Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Tacizleri konuşurken

Bu konuda, bilhassa psikolog, eğitimci ve ilahiyatçıların bu konuyu bütün boyutlarıyla ele alıp soruna doğru teşhis koymaları ve fıtrat gerçekleriyle uyumlu çareler bulmaları son derece önemli.

Tacizleri konuşurken

Yeni Aaya Gazetesi yazarı Kâzım Güleçyüz yazdı;

Son dönemde gündeme gelen konulardan biri, kadınlara yönelik taciz ve tecavüzler.

Herşeyden önce vahim ve kronik bir ahlâk problemi olan bu meselenin her yönüyle masaya yatırılıp enine boyuna tahlil edilmesine ihtiyaç var.

Bilhassa psikolog, eğitimci ve ilahiyatçıların bu konuyu bütün boyutlarıyla ele alıp soruna doğru teşhis koymaları ve fıtrat gerçekleriyle uyumlu çareler bulmaları son derece önemli.

Ancak birçok önemli mesele gibi bu da siyaset bağlamında gündeme getiriliyor. Dahası burada da suç ve cezanın şahsîliği ilkesi başta olmak üzere hukukun temel prensiplerinden çok uzak bir “linç ”mantığıyla hareket ediliyor ve siyasî rakibini yıpratma saikiyle yola çıkılarak çifte standartlara sürükleniliyor.

Oysa bu mesele siyasî rakibini yıpratmak amacıyla kullanılan bir malzeme değil ve olmamalı. Her bir olayın, mağdurun ve yakınlarının dünyasında meydana getirdiği travma ve yıkım dikkate alınarak, konu bunun gerektirdiği hassasiyetle değerlendirilmeli.

İş çifte standarda dökülür ve siyasî çekişme bu eksende kızıştırılırsa, bunun doğuracağı sonuçlar mağduriyetleri katlayarak daha da katmerleştirir.

Taciz ve tecavüz tartışmaları devam ederken, tacizin en iğrenç türlerinden biri olan “cezaevlerindeki detaylı (çıplak) arama” bahsinin görmezden gelinerek es geçilmesi asla kabul edilemez.

İster işledikleri suçun cezası olarak, isterse suçlu oldukları henüz mahkeme kararıyla kesinleşmediği halde çoğu hukuksuz şekilde tutuklu konumunda özgürlükleri ellerinden alınan, insan olarak yaratılmış olmaktan gelen temel hakları devletin güvencesinde olan ve savunmasız insanları, bir de onurlarına çok ağır bir saldırıdan başka birşey olmayan taciz işkencesine maruz bırakan uygulamalar savunulamaz da, örtbas da edilemez.

Bu noktada Bakanlığın ilgili genel müdürlüğünce yapılan resmî açıklamadaki tarif ve kriterlere, kadın-erkek ayırmadan ve tesettürlü kadınları da hariç bırakmadan yapıldığı ifade edilen uygulamalarda ne ölçüde riayet edildiği, muhatapları dinleyerek netliğe kavuşturulmalı.

Bunlar “Yalan, uydurma, algı operasyonu, kara propaganda” laflarıyla, beylik yalanlama ve suç duyurularıyla örtbas edilemez.

Hukuk devletinin gereği, her iddia için bağımsız ve güvenilir bir tahkikat açılması, iddia sahiplerinin de, suçlanan ilgili ve görevlilerin de tek tek dinlenmesi ve gerçeğin ortaya çıkarılıp o sonuca göre hareket edilmesidir.



Anahtar Kelimeler: Tacizleri konuşurken

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER