Ev qulzomê rum û behrê tacîk,
Gava ku dikin xorucu tehrîq,
kurmanc dibin bixûn mulettex,
wan jêk ve dikin mîsalê berzex
Birer okyanusu/denizi andıran şu Rumlar ve Tacikler
Ne zaman kabarıp/huruc edip/saldırıp/aksalar
Kürtler kan içinde kalır/kızıl kana boyanır
Onları berzah gibi birbirlerinden ayırırlar
Ehmedê Xanî
Ahmedê Xanî neredeyse bin yıllık bir oyunu, jeopolitik bu kıskacı sürekli vurgular. Ortadoğu’daki bin yıllık Fars-Türk dengesinin Kürtler için nasıl bir kan banyosuna dönüştüğünü anlatır.
Ve tek çare birbirinize sarılın der(İttifak-bu tılsımlı bir kelimedir). Zalim iki deniz kabardığında Kürdistan kızıl kana boyanır ve sizleri paramparça eder.
Ahmedê Xanî sözünü şiirine bindirmiş büyük bir siyasi dehadır. Görmüştür ama coğrafyanın ve tarihin kirli, soğuk paletlerini bir türlü toprakları üzerinden atamamıştır.
Oyun ikilidir. İki deniz her seferinde tusunami yapar ve çarpıştıkları alanı Kürdistanı kana boğarlar, yaptıkları kan banyosuyla bir daha gençleşirler.
Ortadoğu’da özgürlük mücadelesine Kürtler kadar sarılmış ve her seferinde bunun yalnızlığını iliklerine kadar hissetmiş başka bir halk yoktur. Yalnızlıkları yurt tuttukları yerlerden, dirençleri isyan isyan büyüyen iradelerindedir.
Kürtler bu dört yüz yıllık ifadeli tarihte bu fasit daireyi kıramamış ama buna da teslim olmamışlardır. Torbalarına tarih, direniş ve isyan koyarak bugüne kadar gelmişlerdir.
Coğrafyanın kaderine teslim olmamış, yeni bir kaderin ortaya çıkmasını beklemişlerdir.
Küreselleşen dünya yepyeni jeopolitikler ortaya çıkarıyor. Üç deniz, dört deniz, beş deniz bir araya geliyor.
Ehmedê Xanî’nin sürekli vurgu yaptığı jeopolitik artık tarihin derinliklerine gömülüyor. Uzak kavramının güç ile anlamlandırıldığı bir çağda, saha kavramı da güç ile belirleniyor.
Fars denizinin san’a’dan, Lübnan’a oradan Şam’a, Bağdat’a, Süleymaniye’ye uzandığı; Türk denizinin Efrin’den, İdlib’e, Katar’a, Trablus’a, Musul’a, Kerkük’e dalga boyunu yükselttiği bir geçiş dönemini yaşıyoruz. Adeta koca dalgalar yükseldikleri yerde kalmış aşağıya nasıl ineceklerini bilmez vaziyetteler.
Ortadoğulu olmayan ama orada ortakları olan ABD Hewler’e Patriot yerleştiriyor, F-35’leri konuşlandırıyor.
Yani 3. Bir siyaset Arap dünyası üzerinden orta doğuya ortak oluyor. Fasit daire kırılıp, yepyeni bir jeopolitik oluşurken, Kürtler buradan bölgesel bağımlı bir özneye dönüşecek ya da yeni siyasete rağmen eski reflekslerini gösterip paramparça olacaklar.
Yeni bir oyun kuruluyor. Parçalanan fasit daire hiç kimsenin bağımsız özne olmasını kabul etmiyor. Herkes bağımlı özne olma durumunu avantaja çevirmek istiyor.
Suriye’de onlarca devlet çarpıyor, kimin nerede yan yana, kimin nerede karşı karşıya geldiğini kestiremiyorsunuz.
Irak'ta ABD ile İran iktidarı paylaşıyor, kimi zaman.
Herkesin hala tam adapte olamadığı yepyeni bir siyaset devreye giriyor.
Dört parça Kürdistan’ın en küçük parçası varlığıyla tüm dünyayı selamlıyor, en büyük parçasında dilini bile konuşamıyor.
Çelişkiler çağı herkesi şaşırtıyor.
Çelişkiler, çatışmalar ve en yüksekten yere inemeyen dalga boyları.
Yüzlerce askerinizin öldüğü bir geceden, hiçbir şey olmamış gibi reverans çekilen ihtiyatlı-korkulu bir moda dönüyorsunuz, hiç birşey olmamış gibi.
Astana stratejik ortaklığına bir gecede jilet atılınca, NATO’ yu göreve çağırmak zorunda kaldığınız yeni bir dönem.
İdeolojik okumaların kifayetsiz kaldığı yepyeni bir orta doğu.
Her kesimin evinin camdan olduğu bir Orta doğu.
Küreselleşen dünya, bizleri Ortadoğu’nun karanlık dehlizlerinden, Müslüman kardeşlerimizin mengenesinden kurtulmak için bir fırsat sunarken, Müslüman kardeşlerimize de son bir kere düşünme fırsatı veriyor.
Bizden söylemesi…
“Kulağında karanfil taşıyan halkımın oğulları
Toplayın çadırlarınızı. Eski zamanlarda olduğu gibi
Çığ geliyor. Çağ çöküyor.
Gidiyoruz.
Dudaklarınıza ninni, ıslık ve destan alın
siyah sünnet çekin gözlerinize
Alıcı kuş telekleriyle
…
”
M.Mungan
Kürtler çöken çağın altında kalmak istemiyorlarsa Kürdistan coğrafyasının mümkünü olan “birlik” halayına tutuşacaklar, Peşmerge Kuzeyden gelip Kobane’ye tekrar geçecek, Rojava tüm orta doğuya insanlık çağırısını yapacak, Kuzey cüssesinin büyüklüğüne göre davranacak, noktayı koyacak.
Müslüman kardeşlerimizde tercihlerini yapacaklar. Ya bizi anlamaya çalışacaklar ya da bir şekilde anlayacaklar.
Çağ göçtüğünde en önde boş kütükler sele kapılacak…
Boş hele de kütük duygusunu önümüzdeki yüzyıla da yaşatmamak için…
HABER AZAD SİTESİ
