Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Türkiye, İsveç, Finlandiya, PKK/PYD’nin gayretiyle rahatlıkla anlaşmaya vardı

İbrahim Güçlü, NATO üyesi olmak isteyen İsveç ve Finlandiya ile Türkiye arasında imzalanan Madrid mutabakatının, salt PKK/PYD’ye yönelik olduğunu ve İsveç’te yaşayan Kürtlere yönelik bir olumsuzluk içermediğini belirtiyor.

Türkiye, İsveç, Finlandiya, PKK/PYD’nin gayretiyle rahatlıkla anlaşmaya vardı

Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmeye başlamasından sonra; İskandinavya ülkeleri olan İsveç ve Finlandiya devletlerinde de güvenlik endişesi gelişmeye başladı. Her iki devlet bir dönem önce kendi güvenliklerini garanti altına almak için; NATO’ya üyeliği konusunda karar aldılar ve NATO’ya resmi müracaatta bulundular.

NATO üyesi devletler ve en başta da ABD, İsveç ve Finlandiya’nın bu kararlarından dolayı çok memnun oldu. ABD daha çok memnun oldu. Çünkü ABD, Rusya - Ukrayna savaşından sonra, her zaman rahatlıkla söz geçiremediği Avrupa devletlerini NATO kanalıyla kontrol altına alma stratejisinin yürümekte olmasını sevinçle karşılaması oldukça doğaldı.

Buna karşılık, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üye olmak için parlamentolarında karar almaları ve NATO’ya resmi müracaatlarından sonra, Türk devletinin güçlü ve sert muhalefetiyle karşılaştılar. Türk devleti, İsveç ve Finlandiya’nın PKK/PYD ilişkilerinden dolayı taleplerde bulundu. Türk devletinin bu tutumu İsveç ve Finlandiya başta olmak üzere tüm NATO üyesi ülkelerinde ilk planda şok etkisi yaptı. Zamanla NATO Genel Sekreteri’nin Türk devleti lehindeki açıklamaları, soruna daha soğukkanlı yaklaşılmasına yardımcı oldu. Türk devletinin bu talep ve tutumunun açığa çıkmasından sonra, diplomatik heyetlerin görüşmeleri yoğunlaştı. Bütün diplomatik ilişkilere rağmen, kendi talep ve isteklerinden vazgeçmedi.

Türk devleti, İsveç ve Finlandiya’dan istediklerini yazılı ve kamuoyu düzeyinde yaptıkları tartışmalarla açıkça ifade etti. Çok ağır koşullar ileri sürdü. Doğal olarak bu ileri sürülen talepler ve şartlar yoğun tartışmalara yol açtı.

PKK/PYD ÜÇ DEVLETİN İMDADINA YETİŞTİ

İsveç ve Finlandiya, ilk başlarda Türk devletinin talep ve istekleri karşısında büyük şaşkınlık içine girdi. Kendisine yol bulmakta zorluk çektiği görülüyordu. Ne yapacaklarını bilemez durumdaydılar. Tam da bu şaşkınlık döneminde her üç devletin imdadına PKK/PYD yetişti. PKK/PYD, hiçbir dönemde olmadık şekilde İsveç, Finlandiya, tüm Avrupa ülkelerinde olağanüstü ve abartılı eylemler yapmaya başladı. PKK/PYD, eylem yaptıkça Türk devleti İsveç ve Finlandiya’ya baskılarını artırdı.

PKK/PYD’nin eylemleri, taraflar açısından olgunlaşmayı, sonuca varmayı kolaylaştırır şartları sağladı. İsveç ve Finlandiya, Türk devletinin taleplerini kabul eder duruma geldi.

SON NATO TOPLANTISINDA ANLAŞMA SAĞLANDI VE MUHTIRA İMZALANDI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö, İsveç Başbakanı Magdalena Andersson ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in katıldığı dörtlü görüşmenin ardından Türk, Finlandiya ve İsveç devletleri arasında "Üçlü Muhtıra" imzalandı. İspanya'nın başkenti Madrid'de NATO Zirvesinin yapıldığı IFEMA Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen dörtlü görüşmenin ardından hazırlanan "Üçlü Muhtıra"ya Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto, İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde imza attı. İmza töreni, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Niinistö, İsveç Başbakanı Andersson ve NATO Genel Sekreteri Stoltenberg huzurunda gerçekleşti.

Taraflar arasında imzalanan anlaşmanın metni özetle şöyle:

1-"(…) Müstakbel NATO müttefikleri olarak Finlandiya ve İsveç, milli güvenliğine yönelik tüm tehditlere karşı Türkiye'ye tam destek verirler. Bu çerçevede, Finlandiya ve İsveç, PYD/YPG ve Türkiye'de FETÖ olarak tanımlanan örgüte destek sağlamayacaklardır. Türkiye de milli güvenliklerine yönelik tüm tehditlere karşı Finlandiya ve İsveç'e tam destek verir.

2-“(…)Finlandiya ve İsveç, PKK'nın yasaklanmış bir terör örgütü olduğunu teyit eder. Finlandiya ve İsveç, PKK ve diğer tüm terörist örgütlerin, bunların uzantılarının faaliyetleri ile iltisaklı kuruluşlar ve paravan örgütler içerisinde yer alan veya bu terör örgütleriyle bağlantısı bulunan şahısların faaliyetlerini engelleyeceklerini taahhüt eder. Türkiye, Finlandiya ve İsveç bu terör örgütlerinin faaliyetlerini engellemek amacıyla aralarındaki iş birliğini artırmaya karar vermişlerdir. Finlandiya ve İsveç, bu terör örgütlerinin emellerini reddeder.

3-"(…) Türkiye, Finlandiya ve İsveç aralarında artık hiçbir milli silah ambargosu bulunmadığını teyit ederler. (…)

4-"Terörizmle, örgütlü suçlar ve diğer ortak sınamalarla mücadelede mutabakat temelinde iş birliğini geliştirmek için kolluk kuvvetlerini ve istihbarat kuruluşlarını da içeren her düzeyde hükûmetlerarası yapılandırılmış bir diyalog ve iş birliği mekanizması tesis edeceklerdir. (….)

5-“Finlandiya ve İsveç, Avrupa İade Sözleşmesi'yle uyumlu biçimde, Türkiye tarafından sağlanan bilgi, delil ve istihbaratı dikkate alarak Türkiye'nin terör zanlılarına dair sınır dışı veya iade taleplerini ivedilikle ve bütün boyutlarıyla işleme koyacak ve Türkiye'yle iade ve güvenlik iş birliğini geliştirmek için gerekli ikili ahdi düzenlemeler yapacaklardır.

6-"Finlandiya ve İsveç, 5. paragrafta kayıt altına alındığı çerçevede, PKK terör örgütünün ve bütün uzantıları ile iltisaklı kuruluşlarının ve paravan örgütlerinin para toplama ve eleman devşirme faaliyetlerine yönelik soruşturma başlatacak ve bunları yasaklayacaklardır. (…)

7-"(…) Türkiye, Finlandiya ve İsveç Dışişleri, İçişleri ve Adalet Bakanlıkları, istihbarat servisleri ve güvenlik kurumlarından uzmanların katılımıyla bir Daimi Ortak Mekanizma tesis edeceklerdir. Daimi Ortak Mekanizma diğer ülkelerin katılımına açık olacaktır. Türkiye, NATO'nun açık kapı politikasına uzun zamandır devam eden desteğini teyit eder ve Madrid Zirvesi'nde Finlandiya ve İsveç'in NATO üyesi olmak üzere davet edilmelerine desteğini ifade eder."

Anlaşma metni incelendiği zaman, Türk devletinin önemli kazanımlar elde ettiği ve mevziler kazandığı rahatlıkla görülür.

TÜRK DEVLETİ, İSVEÇ VE FİNLANDİYA’YA TAVIR ALIRKEN AYNI ZAMANDA ABD VE TÜM BATI’YA DA GÖNDERME YAPIYORDU

Türk devleti, İsveç ve Finlandiya’ya ilişkin açıklamalar yaparken de açıkça ABD ve tüm Batı devletlerine de eleştirilerle gönderme yapıyordu. Yapılan anlaşma, ABD ve Batı için bağlayıcı olmazsa bile, NATO üyeleri olarak ahlaki anlamda onları ilgilendiren ve bağlayan konumdadır. Özellikle de ABD’nin Suriye’de PYD ile yürüttüğü vekâlet savaşının geleceğinin alacağı yön ve rengi izleyerek görmek, Türk devleti ABD ilişkilerinin bu anlaşmadan sonra nasıl bir yapı kazanacağı da önemli olacaktır.

BU ANLAŞMA İSVEÇ’TEKİ KÜRTLERİN HAKLARINA ZARAR VERMEZ VE VEREMEZ

Türk devleti, İsveç ve Finlandiya arasından yapılan antlaşmanın, Kürtlere zarar vereceğiyle ilgili endişeler var. Bu endişeler yerinde değildir. Anlaşma Kürtlerle ilgili bir antlaşma değildir. PKK/PYD ile ilgili bir antlaşmadır. İsveç demokratik rejiminin, Kürtlerle ilgili kazanılmış haklardan vazgeçmesi ve devamından geri adım atması olanaklı değildir.

Bu anlaşmaya, Kürtleri ve PKK/PYD’yi ayırarak bakmak gerekir. Kürtlerle, PKK/PYD ayrıştırılarak bakılırsa, sonucun Kürtlerin genel çıkarlarının ve haklarının aleyhine olmayacağı rahatlıkla görülür.



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER