Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Tarihte Bugün... İlk Türkçe hutbe bundan 82 yıl önce okunmuştu

Cumhuriyet döneminde İlk Türkçe hutbe İstanbul Süleymaniye Camii'nde okundu.

Tarihte Bugün... İlk Türkçe hutbe bundan 82 yıl önce okunmuştu

Hz.Muhammed (S.A.V.)’in Medine’ye hicretinden sonra, başta farz olan “Cuma” ve “Bayram Namazları”nda olmak üzere, hutbe okunması günümüze kadar süregelen önemli bir vecibedir. Yüzyıllar boyunca Müslüman ülkelerde, cemaatle yani topluca kılınan bu namazlarda hutbelerin Arapça okunması bir gelenek halini almış ve bu durum Osmanlılara da böyle intikal etmişti. Bununla beraber hutbelerin Türkçe okunması, Osmanlılar döneminde de gündeme gelen ve konuşulan bir konu olmuştu. Bu konunun ne zamandan itibaren dillendirildiği noktasında kesin bir tarih vermek yanlış olursa da uygulamalar açısından basında yer almış bazı haberlere rastlamak mümkün.

İlk Türkçe Hutbe kitabı 1910 yılında basılmıştı

Örneğin,  Ali Suavi, 1870’te Ulum Gazetesi’nde yazdığı “Zamane Hutbesi” başlıklı bir makalesinde bu konuya dikkat çekmiş, Muallim Naci ise, Medrese Hatıraları’nda hutbelerin sonunda okunan Nahl Suresi’nin 90. Ayeti’ni aktararak: “Şu makaleyi yazmakla her Cuma günü hutbe dinleyip hatibin en sonra ne dediğini olsun anlamak arzusunda bulunan ihvan-ı dine küçük bir hizmet arz etmiş olmak” tan bahsetmişti.Hutbeler konusunda dikkat çeken önemli bir girişimi Omsklu Niyazi Mehmet Süleymanof yapmış ve kendi okuduğu hutbelerden oluşan “Türkî Hutbeler” adlı kitabını Orenburg’daki Vakit Matbaası’nda 1910’da iki cilt hâlinde bastırmıştı. Rusya Müslümanları arasında oldukça rağbet gören bu hutbeler büyük yankı uyandırmış ve Osmanlı basınına da konu olmuştu.

Türkiye’de ilk Türkçe hutbe 1911’de Bursa’da okunmuş

Türkiye’de ise Dr. Mefail Hızlı’nın belirttiğine göre 1911 yılında bundan 103 yıl önce “Haziran ayı içinde bir hatibin girişimiyle Bursa’da ilk kez bir Cuma hutbesi Türkçe okunmuştu. Hüdâvendigâr Camii’nde hatip önce hutbeyi Arapça olarak aktarmış, daha sonra öğüt-nasihat kısımlarını Türkçe olarak cemaate anlatmıştı. Olay, hutbeyi veren hatip tarafından kaleme alınarak Sırat-ı Müstakim Mecmuası’nda yayınlanmıştı.” Bu bilgiye göre; daha eski veya başka bir tarihi kayıt-vesika ortaya çıkana kadar bu uygulama (en azından Osmanlı tarihinde) bir ilk olma özelliği taşımakta.

Bir Türkçe hutbe de Balıkesir’de

Bu konudaki bir başka bilgi ise Hasan Basri Çantay’ın “Karasi Gazetesi”nin 20-124, 12 Zilkade 1334/ 10 Eylül 1916 tarihli nüshasında “Güzel bir hutbe” başlıklı makale-haberde yer almakta. Haberde: “Saf, masum, her türlü telkinat-ı hayırhahaneyi hüsn-i kabule müstaid halk üzerinde esasen kendilerine büyük hürmet ve itimat besledikleri ulemanın nasayihi ba-husus cevami-i şerife gibi mukaddes yerlerde, pekiyi tesirler yapar. Şu kadar ki, dinleyen kimselerin söylenen sözleri anlamaları elzemdir. İşte bu cümleden olarak kemal-i memnuniyetle haber aldığımıza göre geçen Cuma, (Balıkesir) İbrahim Bey Cami-i Şerifinde Hafız İsmail Efendi Arapça hutbeyi müteakib olarak, hem de gayet selis ve açık bir lisan ile vaz u nasihatte bulunmuş ve bu hal cemaatin ziyadesiyle memnuniyetini mucib olmuştur. Bu âdetin teessüs ve devamı pek muvafık olur itikad-ı kavisindeyiz.” Denilerek Türkçe nasihat kısımlarının kabul görüp yayılmasında büyük faydalar olacağı vurgulanmıştı.

Ne kadar devam ettirildiği konusunda kesin bir bilgi bulunmayan Türkçe hutbe iradının örneklerinden birisi de Cumhuriyet’in ilanı öncesinde, 24 Kasım 1922’de İstanbul Fatih Camii’nde Ayet-Hadis, Allah’a övgü, Peygambere de dua kısımları hariç; Kırşehir Milletvekili Müfit Kurutluoğlu tarafından yapılmıştı. Cumhuriyet’in ilanı akabinde yaygınlaştırılması hedeflenen Türkçe hutbe okunması teşebbüsleri sürmüş ve bu konudaki ilk resmi faaliyet, 1927 yılında Diyanet İşleri Reisi Rıfat Börekçi’nin imzasıyla yürürlüğe giren talimatla olmuştu. Bu talimatla Hutbelerin ayet ve hadis metinleri dışında kalan bölümlerinin Türkçe okunması istenmişti.

Diyanet İşleri Reisliği’nin bir kitabı: Türkçe Hutbeler

Hatta bunun için Diyanet İşleri Reisliği tarafından ikinci baskısı Şubat 1928’de İstanbul Evkaf Matbaası’nda yapılan “Türkçe Hutbe”  isimli bir kitap çıkarılmıştı. Kitabın Mukaddimesi’nde Diyanet İşleri Reisi Rıfat Börekçi; Cuma namazının farziyeti ve önemine değindikten sonra Cuma hutbesi hakkında bilgi şu bilgileri vererek: (Cuma Suresi 9. Ayet-i kerimesindeki “Zikrullah” ekser fukaha ve müfessirine göre hem hutbeye, hem de Cuma namazına şamildir. Namaz “Zikrullah”ı cami olduğu gibi, hutbe de “Zikrullah”ı muhtevidir. Bu cihetle ikisine de “zikir” ıtlak olunmuştur. Binaenaleyh Cuma namazı nasıl farz ise Cuma hutbesi de öylece farzdır. Farz olan hutbe okunmadıkça namaz sahih olmaz.” Demiş, hutbenin erkan ve adablarından bahsederek “…Elhamdülillah cümlesiyle başlamak; Zat-ı ecl ü ala hazretlerini uluhiyetine layık  suretde sena eylemek; Vahdaniyet-i Bari ve sıdk u risalet-i  cenab-ı Peygamberi’ye şehadet eylemek; Resulü Ekrem Efendimiz hazretlerine  salat ü selam…Hutbeyi ikiye ayırıp birinci hutbede ayet-i kerime  okumak; ikincisinde Allah’a hamd ve Resulüne salat ü selamdan  sonra Müslimin ve Müslimata dua etmektir.” Açıklamalarında bulunmuştu.  Daha sonra Türkçe Hutbe konusuna giren Rıfat Börekçi: “Buraya kadar vermiş olduğumuz izahattan anlaşılacağı üzere hutbeler de “Zikrullah”ı muhtevi bir ibadettir. Bununla beraber hutbeler, ehl-i İslam’ın , cemaat-i Müslimin’in intibahına vesile olacak mevaızı da muhtevi bulunacakdır.  Hutbede birde mev’ıza kısmı bulunacak ve bu mev’ıza kısmı da mukteza-yı hale göre halka dünyevi ve uhrevi muhtaç oldukları şeyler teşrih edilecek, ahkam ü adab-ı İslamiyye kendilerine anlatılacaktır. O halde hutbeler hangi lisan ile  okunmalıdır ki  erkan ve adabına riayet edilmiş ve bununla beraber  meşruiyetindeki hikmet de  tecelli eylemiş olsun!

Hutbenin tamamen Arapça okunması hutbelerdeki mev’Izalardan müstefid olmak isteyen ve lisan-ı Arabiye vakıf olmayan Müslümanların şu dindarane emeline imkan vermemektedir. Binaenaleyh…hutbelerin “Zikrullah”, salat ü selam gibi, erkanı müştemil olan kısmı lisan-ı dini olan Arabi ile eda edilerek erkan-ı hutbe temam oldukdan sonra  mev’ıza kısmının memleketimizde Türkçe okunmasını, daha doğrusu okunan  ayet-i kerime ve ehadis-i şerife mealleri Türkçe izah edilmesi muvafık görülmüş ve fakat her hatib bu yolda hutbe tertibine muktedir olamayacağına binaen hatiblerimize bir rehber olmak üzere şerait-i meşruasını cami olarak elli kadar hutbe numunesi tertib olunmuştur.” Demişti.

5 Şubat 1932 Süleymaniye Camii’ndeki hutbe

Bu girişimin farklı bir boyuta taşınması ise 1932 yılının Ramazan ayından itibaren uygulamaya konulan “dinde reform,  ibadetin Türkçeleştirilmesi” girişimleriyle olmuştu. Ocak ayında  ilk provayı Dolmabahçe Sarayı’nda yaptıran Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa’nın emriyle Hafız Yaşar Okur, ilk Türkçe Kur’an’ı Yetebatan Camii’nde okumuş ve bunu Fatih Camii’ndeki Türkçe ezan takip etmişti. Bazı kaynaklarda özellikle internette yer aldığı şekliyle “İlk Türkçe Hutbe” ise 5 Şubat 1932 günü İstanbul Süleymaniye Camii’nde okunmuştu. Sadeddin Kaynak’ın:

 “Türkçe Kur’an’ın anlattığım bu tecrübesinden sonra, Fatih Camii’de ilk defa olarak Türkçe Kur’an okudum. Bunu müteakip, Türkçe hutbeye sıra gelmişti. Atatürk: “Haydi bakalım. Türkçe hutbeyi de Süleymaniye Camii’nde mukabele oku! Amma okuyacağını önce tertip et, bir göreyim” dedi. Yazdım verdim. Beğendi. Fakat: “Paşam, bende hitabet kabiliyeti yok. Bu başka iş, hafızlığa benzemez” dedim. “Zarar yok, tecrübe edelim” buyurdu. Bunun üzerine tekrar sordum: “Hutbeye çıkarken sarık saracak mıyım? “Hayır, sarığı bırak… Benim gibi başı açık ve fraklı!” Ne diyeyim inkılâp yapılıyor, peki dedim. O gün hınca hınç dolmuş Süleymaniye Camii’nde cemaat arasına karışmış yüz elli de sivil polis vardı. Bu tedbirin isabetli olduğu çok geçmeden anlaşıldı. Ben Türkçe hutbeyi okur okumaz, kalabalık arasından bilahare Arap olduğu anlaşılan biri sesini yükselterek: “Bu namaz olmadı” diye bağırdı. ” Şeklinde aktardığı Türkçe Hutbe, Akşam Gazetesi’nin 4788 numaralı ve 6 Ocak 1932 tarihli nüshasında aynen:

 

  “ Dün Süleymaniye Camii’nde ilk defa olarak tamamıyla Türkçe hutbe okunmuştur. Süleymaniye Camii Türkçe hutbe dinlemek isteyen binlerce kişi ile dolmuştu. Kalabalıktan camiye girmeğe muvaffak olamayanlar karın altında dışarıda bekleşiyorlardı. On bin kişi kadar alacağı tahmin edilen Süleymaniye Camii’nde dün en aşağı 20 bin kişi vardı, beş bin kişi kadar da dışarıda bekliyordu. İç ve dış ezanlar okunduktan sonra Hafız Sadeddin Bey minbere çıkmış ve: “Ey cemaat! Başlangıcı ile hutbesini okumuştur. Hafız Sadeddin Bey hutbe arasında geçen bütün duaları da gene Türkçe olarak okumuştur. Hutbe esnasında ve hutbe bittikten sonra güzel sesli birçok hafızlar (Türkçe) tekbirler getirmişlerdir.” Satırlarıyla yer almıştı.

Bu bilgiler ve 1911 ile 1922 yıllarında Türkçe hutbe okunduğu ve 1928 yılında ikinci baskısı yapılan Diyanet İşleri Reisliği’nin hazırladığı “Türkçe Hutbe” isimli kitap göz önüne alınacak olursa bazı kaynaklarda ve özellikle de internette yer aldığı şekliyle “ilk Türkçe hutbenin 5 Şubat 1932’de Süleymaniye Camii’nde okunduğu” bilgisi tam olarak doğru olmamakta. Fakat gazete haberinden de anlaşılacağı gibi bu hutbenin, geçmişteki uygulamaların aksine “Ayet” ,“Hadis-i Şerifler”, “Allah’ı medh ü sena”, “Peygamber’e salat ü selam” ve “Duaları”nın da yani Rıfat Börekçi’nin ifadesiyle “hutbelerin “Zikrullah”, salat ü selam gibi, erkanı müştemil olan ve lisan-ı dini olan Arabi ile eda edilen erkan-ı hutbe” kısmının da bütün olarak Türkçe okunmuş olması açısından ilk olduğunu söylemek mümkün.

Kaynaklar:

Diyanet İşleri Reisliği Neşriyatı’ndan, Türkçe Hutbe, İkinci Tab, İstanbul, Evkaf Matbaası, 1928-1346.

Ahmet Kabaklı, Temellerin Duruşması, Türk Edebiyatı Vakfı Yayınları, 15. Baskı, 1992.

Ali Dikici, İbadet Dilinin Türkçeleştirilmesi Bağlamında Türkçe Ezan Denemesi Ve Buna Gösterilen Tepkiler, İstanbul, 2012.

Akşam Gazetesi, 6 Şubat 1932. Nr. 4788. H. Mustafa Sarı, Türkçe Hitabet ve Tanrı Kavramı Üzerine, Balıkesir, 2013.

Kaynak: dunyabulteni.net

 



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz