Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Öldürücü corona virüsü sınır tanımıyor.. Kıyamet kapımızda.. Bu tabloyu değiştirmenin yollarını aramamız şart…

Fehmi KORU ANALİZ ETTİ...

Öldürücü corona virüsü sınır tanımıyor.. Kıyamet kapımızda.. Bu tabloyu değiştirmenin yollarını aramamız şart…

Her insan için kendi ölümü küçük çapta bir kıyamettir.

Bir de Kur’an-ı Kerim başta olmak üzere bütün kutsal kitaplarda en ayrıntılı biçimde anlatılan esas kıyamet var.

Kainatta bildiğimiz anlamda hayatın biteceği son.

Önce İslam Ansiklopedisi’nden bir alıntıyı sunayım:

Kur’ân-ı Kerîm’de zaman zarfı olan “yevme”, “yevmeizin” kelimeleriyle oluşup kıyameti tasvir eden âyetlerin sayısı 400’e yakındır. Bunların yetmişi “yevmü’l-kıyâme” şeklindedir (M. F. Abdülbâkī, el-Muʿcem, “yevme”, “yevmeʾiẕin”, “yevmiẕin” md.leri). Ayrıca Kur’an’ın altmış yedinci sûresi olan Mülk’ten itibaren yer alan kırk sekiz sûrenin büyük ekseriyetinin en belirgin muhtevası kıyamet konusudur. Bunlardan başka “kıyametin kopma zamanı” demek olan sâat (a.g.e., “sâʿat” md.), “dünyanın sonu” anlamına gelen ukbâ (ukbe’d-dâr, er-Ra‘d 13/22, 24, 35, 42), “mutlaka gerçekleşecek olan realite” mânasındaki vâkıa, “kimini alçaltan, kimini yükselten olay” anlamındaki hâfıda-râfia (el-Vâkıa 56/1-3), “yeniden diriltmek, dirilterek hesap meydanında toplamak” mânasındaki ba‘s ve haşr (el-Hac 22/5; Kāf 50/44) kelimeleriyle bunlara benzer kavramlar kıyamet için kullanılmıştır. “Dönüş, dönüş yeri, çıkarıldığı yer” anlamına gelen ve bir âyette yer alıp bir yoruma göre kıyamet mânasında olan meâd kelimesi de (el-Kasas 28/85; Taberî, XX, 150-153) özellikle kelâm ve felsefe kitaplarında kıyamet yerine kullanılmıştır.

Herhalde konunun ne kadar ciddi olduğunu bu alıntıyı okuyunca daha iyi anlamışsınızdır. Dünyanın sona ereceği günle ilgili benzer tasvirler Tevrat ve İncil’de de bulunuyor. 

İnsanoğlu, özellikle zihnini çok çalıştıranlar, büyük kıyametin kendi küçük kıyametlerinin gerçekleştiği zamandan fazla uzak olmayacağını hep düşünmüştür. Yüzyıllar boyunca her nesil, kutsal kitaplardaki anlatımları hatırlatacak en ufak yeni gelişmede kıyamet alametlerini görmüş ve kopmasını beklemiştir de.

“Tanrı’yı kıyamete zorlamak” diye formüle edilmiş bir yaklaşımı benimsemiş, kutsal kitaplardaki kıyamet tablolarının kendi hayatlarında meydana gelmesi için onları gerçekleştirmek amacıyla kollarını sıvamış insanların varlığı da biliniyor.

Kıyametin bir gün mutlaka kopacağına inanan insanlar, o günün bugüne her zamankinden daha yakın olduğunun da bilincindedirler.

Yerlerin sarsılması… 

Salgın hastalıklar… 

İklim değişikliği… 

Adaletsiz gelir dağılımın dayattığı açlık ve sefalet…

Çatışmacı ortamlar, savaşlar…

Yine de kıyametin ne zaman kopacağını kimse bilemez, bilemiyor da…

Hep unutulan bir gerçeği vurgulamak için yazılıyor bu yazı. O gerçek şu: Bildiğimiz anlamda hayatın mutlaka sona ereceği inancı, kıyamet ve kıyametin kopmasıyla ilgili kutsal kitaplardaki tasvirler, aslında yaşanılan hayatın güzelliğini ve değerini anlatmaya yarasın diye birer hatırlatma.

Kıyamet kopacak, ancak bu gerçeği hatırda tutarak hayatı henüz yaşarken daha verimli ve daha değerli kılacak bir zenginliğe kavuşturmaya bakmak gerekiyor.

Bunun yolu da, yaşanılan günün ve dönemin özelliklerini, kıyametin alametlerinden uzak tutucu çabalardan geçiyor.

Yerin hareketlenmesine, depremlere karşı daha mukavim konutlar yapmak…

Tıp alanını salgın hastalıkların yaygınlaşmasını önleyici tedbirler almaya yarayacak araştırmalarla takviye etmek, koruyucu hekimliği ön planda tutmak…

Mevsimlerin özelliklerini bozmaya yol açan yanlış maddelerin kullanımlarından kaçınmak, gerekirse yasaklamak…

Dünya nüfusu içerisinde çok küçük bir azınlığın elinde temerküz eden servetler yüzünden meydana gelen adaletsiz gelir dağılımı ve bu sonucun ortaya çıkmasına yol açan ekonomik sistemler yerine daha üretken ve adil bir ortak yeni sistem arayışına girmek…

İnsanlar arasında var olan doğum yerine dayalı dini ve etnik farklılıkları yaşanılan coğrafyanın ve dünyanın zenginliği olarak gören bir anlayışa uyanarak, çatışmaları körükleyen şartları ortadan kaldıracak, savaşları imkansız kılacak davranış kodlarını benimsemek…

Kıyameti kendi hayatımızda görmeyi arzu etmek bir yana, gelecek nesillerin bile gündeminden çıkaracağı umudunu güçlendirecek tarzda davranmak…

Emin olun, kutsal kitaplarda yer alan ve bütün dinlerde var olan kıyamet inancı bizleri bu yöne sevk ettirmeyi amaçlıyor.

Hayatın bir gün sona ereceği gerçeğini canlı tutarak, yaşadığımız anı insana en yakışır biçimde değerlendirmeyi teşvik ediyor.

Öldürücü olduğu anlaşılan corona virüsünün kısa zamanda bütün kıtalarda etkili hale gelmesi günümüz dünyasının ne kadar kırılgan olduğunu göstermekte. Bir yandan ülkeler arası çatışmalar ve iç-savaşlarla tehdit altına düşen global güvenlik, bir yandan da her ülkenin içinden çıkan bireysel teröristlerin kana buladığı toplumlar insanoğlunun vahşi yönünü dışa vuruyor. Okyanuslar ve denizlerle çevrili dünyamızda bir damla suya muhtaçların, israfa dayalı tüketim ekonomisi yanında yeterince beslenemediği için ölenlerin varlığı insafsızlığın eseri.

Bu tabloyu kökten değiştirmek hepimizin görevi.

Corona virüsünün dünyaya saldığı dehşet bana bunları düşündürdü.



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz