Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Nurullah Dursun Sarıhan Hatıraları

Bayram Akçay'ın,,çgeçtiğimiz günlerde vefat eden Nurullah Dursun Sarıhan ile ilgili hatıralarını kaleme aldığı ve Özgün İrade Dergisi 2020 Kasım (199.) Sayısı'nda yayınlanan yazısı...

Nurullah Dursun Sarıhan Hatıraları

Nurullah Dursun Sarıhan’ın ahlakı, imanı, onurlu ve cesur duruşu ile, hem naif hem gözü kara ve yiğit duruşuyla Nurullah abim güzel örnek olacak çok fazla ve büyük bir miras bıraktı bizlere.

Ömrümün yarısını ağabey-kardeş düzeyinde yaşadığım, her daim kendisine Abim diye hitap ettiğim Nurullah Dursun Sarıhan can emanetini asıl sahibi olan Allah’a teslim etti. Allah rahmet eylesin.

Nurullah abi bu dünyadan göçüp giderken kardeş olarak bana çok büyük bir miras bıraktı. Tabii bu mirasın kadrini, kıymetini bilebilirsem.

Nurullah abimin bıraktığı bu miras, pay sahibi olmak isteyen herkese yeter de artar elbet.

Öyle bir mirastır ki bu, paylaşanlar ve İstifade etmek isteyenler için bereketlenir, artar ve her paylaşanın ve nasibine düşeninin hesabında daha büyük bir pay olur. Bu miras nedir?

Nurullah abinin bana bıraktığı ve paylaştıkça çoğalacağına inandığım büyük miras, aşağıda yer alan başlıklardaki güzel örneklikleridir. Bunlar:

Güzel ahlakı

Allaha olan sevgisi, Allahtan korkmasından dolayı hassas ve naif kişiliği,

Mütevazi duruşu, az ve küçük görülen değerlerin bile kıymetini bilmesi,

İmtihan dünyasında olduğunu iyi idrak etmesi ve sağlık imtihanındaki sabrı ve her daim şükretmesi,

Haklı gururu, ve onurlu duruşu ve zalime, haksız olana karşı, asla mütevazi olmaması,

Her kim olursa, nerede bulunursa, usulü dairesinde hakkı söylemesi

İnsanlık onurunu iyi bilmesi ve onu ayakta tutmak için gayret göstermesi,

Ailesine karşı sevgisi ve saygısı, hürmeti ve ailesini her daim onure etmesi, O’nlarla medeni diyaloğu,

Çocuklarına karşı ilgisi, şefkati, titizliği, fedakarlıkları

Anne ve babasına saygısı, hürmeti, hizmeti,

Akrabalarının hakkına, hukukuna sahip çıkması,

Komşularıyla iyi ilişkisi ve güzel diyaloğu,

Ahlakı, imanı, onurlu ve cesur duruşu ile, hem naif hem gözü kara ve yiğit duruşuyla Nurullah abim güzel örnek olacak çok fazla ve büyük bir miras bıraktı bizlere.

Bu mirastan istifade edilmesi gayesiyle sizlerle bazı anıları, yaşanmışlıkları paylaşacak ve kıssadan hissemize düşecek olan güzellikleri bu günden sonra yazmaya, aktarmaya gayret etmenin azmi içerisinde olacağız inşallah.

DOSTUNUN DA DÜŞMANININ DA HUKUKUNU KORUYAN ADAM

  1. Körfez savaşı olarak ta bilinen Irak Savaşı, 2003’te ABD öncülüğündeki güçlerin Irak’ın başkenti Bağdat’ı bombalanmasıyla başladı, Irak’ın tamamının işgal edilmesiyle devam etti. Bu savaştan dolayı milyonlarca insan öldü, milyonlarca kişi yaralandı, sakat kaldı. Çok daha fazla insan ise evlerini terk etmek zorunda kaldı. Yüz binlerce insan hapishanelere atıldı, işkence gördü. Ebu Gureyb cezaevinde yaşanan insanlık dışı, hayasızca ve zalimane işkenceler ifşa oldu ve insanım diyen her yüreği kanattı.

Bunlar yaşanırken basın yayın aracılığıyla 2005 yılının Şubat ayında ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın Ankara’ya geleceğini Gül, Erdoğan ve Sezer ile görüşeceğini öğrendik. Bu insanlık suçunu işleyen zalimlere karşı söyleyecek sözümüz vardı ve muhatabımız olan ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice bir gün sonra Ankara’da olacaktı.

O vakitler Nurullah abim de Keçiören’de yeni ev almış ve taşınalı bir veya iki ay olmuştu. Alınan evin üst katında bir terası var ki geniş bir alan.

O günün akşamında halk arasında Amerikan bezi olarak bilinen bezden bir top aldım, Nurullah abimi aradım. Nurullah abim de evin hemen yakınındaki bir AVM de ev ihtiyaçlarını alıyor. Benim için de mavi ve kırmızı boyalar ve iki adet boya rulosu almasını istedim. Nedenini bile sormadı, hayırdır inşallah dedi. Eve gittiğimde boya ve rulolar beni bekliyordu.

O gece Nurullah Abim, Yenge hanım, küçük Beheşti, ve küçük yaştaki kızları ile beraber sabaha kadar Amerikan bezini diktik, rulolarla boyadık ve kocaman bir ABD bayrağı yaptık. O gece Ben, Nurullah abim ve Abimin aile fertlerinin tamamı uykusuz ama mutluyduk. Günün ilerleyen saatlerinde basın bildirimizi hazırlayıp eyleme katılabilecek olanları ve basını protestoya katılım için haberdar ettik.

Aldığımız bilgilere göre Condoleezza Rice’ın konvoyu Esenboğa havalimanından gelip, Kızılay meydanından geçerek Çankaya’ya doğru ilerleyecekti. Sıhhiye köprüsüne bir kişiyi konvoyun geldiği zamanı bildirmesi için bıraktık. Sıhhiye’den cep telefonuyla gelecek haberle birlikte harekete geçecektik.

Benim önerim konvoyun Kızılay meydanından geçtiği sırada polis kordonunu aşarak Kızılay meydanına çıkmak ve meydanın ortasında Condoleezza Rice’ın konvoyunun önünde hazırladığımız büyük ABD bayrağını açıp, ateşe verip, yakmaktı. Ama Nurullah abim eylem öncesinde beni karşısına aldı ve şunları söyledi “ABD nin Irak işgalini Türkiye’de protesto eden en büyük miting Sıhhiye meydanında 1 Mart tezkeresinin mecliste oylandığı gün yapılmıştı ve bizim de dahil olduğumuz mitingte en fazla 50.000 kişi vardı. Irak savaşını protesto eden Londra’daki mitinge ise 500.000 kişi, New York’taki Irak savaşını protesto eden mitinge ise 1000.000 kişi katılmıştı. Senin yakmayı düşündüğün bayrak Irak’a bomba atan insanlık suçu işleyenlerin olduğu kadar bu kirli savaşa karşı ABD içinde mücadele verenlerin de bayrağıdır. Sen bu bayrağı yakmakla bu savaşa karşı duran ABD vatandaşları da dahil tüm ABD vatandaşlarını karşına alıyorsun, hatta bu savaşa karşı duran ABD’dekilerin elini zayıflatıyorsun. Bayrak bir milleti, bir ülkeyi, o ülkede yaşayan her bir kişiyi temsil eder. Biz bu bayrağı yakarsak ABD’de bu bayrağın altında yaşayan herkese hakaret etmiş oluruz. Oysa senin ülkende bu kirli savaşı protesto eden 50.000 insan meydana çıkarken New York’ta 1000.000 insan sokağa çıktı. Bizim bu insanlara hakaret niteliği taşıyacak prostestodan uzak durmamız ama ABD hükümetini ve politikalarını protesto etmemiz gerekir. Buna göre bir çözüm bulmalıyız” demişti.

Bu sözler üzerine kırmızı boyalar ve oyuncak bebekler aldık, Kızılay meydanında toplandık. Sıhhıye köprüsünden haber geldi ve biz meydanın kenar tarafında polise rağmen Nurullah abimle ve diğer katılımcılarla beraber bayrağı açtık. Basın bildirisi okunurken ABD bayrağının üzerine kana boyanan sembol bebekleri attık ve bayağın muhtelif yerlerini kanı sembolize edecek şekilde kırmızıya boyadık. Bu işgal ile ABD bayrağına kan bulaştı. Eli kanlı katiller bu bayrağı ve onun temsil ettiği kişileri kirletiyor dedik.

Nurullah abiden Allah razı olsun. Bizim düşman bildiğimiz kitlenin içinde bile masumları görebilen, onların hakkını, hukukunu koruyan, bunun için dostlarıyla bile mücadele etme yürekliliğini gösteren, erdem sahibi bir örneklik ortaya koymuştur. Bizim o vakitler göremediğimiz dünyadan ve ABD vatandaşlarının bütününden haberdar olan, kul hakkı söz konusu olduğunda kafir Müslüman ayırt etmeden ince fikir ve düşünceleriyle bizleri doğru yönlendirmek için elinden gelenin en iyisini yapan ince ruhlu, akıl ve vicdan sahibi bir Müslümandı.

Allah rızası söz konusu olduğunda, hak bildiği bir hususta ve dostlarına olan itimadına parasını harcayan, evini açan, paylaşan fedakar bir şahsiyetti. Mazlumlar söz konusu olduğunda, Allah rızası mevzubahis olduğunda eşini, çocuklarını uykusuz bırakacak kadar dava bilinci yüksek bir kişilikti. Allah ondan razı olsun. Allah mekanını cennet eylesin ve bizi ahirette buluştursun inşallah.



Anahtar Kelimeler: Nurullah Dursun Sarıhan Hatıraları

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER