Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

PKK ve silahlı güç oluşturması yasaklanmalı

İbrahim GÜÇLÜ(*)

PKK ve silahlı güç oluşturması yasaklanmalı

Kürdistan´da her gün beklenilmeyen gelişmeler, riskler, tehlikeler ortaya çıkıyor. Son günlerde PKK´nın Kürdistan´ın güneyinde kurduğu silahlı milis grubu gelişmesi, gündemi de haklı olarak işgal eden bir stratejik konudur.

PKK´nın bu kararının kamuoyuna açıklanmasından sonra bütün parçalardaki ve dünyadaki Kürtler haklı olarak endişe içine girdiler, ayağa kalktılar, uykuları kaçtı.

İÇ SAVAŞI KIŞKIRTAN, HAKLI VE YERİNDE MİLLİ TEPKİLERE YOL AÇAN PKK KARARI

PKK´nın milis güçlerini oluşturmayla ilgili kararı haberi özetle şöyledir:

?PKK, Kürdistan Bölgesi´nde saldırılar düzenleyecek milis grubu kurdu

PKK´nin Kürdistan Bölgesi´nde eylem yapmak üzere oluşturduğu Güney Kürdistan Öz Savunma Güçleri, Kürdistan Bölgesi´ndeki ?işgalcilere? saldırı düzenleyeceklerini duyurdu. Arapça ve Kürtçe bildiri okuyan yüzü kapalı bir grup, kendileri Güney Kürdistan Öz Savunma Gücü olarak tanımlayarak, ?Güney Kürdistan yöneticilerinin Türkiye´nin işgalciliğine karşı sessizliği karşısında Güney Kürdistan Öz Savunma Gücü kuruldu? denildi. Kürdistan Bölgesi´nde Türkiye´ye ait tüm noktaların hedef alınacağını kaydeden grup, Kürdistan Bölgesi´ndeki siyasi ve askeri boşluk nedeniyle harekete geçtiklerini ve Kürdistan Bölgesi´nin kültür, değer ve kazanımlarını korumayı amaçladıklarını ifade etti. Irak ve Kürdistan Bölgesi hükümetlerine çağrıda bulunan grup, Irak ve Kürdistan Bölgesi topraklarının egemenliğini savunmalarını istedi. Kürdistan Bölgesi´ndeki kadın ve erkeklerin kendilerine katılmalarını istediklerini bildiren grup, öncelikli amaçlarının Kürdistan Bölgesi´ndeki ?işgalcilerin askeri noktaları olduğunu kaydetti.?

Bu can yakan ve tehlike saçan haber hızla Kürdistan parçalarında ve dünyadaki Kürtler arasında yayıldı.

Dünyadaki Kürtler, Kürdistan´ın tüm parçalarındaki siyasi örgüt ve partileri, sivil toplum örgütleri, Kürt yazarları, aydınları, kanaat önderleri, sanatkârları bu gelişmeyle ilgili endişelerini dile getirdiler. Bu tehlikeli gelişmenin önüne hızla geçilmesini yüksek sesle ifade ettiler.

PKK´nın bu silahlı güç oluşturmasını ateşle ve iç savaşla oynamak olduğunun altını çizdiler. Aynı zamanda bu gelişmenin, Kürdistan´ı savaş alanına çevirmek olduğunu, Kürdistan´daki yönetimi ve hukuku tanımamak anlamına geleceğini, bu gelişmenin iç savaş tohumlarını ekmek olacağını açıkça kamuoyuna deklere ettiler.

Bu gelişmenin önüne geçilmesinin Kürdistan´ın güvenliği, huzuru, ekonomik ve sosyal gelişimi için ?olmazsa olmaz şart? olduğunun altını çizdiler.

PKK´nın nitelikleri, sömürgeci devletlerin bir operasyonel projesi olarak bu kararı ve yapılanmayı kendi başlarına almadıklarını, PKK´nın bu karar ve hareketinin arkasında karanlık, Kürtlere karşı, Kürdistan Bölgesi´ni yıkmak isteyen yabancı güç odaklarının olduğunu açıkça ve korkmadan haykırdılar.

Ben de fazlasıyla bu görüşlere katılan bir Kürt dava adamı, yazarı, milli siyasetçisi, Kürt milletinin hizmetçisiyim. 

YIKICI FAAALİYETLER, HUKUK DIŞI ÖRGÜTLENMELER VE SİLAHLI GÜÇ YARATMALARI YASAKTIR

PKK´nın bu silahlı milis ve saldırı gücü oluşturmasını Kürdistan´da hükümet kuruluşunun arefesinde açıklaması, açığa vurması daha da anlamlı bir haldir. Kürdistan Hükümeti´ni, Kürdistan yönetim kurumlarını hazırlıksız yakalama fırsatçılığı, planlı ve hileli manevrasıdır.

Oysa Kürdistan´da hükümet kurulana kadar eski hükümet görevini yapıyor. İlgili diğer yönetim kurumları ve sorumluları görevlerinin başında bulunmaktadırlar.

PKK, silah milis gücü oluşturmasına gerekçe olarak, Türk devletinin Kürdistan´da kendisine yönelik operasyonlarını gösteriyor. Oysa bu sorunu çözmek oldukça kolaydır ve PKK´nın elindedir. O çözüm de şudur: PKK memleketin yıkımını istemiyorsa, Kürdistan Bölgesi´nden çekilir. Kürdistan´da işgal ettiği bölgeleri, (Şengal gibi), köyleri, kırsal kesimleri terk eder.

Oysa bunu yapmıyor, sömürgeci devletlerin çıkarları çerçevesinde kendi kirli hesaplarını ve kendi işgalci statüsünü devam ettiriyor.

PKK´nın, silahlı milis gücü oluşturmasının asıl nedeni, açıkladığı nedenler değildir. Kürdistan Bölgesi´ne Kürdistan siyasi güçlerine yeniden saldırmanın bir taktiği, manevrası, planıdır.

Bilinen bir şey var ki, Birinci Körfez Savaşından sonra, Kürdistan´ın özgür alan ve uçuşa yasak bölge ilan edilmesinden sonra Kürdistan, ABD ve müttefiklerinin denetimi ve koruması altına girdi. Sömürgeci 4 devlet, Kürdistan´daki bu ?özgür alanın? yıkılmasını istiyorlardı. Ama kendileri ABD ve müttefiklerinin korkusundan, Kürdistan güçlerine saldıramıyorlardı, PKK´yı Kürdistan´daki siyasi parti ve güçlere saldırttılar.

PKK bu kapsamda, geçmişte de KDP, YNK ile ayrı ayrı, her ikisi ile birlikte savaştı. 1500´e yakın Peşmergenin katledilmesine, köylerin yıkılmasına, Kürt toplumunun istikrarsızlığa sebep oldu.

Kürdistan Bölgesi yönetiminin, askeri kurumları bu aşamada PKK´nın yarattığı bu gelişmeye sessiz kalmadılar. İçişleri Bakanlığı, Peşmerge Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, siyasi partiler, kanaat önderleri, aydınlar, siyasetçiler, Kürdistan ve Irak Federal Meclisinde bulunan milletvekilleri de karşı görüşleri, yukarıda ifade ettiğim çerçevede ifade ettiler.

Ama Kürdistan Hükümeti, Kürdistan Meclisi ve ilgili güvenlik güçlerinin sorumluluğu, kınama, protesto etme, tehlikeye işaret etmekten öteye sorumlulukları vardır.

Kürdistan yönetimin değişik kademeleri, Kürdistan Hükümeti ve Meclisi, PKK hakkında çok geç kalmış durumdadır. PKK, yıllardır yabancı devlet güçleriyle ittifak halinde Kürdistan´daki işgaline devam etmekte, köyleri, yolları, köprüleri tahrip etmekte, halka şiddet ve terör uygulamakta, halktan vergi adı altında harç almakta, sömürgeci devletlerin Kürdistan Bölgesi´ne saldırmasına zemin hazırlamaktadır.

Ayrıca Kürdistan Bölgesi´nin tek bir milli ordusu olur. Bu ordunun oluşmamasının nedeni, partilere bağlı Peşmerge güçlerinin varlığıydı. Bunun da büyük sıkıntılara, çatışmalara, en son aşamada Kürdistan´daki bağımsızlık referandumundan sonra, Kerkük´ün işgalinde önemli bir neden oldu. Bundan dolayıdır ki Kürdistan´da milli ordunun oluşması çalışmaları devam ediyor, son aşamasına gelmiş durumdadır.

Kürdistan Bölgesi, milli ordu dışındaki silahlı güçlere kesinlikle izin veremez. Böyle bir yapılaşma, çatışmaların, darbelerin, iç savaşın, kontrol edilmez sosyal çete güçlerinin ortaya çıkmasına sebep olur. Kürdistan´daki merkezi demokratik milli otoritenin oluşmasını engeller.

Demokratik hukuk düzeninde hangi silahlı güçlerin ve emniyet güçlerinin meşru ve hukuki olduğu açıktır. Bir demokratik hukuk devleti olan Kürdistan Bölgesi için de bu realite açıktır.

PKK kendisi Kürdistan´da işgalcidir. Terör ve şiddet uygulayıcısıdır. Oluşturduğu silahlı güç, tüm kurumlar ve oluşumlar demokratik hukuk düzenine aykırı, legal olmayan yapılardır.

Bundan dolayı PKK´nın Kürdistan´daki işgalinin son bulması, yabancı sömürgeci güçlerle Kürdistan´daki saldırılarının ve terörünün önüne geçilmesi için, en başta PKK´nın Kürdistan´daki tüm faaliyetlerinin yasaklanması, onun tüm kurum ve kuruluşlarının yasa dışı olmalarından dolayı faaliyetlerine son verilmesi kararı verilmeli. Bu konuda gerekli idari, siyasi, güvenlik, askeri tedbirlerin alınması gerekir.

____________________

(*)Kürt siyaetçi ve yazar



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz