Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

ROBOSKİ KATLİAMI’NIN 95. AYI: “ROBOSKİ’YE ADALET GELMEDEN TÜRKİYE’YE ADALET GELMEZ”

"Bu katliamdan sorumlu olanlar, emri verenler, yaşama hakkını ortadan kaldıranlar neden ve niçin yargılanmazlar?"

ROBOSKİ KATLİAMI’NIN 95. AYI: “ROBOSKİ’YE ADALET GELMEDEN TÜRKİYE’YE ADALET GELMEZ”

Roboski İçin Adalet Girişimi, Roboski Katliamı’nın 95’inci ayında İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi önünde basın açıklaması düzenledi. Yaşam hakkının en temel hak olduğu vurgulanan açıklamada devletin insanların yaşama haklarının korunmasından birinci derecede sorumlu olduğu ancak Türkiye'de devlet görevlilerinin fiillerinde cezasızlık uygulandığı ve sorumluların yargı önüne çıkartılmadığı belirtildi. 

Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyünde 28 Aralık 2011 gecesi saat 21.39 ile 22.24 arasında Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından Irak sınırından geçen köylülere 4 bomba atıldı. Bombardıman sonucu 34 kişi hayatını kaybetti. Ölenlerden 19’u, 18 yaşından küçüktü. Hayatını kaybedenlerin yarısından fazlası Encu ailesindendi. 

Evrensel'in haberine göre katliamın 95’inci ayında Roboski İçin Adalet Girişimi, İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi önünde basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasında konuşan İHD Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Nuray Çevirmen, Roboski’de 19’u çocuk 34 sivil insanı katledilişinin üzerinden 95 ay geçtiğini belirterek "Bu katliamdan sorumlu olanlar, emri verenler, yaşama hakkını ortadan kaldıranlar neden ve niçin yargılanmazlar?” diye sordu.

"Roboski'ye adalet gelmeden Türkiye'ye adalet gelmez" diyen Çevirmen, “Roboski, devletin ve iktidarın sınavıdır. Bu topraklarda barış ve adaletin yolu, mutlaka ve önce Roboski’den geçecektir. Adalet, adaletsizliğin olduğu yerden yükselir. Katiller bulunsun, Roboski bir daha asla” dedi.

"Sağlık ekipleri ve aileler bölgeye ulaşamadı"

Roboski İçin Adalet Girişimi tarafından yapılan yazılı açıklamada ise olayın ardından ertesi güne kadar bölgeye kimsenin girmesine izin verilmediği belirtilerek “Ne sağlık ekipleri ne de aileler zamanında bölgeye ulaşamadı. Eğer zamanında girilebilseydi bazıları bugün ailelerinin yanında olabilecekti. Köylüler kendi cenazelerini kendileri battaniyelere sararak katırlarla, traktörlerle taşımak zorunda kaldılar. Aradan geçen sekiz yılın ardından aileler adaletten uzak bir halde seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Defalarca gözaltına alındılar, görmezden gelindiler, haklarında davalar açıldı. Oysa bu ailelerin sadece adalete ve yüzleşilmeye ihtiyacı var” denildi.

"Cezasızlık, devlet görevlilerinin fiillerinde uygulanıyor"

Yaşam hakkının en temek hak olduğunu vurgulanan açıklamada, “Devlet insanların yaşama haklarının korunmasından birinci derecede mesuldür. Bu katliamdan sorumlu olanlar, emri verenler, yaşama hakkını ortadan kaldıranlar neden ve niçin yargılanmazlar? Cezasızlık, devlet görevlilerinin fiillerinde uygulanıyor ve sorumlular yargı önüne çıkartılmıyor. Geçmişle yüzleşmeden hesaplaşılmadan gelecek inşa edilemiyor ve adaletli bir düzen de kurulamıyor” ifadeleri yer aldı.

"Adaleti sağlayacağımız güne kadar yataklarımızda rahat uyumayacağız"

Açıklama, “Başta Roboski olmak üzere tüm insan yaşamını ve özgürlüklerini ortadan kaldıran savaşa ve şiddete karşı, hepimiz itiraz hakkımızı kesintisizce kullanacağız. Biz, adalet arayışının, bir arada ve barış içerisinde yaşamanın tarafıyız. Devlet ve iktidar şiddetine karşı, Roboski ve tüm katliamlar için adaleti talep etmek adına bir araya geleceğimiz ve adaleti sağlayacağımız güne kadar yataklarımızda rahat uyumayacağız, uyutmayacağız da. “İnsan olarak ne yapabilirim?” sorusunu soran herkese her ayın 28. günü sesleneceğiz, hatırlayacağız ‘gelin sesimizi birlikte yükseltelim’ diyeceğiz” denildi. 



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER