Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Savaşta herkes kaybetmiyor; Rusya veya Ukrayna kaybetse bile kazananlar değişmeyecek…

Fehmi Koru yazdı;

Savaşta herkes kaybetmiyor; Rusya veya Ukrayna kaybetse bile kazananlar değişmeyecek…

Savaşın kötülüğünü eskiden anlatırlar, ayrıca kitaplardan okuyup filmlerde seyrederek anlatılanların doğru olduğunu anlardık. 

İkinci Dünya Savaşı yıllarında yedi yıl askerlik yapmış olan amcam, Rusya sınırında nöbet beklerken bir kulaklarının da savaşta neler olduğunu öğrenmek için radyoda olduğunu anlatırdı. Babasının vefat ettiğini aylar sonra tesadüfen öğrendiğini de…

Irak’a yönelik George Bush’un açtığı savaş sırasında (1990) CNN kameraları kötülüğü canlı biçimde evlerimize kadar soktu. Şimdi ise Ukrayna’da Rusya’nın yaptığı tahribatı ve iki taraflı insan kayıplarını gün be gün izliyoruz.

Sonunda kimin kazanacağına dair bir yerlerde bahis tutanlar oluyor mudur merakındayım.

Kim kazanırsa kazansın Ruslar kaybedecek…

Ruslar kaybedecek ama Ukraynalılar da kazanmayacak…

Eskiden ‘harp zenginleri’ denilen bir sınıf olduğunu duyardık; gözümüzü açarsak bu savaştan kimlerin kazançlı çıktığını bizler de görebiliriz.

Batı’nın ve Rusya’nın savaşta kullanılan silah ve mühimmatı üreten fabrikaları 7/24 çalışıyor.

Her gün medyada savaşta Ukrayna’yı destekleyen belli başlı ülkelerin kaç yüzer milyon dolarlık yeni silah yardımında bulunduğunu okuyor, dinliyoruz.

O paralar da silah ve mühimmatları üreten fabrikalara gidiyor…

ABD’nin hazine bakanı Janet Yellen, önceki gün, Ukrayna’ya ülkesinin yapacağı yeni ekonomik yardım ve silah tedariğinin 1.3 milyar dolar olacağını açıkladı. Yellen“Ukrayna’nın yeniden inşası için bu yardım bir başlangıç” demiş…

Tabii Avrupa Birliği’nden de yardım alıyor Ukrayna. AB savunması için Ukrayna’ya 1 milyar Euro katkıda bulundu, ayrıca 600 milyon Euro da mali yardım gönderdi. 

Ukrayna hazinesine girmeden silah fabrikalarına gitti o paralar da…

Dünya Bankası başkanı David Malpass savaşın ilk ayında ülkenin binaları ve altyapısına verilen zararın 60 milyar dolara ulaştığını açıkladı.  

Yalnızca binalar ve altyapı için ve sadece şimdiye kadar…

Her şey olup bittikten sonra çıkarılacak fatura gerçekten yüksek -belki tahminlerden de yüksek- olabilir…

Peki, kim ödeyecek o faturayı?

Türkiye’de insanlar günlük geçimlerinde pazar ve marketlerde artan fiyatlar ile elektrik, doğalgaz ve benzin faturaları yüzünden yaşadıkları sıkıntılarla boğuşurken, biraz uzağımızda olan bir savaşın milyarlarca dolarlık maliyetinden bahsetmek ilk bakışta ters gelebilir.

Gelmesin. Çünkü bütün dünyada arttığı görülen hayat pahalılığının sebeplerinden biri de Ukrayna savaşı…

En başta enerji fiyatları yükseliyor, tedarikte zorluklar yaşanıyor, malları bir yerden diğerine eriştirmede alternatif yollar kullanılması gerekiyor; bunların herbiri hayatı pahalandırıyor.

Diyelim, savaş bir biçimde bitti. Ukrayna bir baştan diğerine harap hale geldi. Her savaşın sonunda olduğu gibi, Ukrayna’da da yeniden yapılanma seferberliği başlaması gerekecek. Ülkenin kendi imkanları yetmeyeceği için, bütün altyapısı da harap olduğundan üreterek kendi gücüyle yaralarını saramayacağından, yeniden yapılanma seferberliği için kaynağa ihtiyaç duyulacak…

O kaynak nerede?

Ukrayna asıllı Amerikalı ekonomist Yuriy Gorodnichenko, birkaç ülkenin ekonomistleriyle birlikte Ukrayna için yeniden yapılanma planı hazırladıklarını duyurdu. 

ABD İkinci Dünya Savaşı ardından savaş sonrasını hareketlendirme amacıyla Marshal Planı’nı devreye sokmuştu; o amaçla o zamanın parasıyla 12.5 milyar dolar harcandığı biliniyor. Gorodnichenko ve meslektaşları Ukrayna için 600 milyar ile 1 trilyon Euro gerekeceğini hesaplamışlar.

Ekonomistler, yeniden yapılanma seferberliği için gereken meblağ için bir adres de belirlemişler: Rusya

Uluslararası mahkemeler önünde Rusya savaşta yaptığı tahribatı ödemeye mahkum edilecek… Savaş başlayınca, ABD ve AB ülkeleri başta olmak üzere dünyanın öndegelen ülkelerinde rehin tutulan Rusya devletine ait paralar ile Vladimir Putin’le yakınlıkları bilinen Rus oligarkların el konulan servetleri 1 trilyon doların üzerindeymiş…

Ayrıca, 1990’da Kuveyt’i işgale yeltenen Saddam Hüseyin’in bu macerası Irak’ın petrol gelirlerine el konulmasıyla sonuçlanmıştı ve Baba Bush’un açtığı savaşın masrafları takip eden 30 yıl boyunca o gelirlerden tahsil edilmişti.

Uzmanlar Rusya için de aynı yola başvurulacağı görüşündeler.

Görüyorsunuz, Rusya savaştan yenik çıkarsa kaybediyor, ama kazanarak çıksa da kaybediyor…

Tabii bu arada Ukrayna’yı yeniden ayağa kaldırma seferberliğinde Batılı şirketler devrede olacaklar…

Savaş sanayii fabrikaları çatışmalar sürerken kârlarına kâr katıyorlar; sulh olduğunda da bu defa aynı fabrikaların sahiplerinin hissedar oldukları inşaat ve diğer alanlarda çalışan şirketler aslan payını alacaklar.

Konuyu bu yönüyle araştırırken, İsrail’in Haaretz gazetesinde karşıma şu başlıkla verilen bir haber çıktı“Putin’in Ukrayna’ya dönük savaş makinasını İsrailli elmas tüccarları finanse ediyorlar…”   

Başka ülkeler kendi firmalarına yasak koyduğu halde İsrailli elmas tüccarları Mart ayı ortalarına kadar herhangi bir engelle karşılaşmadan, Rusya’daki devlet şirketi olan Alrosa’dan ham elmas ithaline devam ediyorlarmış. “Rusya’nın Ukrayna’ya savaşına İsrailli tüccarlar elmas ithal ederek katkıda bulundular” diye yazıyor Haaretz

Ham elmaslar Rusya’dan, Hindistan, İsrail ve Belçika’ya gelip işleniyor ve ABD’de yasal satışa çıkıyor.. (Harita: Haaretz’den..)

Dahası, Rusya’dan İsrail paralarıyla ithal edilen ham elmaslar işlendikten sonra Amerikan pazarına sevk ediliyormuş. Yasal olarak.

Elmas ticareti dünyada de Beers firmasının tekelinde sanırdım; meğer o, dünya elmas pazarının yalnızca yüzde 23’üne hakimmiş; gerisi Rusya’nın.. Onun da yüzde 99’u devlet şirketi olan Alrosa’dan geçiyormuş.

Görüyorsunuz, savaşta bile kazananlar var.

Türkiye şimdilik kazananlar arasında değil.

Biz, savaşı durdurabilme çabasındayız.



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz