Eylemlerin köylerde ve kentlerin kenar mahallelerinde düzenlendiği, bazı görüntülerin de eski olduğu algısının başarılı olmaması üzerine Sisi, haklarında daha önce mahkemeler tarafından idam kararı verilmiş 15 gencin infazını onayladı.
2 Ekim Cuma günü düzenlenen "Zafer Cuması" eylemlerinden bir gün sonra, Ağustos 2013'te İskenderiye kentindeki darbe karşıtı gösterilerde tutuklanan Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) üyesi 2 kişi idam edildi.
Resmi makamlar tarafından herhangi bir açıklama yapılmazken, Mısır muhaliflerine ait ülke dışındaki televizyon kanalları ve insan hakları örgütleri idamları kamuoyuna duyurdu.
Merkezi İngiltere'nin başkenti Londra'da bulunan insan hakları ihlalleriyle ilgilenen "Biz Kaydediyoruz" isimli sivil toplum örgütü, Mısır'daki Tora Cezaevi'nde tutuklu bulunan Yasir el-Ebasiri (49) ile Yasir Şukr'un (45) idam edildiğini açıkladı.
Bir gün sonra ise darbe rejimi 13 kişinin daha idamını infaz etti. Resmi makamlar, 13 infazı da henüz kamuoyuna duyurmadı.
Mısır'da İhvan'a yakınlığıyla bilinen ve ülke dışında yayın yapan Vatan televizyonu, Mısır'da siyasi tutuklu 13 kişinin daha idam edildiğini kaydetti.
Mısır dışında yayın yapan ve Mısırlılar tarafından en fazla seyredilen "Mükemmilin" ve "Şark" gibi farklı muhalif gruplara ait televizyon kanallarında da idamlar doğrulandı.
Şark kanalı, idam edilen 13 kişiye dair detaylı bilgi yayınlayarak, akrabalarından, yakınlarının naaşlarını almaları için Kahire’deki Zinhum Hastanesi'nin morguna gitmeleri istendiği bilgisini paylaştı.
Sokağa korku salmak için idamlar uygulandı
İspanya’da sürgünde yaşayan muhalif müteahhit Muhammed Ali’nin çağrıları sonucu 19 Eylül’de başlayan “Eylül Kalkışması” eylemlerinin önce köylerde ve kentlerin kenar mahallelerinde düzenlenmesi ve ardından ülkenin bütün şehirlerine yayılması Sisi yönetimini endişelendirdi.
Başlangıçta eylemleri ciddiye almayan rejim, “Cuma Öfkesi” ve “Zafer Cuması” eylemlerine katılımın artmasının ardından güç kullanmaya başladı. 3 eylemcinin 25 Eylül’de polis tarafından öldürüldüğü ülkede, sokağın öfkesi dinmedi.
Ekonomik nedenlerle başlayan eylemlerin daha da yayılabileceği korkusuna kapılan darbe yönetimi, “B” planını devreye sokarak haklarında daha önce mahkemeler tarafından idam kararı verilmiş 50 idam mahkumuna yöneldi.
İnfazını bekleyen 50 idam mahkumu
Ülkede geçen cumartesi gününe kadar çoğu İhvan mensubu, haklarında idam kararı verilmiş ve bütün yargı yolları tükenmiş 50 sanık infazını bekliyordu.
Sisi yönetimi, son 2 günde 15 mahkumu idam ederek, geriye kalanları başka bir krizde idam etmek için yedekte bekletiyor.
Mısır yasalarına göre bu sanıklar hakkındaki tasarruf hakkı sadece Cumhurbaşkanı’na ait. Cumhurbaşkanı sanıkların infazı için onay verme, idam cezalarını hafifletme veya af yetkisine sahip.
İnfazını bekleyen farklı davalardan yargılanmış ve haklarında idam cezası verilmiş 35 siyasi sanık hala hapishanelerde gün sayıyor.
Şubat 2019’da 9 mahkum idam edilmişti
Sisi'nin görevi devralmasından bu yana ülkedeki mahkemeler bir celsede yüzlerce rejim muhalifi hakkında idam kararı verdi ancak yüksek mahkemeler bu kararların çoğunu bozdu.
Mısır'da toplamda 92 sanık hakkında nihai olarak idam kararı verildi. Sisi yönetimi, 20 Şubat 2019'da 9 muhalifin cezasını infaz ederek, idam edilen mahkum sayısını 42’ye çıkarmıştı.
Son iki günde infaz edilen 15 kişi ile idam edilenlerin toplam sayısı 57’ye yükseldi, geriye kalan 35 idam mahkumu ise infaz için gün sayıyor.
Öte yandan mahkemeler de idam kararları vermeye devam ediyor. 30 Eylül’de farklı davalardan 6 sanık hakkında daha idam cezası verildi. Sanıklar karara itiraz etti.
