Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

TERÖRLE MÜCADELE TÜRKİYE'YE İHALE EDİLDİ..

Milli Gazete'den Abdülkadir ÖZKAN'IN "KONUYA DAİR" ANALİZİ...

TERÖRLE MÜCADELE TÜRKİYE

Bölgemizin bir terör bataklığına dönüştürüldüğünü, bunu yapanların da küresel güçler olduğunu bir kez daha tekrara gerek var mı bilmiyorum ama bu gerçeğin herkes tarafından görülmesi ve Türkiye olarak kararlarımızı ona göre almak durumundayız. Yani, terör örgütlerini Afganistan başta olmak üzere İran, Irak, Türkiye ve Suriye’nin başına saran başta ABD olmak üzere küresel güçlerdir. Bu güçler özellikle son yıllarda Suriye’deki varlıklarını terörle mücadele olarak izah ettiler. Hatta terörle mücadele dendiğinde sürekli olarak bölgeyi IŞİD terör örgütünden temizlemek için üsler oluşturduklarını, bölgeye asker yığdıklarını her platformda dile getirdiler. Yani, bölgeyi IŞİD’den temizleyecek kurtarıcı pozlarına büründüler. Ne var ki, sadece IŞİD’le değil bölgemizdeki YPG/PYD/PKK terör örgütleri ile mücadele konusunda da bir takım sözler verdiler. Tüm bu açıklamalar hep fos çıktı. Bir bakıma kandırmaca ve oyalamaca ile terör örgütlerine zaman kazandırdılar. Böylece bölgede pek çok terörist sadece kıyafet değiştirerek varlığını sürdürdü/sürdürüyor.

Küresel güçlerden yapılan açıklamaların aksine Milli Savunma Bakanı Akar TBMM Bütçe Plan Komisyonu’nda yaptığı konuşmada işin aslını şöyle açıklıyordu:

 “Türkiye’nin önceliği IŞİD’e karşı mücadeleyi küresel koalisyon ile birlikte yapmaktı. Ancak, Türk Silahlı Kuvvetleri, harekâtı tek başına yapmak zorunda kaldı.”

Sanıyorum Akar’ın bu açıklamasının hiçbir izaha ihtiyacı yok. Hemen her alanda olduğu gibi küresel güçler IŞİD konusunda da ikiyüzlü, samimiyetten uzak bir tavır sergilemiş ve IŞİD’le mücadelede diğerleri ile mücadelede olduğu gibi Türkiye’ye ihale edilmiştir. Bu hususta şüphe yoktur. Ancak, bu tespitin ardından atılması gereken adımlar ve yeni aldatmalara kanmamak, alınması gereken tedbirler hususunda atılmış bir adım görülmüyor. Çünkü terörle mücadele hususunda söz konusu ülkeler Türkiye’yi yalnız bırakmış, ülkemizin geleceğini tehlikeye atacak bir tavır sergilemişlerdir. O zaman bizim de bu ülkelerle ilişkilerimizde yeni bir düzenlemeye gitmemiz gerekmez mi? Hiç olmazsa samimiyetsizliklerine karşı cevap niteliğinde yeni bir tutum belirlemek zorunlu olmaz mıydı? Peki, bu tespitlere rağmen Türkiye’nin tutumunda düne göre bir değişiklik söz konusu oldu mu? Bildiğimiz kadarıyla hiçbir değişiklik olmadı. İktidar yanlısı medya her fırsatta, ‘Her istediğimizi aldık’,  şeklinde yayınları sürdürdüler ama ‘Neler aldık?’ sorusunun da ciddi bir cevabı olmadı. Buna karşı Milli Savunma Bakanı Akar, “IŞİD’le mücadelemizde tek başımıza kaldık” diyerek bir gerçeği dile getiriyor. Elbette, gerçeği görmek ve bilmek önemlidir. Ancak, bu gerçeği bilmek ve görmek yöneticilere bir vazifeler ve sorumluluklar yükler.

Görünen o ki, küresel güçlerden istediklerimizi alabilmiş değiliz. Alabilmiş olsaydık terörle mücadelede tek başımıza bırakılmamamız gerekirdi. Ayrıca, terör örgütlerini İslam ülkelerinin başına saranlardan terörle mücadele konusunda samimi bir tavır sergilemelerini beklemek de gerçekçi olmazdı. Bu bakımdan özellikle IŞİD ile mücadelede tek başımıza bırakılmış olmamızın da sürpriz bir yanı yoktur. Unutulmamalıdır ki, akrep sokar, bunu da tabiatı gereği yapar. Böyle olunca da niçin soktuğunu sorgulamanın fazla bir anlamı kalmaz. Diyebiliriz ki, dünyanın neresinde bir çatışma ve katliam varsa bu olayların arkasında Haçlı-Siyonist ittifakının olduğunu görmek zor değildir. Bu bakımdan söz konusu ittifak ile yürümek alışkanlığından vazgeçmediğimiz sürece daha pek çok aldatılma ve yanılma yaşayacağız demektir.



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz