Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Politikacı politika hayatından ne zaman çekilir? Çekilir mi? Çekilmezse ne olur?

Fehmi Koru yazdı;

Politikacı politika hayatından ne zaman çekilir? Çekilir mi? Çekilmezse ne olur?

Her politikacının bir ömrü vardır; takdir gören iyilerin de, yanlış yaptığı için beğenilmeyenlerin de… Hepsi politik bir ömrü tamamlayıp zamanı geldiğinde politika sahnesinden çekilirler…

Bazısı zamanın geldiğini anlar, kendiliğinden çekilir; bazısı anlamaz ve buna zorlanır…

Yakın gözlemcisi olduğum son 40 yılın bir çoğunu yakından tanıdığım politik figürlerini gözümün önünden geçiriyorum, vardığım sonuç aynı oluyor: İyiler, takdir görenler unutuluyorlar, yanlışta ısrar edenler, politik ömürlerinin bittiğinin farkına varmayıp kendilerini gözden düşürecek yeni yanlışlıkları yüzünden eskiye ait üstü örtülü yanlışlıklarının da ortaya çıkmasına imkan sağlayanlar ise bu özellikleriyle hep hatırlanıyorlar.

Bu konuyu aklıma son zamanların moda konusu videolar etrafında zuhur eden tartışmalar getirdi.

Şimdiye kadar yayınlanan videoların ana hedefi olan politikacı tanıdıklarımdan değil. Politik hayatta iddiası -hatta ihtirası- olduğu ismi ilk duyulmaya başladığı günden beri biliniyor. Şimdilerde üzerine gelinmesine karşı aynı şiddette direnmesi, kendisi için belirlediği hedeflerin hepsine henüz ulaşmadığı için olmalı…

Politikada iddia ihtiras düzeyine çıktığında fark edilir, onun bu durumu da artık fark edilmekte. Politika dünyası -yalnız bizde değil pek çok başka ülkede de- ihtiraslarına gem vurmasını bilmeyen eski politikacılarla doludur.

Bizdekileri son 150 yıl içerisinde sahne almışlar arasından çekip isim isim burada saymaya kalksam tam bir yazılık alanı dolduracak bollukta malzeme sağlayabilir.

O kadar çokturlar…

Fazla uzağa gitmeye hacet yok; yakın zamanlara kadar kendisine bir sonraki dönem için en tepe görev uygun görülen bir politik figür artık ortalıkta görülmüyor bile…

Akıllı politikacı ihtirasını gemlemeyi başaran kadar, zamanı geldiğini fark edip çekilmeyi bilendir de…

Öyle davranmayı bilenlerden sonradan ikinci kez şans bulanlar vardır.

Ne zaman çekilmesi gerekir bir politikacının?

Böyle bir soruyla karşılaşsam ilk tavsiyem şu olur: Hakkında ortaya atılan iddialar karşısında kendisini savunma duruma düştüğünde bunu yapmak için ileri süreceği bilgi ve belgeler, iddia sahipleri -veya politik rakipleri- tarafından aleyhine malzeme yapılabilecek kadar çürük olduğunda ortalıktan çekilmenin zamanı gelmiş demektir.

Ağzını açmak yerine susmak en doğru davranış olur.

Özellikle de etrafı ağzını açtığında söylediklerinin yanlış olduğunu ispatlamayı kendilerine görev bilecek birileriyle çevriliyse…

Diyelim bunu yapmadı, savunarak ayakta kalmaya ve kendisi için en başta belirlediği hedef için direnmeye karar verdi; öyle bir tercihte hiç yapmaması gereken, savunması sırasında hakkında sağlam bilgi ve belgelere sahip birilerini suçlamaktır.

Her yazılanı, ekranlarda her söyleneni takip edemediğim için günümüzde sürdürülen tartışmaların odağındaki politikacının çizdiğim bu çerçeveye ne kadar oturduğunu bilebilecek durumda değilim.

Zorlandığının farkındayım ama…

O ne demişse birileri onu tekzip edecek bilgileri -bazen belgeleri de- derhal piyasaya sunuyor.

Kendisinden önce aynı zorlu ortamları yaşamışların çoğu gibi o da ortalığın yatışmasını bekliyor besbelli. Hatta direnmenin yararlı olacağına da inanıyor olabilir. Politik bir aileden geldiğine göre geçmişte kendisi gibi davranmış ve başarmış olanları da hatırlıyorsa şaşırmam.

Öyle davranıp da kazanmış birilerini benim hatırlamamam var olmadıkları anlamına gelmez elbette; aranırsa yerel düzeyde örnekler bulunabilir.

Ancak yerel düzey ile ülke geneli politika açısından farklıdır.

Üstelik, geçmiş örnekler bugün için bir rehber de olamaz. Devletin ‘suç örgütü lideri’ diye andığı bir kişinin, yurtdışında bulunduğu bir yerden, cep telefonu kamerasıyla çektiği videoların 100 milyonun üzerinde izlenilirliğe ulaşabildiği bir dünya var bugün.

Kendisini ‘merkez medya’ olarak tanımlasa da okunmayan gazeteler ve izlenmeyen kanalların sessiz kalmalarına da güvenilemiyor; çünkü cep telefonlarıyla bile her ortamda erişilebilen yazılı ve görüntülü dijital dünya suskun ortamda daha kolay işitilir güçlü bir sese dönüşüyor.

Bugün olan bu.

Ağır görev yükü yüzünden izleyememiş veya izlese bile tam algılayamamış olabilir: ABD’de Donald Trump sandıkta kaybettiği halde son ana kadar “Kaybetmedim” dedi, yerini bırakmamak için her şeyi yaptı, ama bugün ortada yok. Trump’tan en son alınan haber, FaceBook ve Twitter gibi sosyal medya platformları mesajlarına sansür uyguladığı için başlattığı kendi mesaj platformunu, daha bir ay bile dolmadan, kapattığı…

‘Kaybedenler Kulübü’nün en son üyesi Trump

Zorlamasa, sandığa yansıyan sonuca boyun eğdiğini belli etse, dört yıl sonra belki yeniden seçilme imkanı yakalayabilirdi; Trump o şansı kaybettiğini, kendisini hala gazlamaya devam eden kendi partisinden birilerinin aslında onu yalnızlaştırma amacıyla bunu yaptıklarını göremiyor.

Politika ve hırs önce gözleri olumsuz etkiler. Fazlası körleştirir de…

“Çık, kendini savun” tavsiyesini ilk duyduğunda “Çekilmemin zamanı gelmiş” diye düşünmelidir politikacı…

Pek azı bunu yapar.



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz