceklerdir.
Ak partinin yeni dönemdeki ikili oyunu ile yeni parti çalışmasında olan Ali Babacan´ın ekibi arasındaki en temel fark da bu zaten:
?Günü kurtarmak ve seçim kazanmak için ikili planlar yapmak,
Ülkenin sorunlarına ayakları yere basar çözümler sunarak, erdemli bir siyasetle ülkenin geleceğini sağlam temellere çekmek´.
Sevgi ve Bilgiyle kalın
