Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Türk-Amerikan ilişkilerinde Pompeo dönemi

Amberin Zaman- 08.04.2018

Türk-Amerikan ilişkilerinde Pompeo dönemi

ABD dışişleri bakanlığının yeni patronu Mike Pompeo, Türkiye´ye nasıl yaklaşacak? Rex Tillerson´un son günlerde benimsediği yumuşaklık politikasını mı sürdürecek? Yoksa Türkiye´nin Amerika´ya yönelik agresif tutumu karşısında sertleşecek mi?

Henüz CIA başkanlığına getirilmeden Cumhuriyetçi kongre üyesi olan Pompeo 15 Temmuz darbe kalkışmasının hemen ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP iktidarı konusundaki düşüncelerini net şekilde ortaya koydu. Sonradan sildiği bir tweet´de Türkiye´nin ?tıpkı İran gibi´ bir ?İslami diktatörlük´olduğunu savundu.

İnsanlar resmi görevi geldiklerinde elbette meselelere daha pragmatik yaklaşıyorlar. Pompeo da son günlerde Türkiye´ye reva görülen ?Mısır benzeri´ idare edilmesi gereken otoriter rejim politikasını devam ettirir.

Ne var ki Pompeo´nun özel dünyasıyla ilgili kritik bir detay var. O da şu: Pompeo İzmir´de bir buçuk yıldır tutuklu bulunan Pastör Andrew Brunson´nın bağlı olduğu Evanjelik Protestan Kilisesi´nin çatısı altında faaliyet gösteren Eastminster kilisesine üye. Washington´a taşınmadan Kansas eyaletinde bulunan Eastminster´da ?Deacon´ yani kilise ve cemaat işlerinde gönüllü olarak papaza yardım eden diyakon görevinde bulunmuş. Kilisede pazar günleri çocuklara ders vermiş.

Dolayısıyla Kongre´de aynı profildeki üyelerin sahip olduğu?Brunson Ankara tarafından rehin tutuluyor? görüşünü paylaşıyor olması sürpriz olmaz.

Bunlardan Cumhuriyetçi senatör Lankford ve Demokrat senatör Jean Shaheen Brunson´un ?hukuka aykırı´ şekilde cezaevinde tutulmasına neden olan Türk yetkililerinin ABD´ye giriş yasağı getirilmesi konusunda bir yaptırım maddesine imza atmışlardı. Ancak dışişleri bakanlığının telkinleriyle bu maddeyi geri çektiler.

Nedeni ise Brunson´un 16 Nisan´da ilk kez hakim önüne çıkıyor olması. Washington Brunson´un Deniz Yücel benzer şekilde serbest bırakılıp ülkesine dönmesine izin verileceği umudunu besliyor.

Güvenilir kaynaklardan edindiğim bilgiye göre Brunson adına kampanya yürüten ve aynı zamanda Başkan Trump´ın en güven duyduğu hukuk müşavirleri arasında yer alan Jay Sekulow da diplomasiye zaman tanımasını istiyor.

Peki ya Brunson salınmazsa? Washington merkezli Demokrasileri Savunma Vakfı´nda kıdemli uzman olan eski CHP milletvekili Aykan Erdemir´e göre eğer 16 Nisan´da Brunson´ın tutukluluğu devam ederse ?ikili ilişkilerde yeni bir dönem başlayacak denilebilir.?

Diken´e konuşan Erdemir sözlerini şöyle sürdürdü: ?Bu dönemde siyaset sahnesinde iki yeni ismin, Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ve Uluslararası Dini Özgürlükler Özel Temsilcisi Büyükelçi Sam Brownback´in sahnede olmasını da dikkate almak gerekiyor. Her iki isim de inanç özgürlükleri noktasında büyük hassasiyetleri olan yetkililer. 16 Nisan sonrasında ABD Kongresi ve kamuoyundan gelecek yoğun tepkileri dizginlemek için yoğun çaba harcayacaklarını sanmıyorum. Aksine Erdoğan´ın rehine diplomasisini farklı kanallardan daha da sıklıkla gündeme getirmeleri şaşırtıcı olmaz.?

16 Nisan´da nasıl bir sonuç çıkar bilinmez ancak Trump´ın Suriye´den IŞİD ile mücadele biter bitmez Pentagon´a verdiği çıkma emri Ankara ile ilişkileri rahatlatması bekleniyor. Washington çevrelerinde çekilme takvimi artık aylarla telaffuz ediliyor.

Fakat Türkiye´nin Zeytin Dalı müdahalesi bu takvimi sarkıtıyor.

IŞİD´e karşı mücadelede motor güç olan YPG, binlerce militanını Afrin ve Menbiç´e kaydırmak zorunda kaldı. IŞİD´e karşı operasyonlara ara verildi.

Trump´ın geri çekilme kararıyla birlikte Türkiye YPG´ye yönelik operasyonlarını sonlandırır mı bilinmez. Ancak şurası aşikar: IŞİD kalıcı biçimde yok edilmeden ABD Suriye´den geri çekilirse bunun faturası Kürtlerle birlikte IŞİD´in defalarca hedef aldığı Türkiye´ye patlar.

 
Diken


Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz