Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

MHP Kendini Bulurken, Bir İftar Buluşmasını Hatırlamak

Veysi DÜNDAR - 23. 10. 2018 Salı

MHP Kendini Bulurken, Bir İftar Buluşmasını Hatırlamak

23.10.2018 Salı

Hastalara verilen bir etkisi olmadığı halde hastada iyi gelecek imajı oluşturan ilaçlara pseudo-ilaç denir. Pseudo-ilaç; hastalığın belli ölçüde hastanın da iyileşeceğine ikna olması gereğinin olduğu hallerde devreye sokulur. Asıl tedavi devam eder ama diğer taraftan da bu sanal ilaç hastaya tedavi olduğuna dair inanç aşılar.

MHP için kullandığımız pseudo-parti deyimi 7 Haziran 2015´ten beri süren iktidara hep destek-tam destek politikasına istinaden idi. MHP seçimlere katılıyor, halka belirli vaatler sunuyor ama fiilen iktidar amacı gütmüyor. Koalisyonsuz bir ?tek adamlık? başkanlık sisteminin gereksindiği ve aslında başlı başına bir oksimoron vaziyet olan koalisyonu temsil ediyor.

Bir kaç defa yazılarımızda zikrettiğimiz Arzu Erdem ve Emeklilikte Yaşa Takılanlar konusu kolayca fedaya tabi edildi. Af konusundaki görüş ayrılığı mühimdi ve üzerinde dünkü fırtına bunu en iyi şekilde temsil etti. MHP bir siyasi parti olduğunu nihayet hatırladı. Pseudo bir parti gibi değil gerçek bir siyasi parti olarak müdahil oldu. Andımız mevzuu yağlı güreşte peşrev misali başaltı siklete emanet edildi. Baş pehlivanlar o topa girmeden (en azından şimdilik) kıyıda durmaya özen gösterdi.

MHP´nin oyunun kurallarını yeniden tanımlayan ve oyunu biraz da bozan bu halini sıkça kendi zaviyemden resmettim. AKP ile MHP´nin beraberliği değil, bunun teraziyi hep birinciden yana tartan eşitsizliğine itiraz ettim.

Bütün bu süreç içinde dün basına yansıyan AKP Bolu il başkanının Afrin´e niyet bedelliye kısmet trajikomik milli ve yerli duruşu aslında bendenizi de bir şekilde konuya dahil etti.

Nasıl mı?

Bendeniz Ramazan ayı içinde bir grup kadın siyasetçi-sanatçı-gazeteci ile mütevazi bir iftar sofrasında buluşmuş akabinde görüşlerimi, izlenimlerimi paylaşmış idim.
Tevafuka bakın ki o yazıda da Bolu HDP binasını yakmaya yeltenen MHP´li olduğu ifade olunan vandallığı zikretmişim. Keser döndü sap döndü aradan zaman geçti MHP Bolu İl Başkanı Adem Bey, Afrin´e gidemedi ama bedelliye gitti.

Bu fırsatçı ve teşhire tabi vaziyet başlı başına yazı konusu iken benim bu yazıya konu iftar toplantım daha sonra AKP-MHP birlikteliğine iltihak ettiği anlaşılan bir hanımefendi tarafından toplantıya iştirak eden İyi Parti İstanbul İl Başkan Yardımcısı Havva Lakutoğlu´na saldırı için de temel teşkil etti.

Yazımda yer verdiğim ve az da olsa entellektüel seviyesi ortaokul düzeyinde olan her okur yazarın teşhis ettiği üzere Voltaire´e atfedilen ?Fikirlerinize katılmıyorum ama onları savunmanız için canımı veririm? ifadesine binaen mağduriyetini de yukarıda zikrettiğim HDP için kullandığım, ?Seçmeni değilim ama meclise girmeleri için canımı veririm? sözünden Sn.Lakutoğlu´nu da tecziye etme fırsatı devşirmiş bahse konu hanımefendi.

Ben o dönemde de bu sözüme yine yetersiz eğitimli olduğu zannı veren kesimlerden gelen ?biz anlamadık siz ne demek istiyorsunuz?? geri bildirimleri üzerine yanıt vermişidim.

Velhasıl HDP seçmeni değilim ama olabilirdim de.

HDP´nin de ?diğerleri kadar derdini anlatma hürriyeti? olduğunu ?ifade etme hürriyetim? için canınızı falan istemiyorum (Voltaire size bir beden büyük geliyor belli) sadece anayasal görüş beyan etme hakkımı istiyorum.

Bir iftarı bile bize çok görenler için biz soframızı açık tutacağız. İftarımıza herkes her zaman gönülden davetlidir. Yeter ki bize nereden geldiklerini söylesinler.
Afrin´den mi Amasya´da bedelliden mi bilelim.
Ona göre hasbıhal edelim.

Bir son not: Gerginlik ile kendini paralayanlara tavsiyem. Müzik dinleyin. Kitap Okuyun. Bir sergiye gidin. Bir çiçeğin fotoğrafını çekin. İnsanları yargılamak yerine birazcık kendinize zaman verin. Sevmeyi deneyin.



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz