Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Torun: Otokratlaşan rejimlerde de demokratikleşme olacak

Gelecek Partisi Genel Sekreteri Cemalettin Kani Torun KARAR TV'de Elif Çakır ve Yıldıray Oğur'un konuğu oldu. Gündemin öne çıkan başlıklarını değerlendirdi.

Torun: Otokratlaşan rejimlerde de demokratikleşme olacak

KARAR Yazarları Yıldıray Oğur ve Elif Çakır'ın sorularını yanıtlayan Gelecek Partisi Genel Sekreteri Kani Torun, Altılı muhalefet masasının büyük umut olduğunu belirtti. Bakan aflarına ilişkin, ''Bunları atayan zatın affını istiyoruz, onun için hemen seçim olmasını istiyoruz dolayısıyla millet affetsin kendisini'' ifadelerini kullandı. Torun Rusya Ukrayna savaşının sonucunun olumlu yanının, Otokratlaşan rejimlerde de demokratikleşmenin olacağını sözlerine ekledi.

 

Konu ile ilgilivideonun linki https://youtu.be/6iVhd98PGmI

 

TARIM BAKANLIĞININ PLANLI BİR ÇALIŞMASI OLMUYOR

Zam haberlerinin gündeme gelmesiyle marketlerde yoğun "yağ kuyrukları" oluştu. Yağ kuyruklarının iktidarın yönetememesinin bir sunucu olduğunu dile getiren Torun, ''Türkiye'de ciddi bir tarım sorunu var, pandemi de bunu açığa çıkardı. Kara yollarına, geçmediğimiz köprülere harcadığımız paralar kadar tarıma para harcasaydık bugün bu sıkıntıları çekmiyor olurduk. 21. yüzyılda dünyanın en büyük sorunu gıda ve su olacak. Asfalt yol olmadan yaşayabilirsiniz ama yiyecek ve su olmadan yaşayamazsınız. Afrika'nın bir çok ülkesinde bulundum ve bunu gördüm. Türkiye gitgide kuraklaşıyor. Özellikle Orta Anadolu, Doğu ve Güneydoğu'da kuraklık artışı hayra alamet değil. Gerekli yatırım ve planlama yapılmadığı için bir sene soğan fazlalığı olur, diğer sene başka bir fazlalık. Tarım Bakanlığı'nın planlı bir çalışması olmuyor. Her konuda günlük çalışıldığı için, yağ konusunda da gelinen nokta bu. Vatandaş telaşla bir kaç teneke alınca yağ kıtlığı oluşmuş oldu'' dedi. Torun sözlerine şöyle devam etti:

''Şimdide bu konuda çalışması gerekiyor. Çiftçi birkaç nedenle mağdur durumda. Bir ne üreteceğini bilemiyor. Ürettiği malı gelecek yıl zararına satıyor. Devlet planlama için gerekli, neyin ne kadar ihtiyaç olduğunu tespit etmeli. Vatandaş kafasına göre yaptığında bazen bir şey fazlalığı bazen de kıtlık oluyor. Toprak mahsulleri eliyle gelecek yıl için çiftçiye taban fiyatı verilmeli, çiftçi önünü görmeli. Çiftçinin maliyeti karşılayacak ve önünü görecek taban fiyatı ile teşvik edilmeli ki gelecek yıl bu kuyrukları görmeyelim.''

BAKANLARI ATAYAN ZATIN AFFINI İSTİYORUZ

Cumhurbaşkanı Kararı ile görevden af talebi kabul edilen Bekir Pakdemirli'den boşalan Tarım ve Orman Bakanlığına Vahit Kirişci atandı. Pakdemirli'nin görevden affını istediğini bilmediği gündeme gelirken konuya ilişkin Torun, ''Artık bakanların sözleri eskisi kadar etki uyandırmıyor. Bakanlar eskiden siyasiydi ve hesap verdikleri makam büyük ölçüde meclis ve halktı. Şimdi tamamen sekreterler ve sadece Beştepe'deki zata hesap veriyorlar. Onların şuandaki kaygısı Beştepe'yi ikna etmek, halkı değil. 2018'de başlayan yeni yönetimle şahsımın kabinesi bakanlarının af istediğinden de haberi olmuyor. Bu kadar başarısız bir bakanı 4 sene tutmakta bir başarı'' şeklinde konuştu.

Torun sözlerine şunları ekledi:

''Bu sistem sorunu 2018'de Türkiye'de uygulanmaya başlayan tek adam sistemi, aslında başarısız olan bakandan çok o bakanı oraya getiren, affeden yeni bakanı getiren iradedir. Başarı da başarısızlık da ona yazıyor. Bugünün dünyasında, bilgi çağında, bilginin, danışmanın, istişarenin bu kadar aşağılandığı bir yönetimde başarı beklemek mümkün değil. Bunları atayan zatın affını istiyoruz, onun için hemen seçim olmasını istiyoruz dolayısıyla millet affetsin kendisini. Bu sistem olmadan başarı mümkün değil.''

PARTİLERİN BİR ARAYA GELMESİ BÜYÜK BİR UMUTTU

Altılı masanın bir araya gelmesinin büyük bir umut oluşturduğunu belirten Torun, ''Bu kadar kutuplaştırılmış bir ülkede 6 farklı görüşün büyük ölçüde temelde 3 farkı siyasi geleneğin yani milliyetçi, seküler ve muhafazakar geleneğin temsil edildiği partilerin bir araya gelmesi büyük bir umuttu. Mutabakatta en önemli şey meclisin güçlendirilmesidir. Son tahlilde millet iradesinin temsil yeri meclistir. Güçlü ve millet adına hesap sorabilen bir meclis idarecilerin bu kadar layüsel haline gelmesini önler. Herkese bir gün değil görevde iken hesap sorulması önemli. Çağdaş bir demokraside en önemli şey hesap verilebilirliktir. Bu sistemde başbakan ve bakanlar meclise hesap vermelidir. Anket firmalarının söylediği, millet iktidarı göndermek istiyor ama muhalefet henüz güven vermiyor, çözüm önerileri yok. Bu bir başlangıçtır. Muhalefet sisteme yönelik bir çözüm önerisi sundu. Yarın ekonomi gibi dış politika gibi konularda çözüm önerileri sunacaklar o zaman vatandaşta güven oluşturacak ve iktidara hazır diyecek. Bu acıdan da çok önemli'' ifadelerini kullandı.

OTOKRATLAŞAN REJİMLERDE DE DEMOKRATİKLEŞME OLACAK

Rusya Ukrayna savaşının bazı olumlu sonuçlar da doğuracağına vurgu yapan Torun, ''Bugün yapılan yaptırımlar Kırım ihlakında yapılsaydı Putin bu kadar cesaret alamazdı. Ağır ekonomik yaptırımlar var. Elindeki en büyük güç gaz ve petrol. İçeride de ciddi bir muhalefet var. Ben daha fazla sürdürebileceğini sanıyorum. Nükleer tehdit konusundan, Rus devleti Putin'in deliliğine müsaade etmez. Putin'den vazgeçerler devletten vazgeçmezler. Ukrayna iyi direnirse bir şekilde Rusya buradan büyük bir zararla çıkacak. Uzun vadede Rus-Çin aksını da etkileyecek. Çin'e de ders oldu. Tayland konusunda ayağını denk alması gerektiğini anladı. Uluslararası bir ambargoyu Çin'de kaldırmaz. Kendi kendime yeterim anlayışı, Kuzey Kore haline gelmek marifet değil'' dedi.

Torun sözlerine şunları ekledi:

''Ben burada olumlu bazı sonuçlar bekliyorum. Bu demokrasi otokrasi ikilemine dönüşecek. Demokratik ülkelerin karşısında olan otokratik ülkeler, özgürlükçü ve baskı rejimleri arasında bir seçim yapacak. Dolayısıyla hür dünya kavramı demokratik rejimlerin ayakta kalmasına yol açacak. Batıdaki aşırı ırkçı sağ partiler kısa sürede ciddi güç kaybına uğrayacak. Burası bir demokrasi kampı olursa güçlü otokratların yaşama şansı olmayacak. Macaristan'da Orban, Türkiye'de Erdoğan, Polonya'da Duda gibi kişilerinde kendilerine çeki düzen vermesi ve ülkelerin daha demokratikleşmesi anlamına gelecektir. Türkiye nasıl NATO'ya girerek demokrasiye geçtiyse, Rus tehdidi de vardı, aynı şekilde bu kampta olmak zorunda kalacak. Otokratlaşan rejimlerde de bir demokratikleşmenin olacağı kanısındayım. Bunlar olumlu gelişmeler olacaktır.''



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER