Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Paydos

İbrahim Kahveci yazdı;

Bu yılın başında TL kredileri toplamı 1 trilyon 633 milyar liraydı. Bu tutar 16 Ekim itibari ile 2 trilyon 282 milyar liraya çıkmış durumda (%39,7).  

Burada sadece TL kredilerine bakıyoruz. Döviz kredileri zaten anılan dönemde 170,5 milyar dolardan 164,1 milyar dolara gerilemiştir.  

Ocak-Ağustos sonuna kadar TL kredileri aylık bazda yüzde 4,7 artış gösteriyor. Sekiz ay toplamında TL kredi artışı 620 milyar lira(%37,9); aylık artış ise 77 milyar lira.  

Oysa 28 Ağustos-16 Ekim arasında bu kredi genişlemesi adeta durmaya doğru gidiyor. Aylık TL kredi artışı 77 milyar liradan 20 milyar liraya geriliyor. Yüzdesel aylık artış ise 4,7’den 0,9’a düşüyor. Biz buna artık reel artış değil, faize bağlı nominal artış diyoruz.  

Kısaca parasal genişlemeye dayalı, tüketim üzerinden tetiklenmek istenen ekonomik canlılığın sonuna geldik.  

Parasal genişlemeye dayalı tüketim ekonomisinin sonucunu ödemeler dengesinde de görebiliyoruz. Geçen yıl ilk sekiz ayda 5,3 milyar dolar cari fazla verilirken, bu yıl cari fazladan yeniden açığa döndük. İlk sekiz ayda cari açığımız 26,5 milyar dolar oldu.  

Burada sadece turizmden kaynaklanan bozulma yoktur; mal dengesinde de 10,6 milyar dolar olan açık 25,6 milyar dolara yükselmiştir.  

Evet, rezervleri eritme bahasına bir kısa süreli balayı daha yaşadık. 26,5 milyar dolar cari açığa karşılık sermaye çıkışları da eklendiğinde ilk 8 ayda net rezerv kaybı 39,0 milyar dolara ulaşmıştır.  

Bu rezerv kaybı ile ekonomiyi yönetemeyeceğimiz ortada. İlaç şirketlerine dahi ödeyecek dövizde sıkıntı yaşıyorsak, acaba bu kış doğalgaz ve petrol için ihtiyacımız olan dövizi bulabilecek miyiz?  

İşin özeti şu: Parasal genişlemenin sefasını sürdük; şimdi fatura ödeme zamanı.  



Anahtar Kelimeler: Paydos

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER