Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Terör uzmanı Coşkun Başbuğ Erbil saldırısını değerlendirdi

Ayşe Sonuşen dün yaşanan Erbil saldırısı ile ilgili terör uzmanı Coşkun Başbuğ ile röportaj yaptı. Çoşkun Başbuğ verdiği röportajda Erbil saldırısını değerlendirdi.

Terör uzmanı Coşkun Başbuğ Erbil saldırısını değerlendirdi

1994 Yılından bu yana Türk diplomatlarını hedef alan bir saldırı yapılmıyordu. Bugün Erbil´de gerçekleştirilen saldırıyı nasıl okumalıyız? Bu saldırılar yeniden mi başlıyor, devamı gelecek mi?

Hatırlayalaım, PKK terör örgütü saldırılarına başlamadan, Asala terör örgütü sahnedeydi ve doğrudan Türk diplomatları hedef alan, Türk dış işlerini hedef alan inanılmaz saldırılar yaptı.Bu eli kanlı örgütün saldırıları bıçak gibi kesildi. Örgüt bir anda buharlaştı ve o sahneden çekildiği anda da biz PKK  denilen eli kanlı bir başka örgütle karşı karşıya kaldık. PKK terör örgütünün sahneye çıkışıyla Asala terör örgütünün arasında bir bayrak yarışı olduğunu söylemek mümkün. Yani biri Asala´nın fişini çekti, PKK´nın fişini taktı.  Daha sonra bu eli kanlı örgüt propoganda maksatlı  suçsuz, çocuk, öğretmen, kadın, çoban, mühendis ne varsa yaktı yıktı. Bu propoganda dönemi bittikten sonra da silahlı kuvvetlerin saldırılarıyla yüzyüze geldik. Karakolları, mehmetçiği hedef alan hain saldırılar yapıldı. Örgüt bununla geçindi ve beslendi. Fakat özellikle 15 Temmuz´dan sonra elde edilen başarıyla artık bitme noktasına geldi örgüt. Dİkkat ederseniz o bitmenin verdiği panik ve telaşla adeta bir kısır döngü yaşayarak başa döndü. Yani tekrar şu son birkaç haftada bebekleri, anneleri, masum insanları katletmeye başladı. Burada ötgütün o kısır döngü içinde başa döndüğünü rahatlıkla görebiliyoruz.

Son günlerde terörle mücadelede önemli adımlar atıldı. Kandil´de başarılar elde edildi. Bu saldırıyla Türkiye´ye nasıl bir mesaj verilmek isteniyor ve bu saldırının ardında hangi devletler var?

İsrail, Amerika ve Avrupa´daki emperyal güçler. - İngiltere, Fransa, Almanya- Bunlar da aynı telaş içerisinde, aynı kısır döngüyü onlar da yaşıyor. PKK terör örgütü bitme noktasında olduğu için onun fişini çekip tekrar Asala´nın  fişini takma gibi bir gayret içindeler demiştik. Türk diplomatlarına yapılan bu saldırı aslında bir başlangıç. Devamı gelir mi göreceğiz muhtemelen devam edecektir.  Biz eskisinden çok daha fazla hatta hiç olmadığı kadar kurumlarla işbirliği içerisindeyiz dolayısıyla eskiden olduğu gibi Fetö´nün de desteğiyle bu tip saldırıların yapılması çok zor. Bu saldırılarda başarıya ulaşılamayacağı için de karşı tarafın herhangi bir hedefe ulaşması çok zor. Bu tabi onların bu saldırılardan vazgeçeceğini göstermez. Biz devlet olarak tedbirleri arttıracağız. Bunları önlemek için her türlü yolu deneyeceğiz. Karşı taraf da kan dolu propogandasından vazgeçmeyecek. Bu bir terörle mücadele sonunda kazanan elbette biz olacağız.

Girilen kısır döngünün verdiği telaşla emperyal güç merkezlerinin harekete geçtiği ve bu saldırının arkaplanında yer aldığını söylüyorsunuz taşeronalrı kullanarak. Sizce Türkiye´ye veirlmeye çalışılan mesaj nedir?

Bunlar tamamen bölünmüş bir  Türkiye, Büyük İsrail Projesi´ni hayata geçirme. Bu projenin safhaları var. Kürdistan ve Ermenistan´a, aynı bölgeyi, iki yere vaad ediyorlar. Hangisine vermeyi hedefliyorlarsa tüm bunların aslında temel hedefi Akdeniz´i içine alan, enerjiyi kontrol edebildikleri Büyük İsrail dedikleri ama dışarıya adına Büyük Ortadoğu Projesi diye bahsettikleri bir projeyi hayata geçirmek. Nihai hedef bu. Hedefe ulaşmak için planın safhaları olan bölümlere doğru büyük bir saldırı var.  Ancak Türkiye´nin Suriye´den çıkarak Irak´ı kapsayan ve Akdeniz´e de sıçrayacağı aşikar olan süreçte bu planı yerle bir ettiğini  söyleyebiliriz. Tüm bunlar zaten Türkiye´yi baş hedefe koyarak, en büyük tehdit Türkiye diyorlar çünkü bu planı sekteye uğratan şu an için tek ülke türkiye.

Peki tekrar saldırıya dönelim. Saldırının yapıldığı bölgeye bakacak olursak niçin özellikle Erbil seçildi?

Soru çok güzel. Neden erbil? Erbil´in seçilmesinin tek sebebi Neçirvan Barzani´nin,Türkiye´ye yaptığı ziyraret ve terörle mücadeledeki işbirliği. Neçirvan Barzani, hatırlayacaksınız yeni başkan ve törenle Türkiye´ye çok üst düzey katılımla iştirak etti. Barzani, başkan olarak ilk yurtdışı ziyaretini Türkiye´ye yaptı ki çok önemlidir bu diplomaside. Erdoğan´ı ve Türkiye´yi öncelikli seçti yani. Nasıl ki ABD başkanı seçildiğinde ilk olarak o anki gündem nerede ağırlıktaysa oraya doğru bir yönelim gösterir ki ağırlıkla İsrail´dir, bu da aynı şekilde okunmalı. Bu aslında verilen bir mesajdır. Şimdi aynı mesajı Neçirvan Barzani verdi.Ben, Türkiye´ye yakınlaşacağım ve işbirliğine gideceğim diye.İşte bugünkü saldırının temel sebebi bu. Yani altını çiziyorum asla Pençe Harekatı değil. Asla Suriye´deki olaylar değil. Öyle yorumluyorlar ama bu yanlış bir yorum. Bu saldırının tek hedefi Irak Merkezi Yönetimi ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi ile son bir ayda yaşadığımız diplomatik temaslardaki yakınlaşma. Bunun da gelecekte büyüyerek devam etmesinin yarattığı tedirginlik onlar açısından. İşte bunu durdurmak için Erbil hedef seçildi. Amaç bakın  sizin işbiriği yaptığınız yer , diplomatik görevlileri katleden katil bir yapıdır mesajı vermek. Dolayısıyla Türkiye bu oyuna gelme ki Irak Kürt Bölgesel Yönetimi´nden yapılan açıklamalar da bu yönde yani saldırıları PKK´nın üstlenmediği şekilde duyumlar aldık. Saldırıda faillerin yakalanacağını tahmin edebiliyorum ancak yakalansa da zaten arka plandaki esas güce uluşamayız. Çünkü profesyonel bir istihbarat teşkilatının yaptığı bir saldırı bu. Görünen taşeron yapıdır ama onlara sadece tetiğe basmek kalır. Bunun altyapısını oluşturan, bölgedeki derin istihbaratlara ulaşan; kimler geliyor, hangi restoranı kullanıyorlar, ne zaman geliyorlar, gibi bir çok çalışma yürütülmüş. Bunu da yapabilecek güçteki tek yapı devletlerin istihbarat teşkilatları. Dolayısıyla bu istihbarat teşkilatları, bu çalışmaları yaptıktan sonra elde ettikleri bilgileri operasyona dönüştürür ve sadece tetiğe basacak şekilde işi devreder ve çekilir.

Son olarak, Ankara´nın bundan sonraki adamlarıı neler olmalı?

Ankara, eskiden planladığı ne varsa aynen uygulamaya devam etmeli ve  ediyor da. Diyarbakır´dan jetler havalandı bunu Pençe harekatıyla ilişkilendirlenler oluyor ama hayır Pençe Harekatı normal sürecinde devam eden bir operasyon ve o jetlerin havalanması operasyonun bir parçasıydı. Türkiye zaten büyük devlet olmanın verdiği olgunlukla Pençe Harekatına hiçbir şey olmamış gibi devam ettirecek. Ayrıca bu iki devletin ilişkileri de zede almadan devam edecektir. Dolayısıyla bugünkü saldırı hedefine ulaşamayacaktır.

Kaynak: dunyabulteni.net



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER