Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

MAZLUMDERDEN METAL İŞÇİLERİNE DESTEK ZİYARETİ

Mazlum-Der Bursa Şubesi`nin üyeleri direnen Metal işçilerine destek ziyaretinde bulunarak gözlemlerini aktardılar.

MAZLUMDERDEN METAL İŞÇİLERİNE DESTEK ZİYARETİ
 
Türk Metal sendikasına bağlı işçiler, bağlı oldukları sendikanın sermaye ile kendi aleyhlerine sözleşme yaptığı iddiasıyla sendikalarından istifa ediyorlar.

Şu anda başta Renault, Tofaş, Coşkunöz, Mako gibi yoğun olarak işçi istihdamının olduğu fabrikalarda işçiler sendikalarından istifa ettiler.

Aynı zamanda bu fabrikalarda çalışan işçiler şalter kapatarak hem fabrika içinde kalıp hem de dışarda içeri girmeyen işçilerle hep birlikte bir direniş gerçekleştiriyorlar. Diğer yandan aynı işkolunda aynı sendikaya bağlı olarak farklı fabrikalarda çalışan işçilerde sendikaya tepki göstererek dünden itibaren kitlesel olarak istifa etmeye başladılar.

Bu istifaların yayılma eğilimi gösterdiği giderek de başka fabrikalara yayılacağı bekleniyor. Şu anda işçilerin fiili direniş gösterdiği fabrikaların yanı sıra mevcut direnişe destek vererek sendikalarından istifa eden işçilerin çalıştığı fabrikaların Beyçelik, Delphi, Valeo, Farba ve Ford olduğu dile getiriliyor.

Metal İşçileri Sendikalarından Neden İstifa Ediyorlar?

Endüstriyel metal sektörü, stratejik ürün yelpazesi ve katma değeri, ihracat rakamları içindeki oranı dikkate alındığında bu sektör işyerlerinde oluşabilecek sorunların siyaset ve sermaye açısından  milli güvenlik”meselesi olarak algılandığı bilinmektedir. Bu açıdan soruna bakıldığında, Türk Metal sendikasının Türkiye'nin en büyük 10 büyük sanayi kuruluşunun 8'inde, 100 büyük sanayi kuruluşunun 40'ında örgütlü bir sendika olması manidar bulunabilir.

Türk Metal'in yetkili bulunduğu sanayi kuruluşları sektöründe lider kuruluşlar olarak gösterilmektedir. Bunlardan bazıları şunlardır; Mercedes Benz Türk AŞ, Ford Otosan, Bosch, Arçelik, BSH, Karsan, Renault, BMC, Tofaş, Türk Traktör, Delphi, Hema, MAN Türkiye AŞ, Erdemir olarak ifade edilebilir.

Öte yandan bu yılın başında DİSK'e bağlı Birleşik Metal İşçileri Sendikası yetkili olduğu 22 iş yerinde işveren sendikası olan MESS ile anlaşmaya varamaması üzerine grev kararı almıştı. Bu grev kararı dalga dalga uygulamaya konulurken bildiğimiz üzere 31.01.2015 tarihi itibariyle bakanlar kurulu milli güvenlik” sebebiyle bu grevi erteleme kararı alarak grevleri durdurmuştu.

Endüstriyel metal işkolunda en fazla üyesi bulunan ve dolayasıyla en çok işyerinde yetkili sendika olan Türk Metal İş sendikasına dönük olarak işçilerin zaman zaman İtiraz ve şikâyetleri oluyordu. Ne yazık ki bu şikâyet ve itirazlar yetersiz kalıyor, ya da tehdit ve işten çıkarmalarla sonuçlanıyordu. Kimi zaman mevcut sendikaya alternatif çalışma içerisine giren işçilerin fiili olarak şiddete maruz kaldığı da iddia edilenler arasında.  İlgili yerlerde işverenlerde Türk metal sendikasının yanında yer alarak, sendikanın işçi üzerinde baskı kurmasını kolaylaştırıyordu.

Birkaç haftadır Türk Metal sendikasında çalışan işçiler bağlı oldukları sendikanın işveren sendikasıyla yapmış oldukları sözleşmeye itiraz ederek hoşnutsuzluklarını dile getirmeye başlamışlardı.

Türk Metalin 2014-2017 arasında geçerli olmak üzere yaptığı sözleşme, beklentilerinin çok altındaydı. Sendika yetkililerinin sözleşme imzalanmadan önce yüzde 10 un üzerinde yıllık artışlar sağlanacağını söylemelerine rağmen sözleşmenin böyle sonuçlanmadığını görmüşler ve bir çıkış yolu arıyorlardı. Bosch' da aynı dönemde bir sözleşme süreci yaşanırken Türk Metal ve Disk'e bağlı Birleşik Metal İşçileri sendikası arasında yetki sorunu yaşanınca sorun mahkeme sürecine taşınmasıyla Türk Metal bu işyerinde yetkili sendika olma hakkını kazandı. Geçtiğimiz Nisan ayında MESS ile yapılan pazarlıklar sonucu geçmişe dönük kayıplar telafi edildiği gibi Tofaş ve Reno da yapılan sözleşmeye bağlı hakların çok üzerinde iyileştirmeler gerçekleşti. Hatta bu durum Almanya' nın seçim sürecinde hükümeti zor duruma sokmak için yapıldığı iddia edildi. Almanya böyle yaparak diğer işçilerin huzursuzluk çıkararak çalıştıkları işyerinde üretimi durduracakları bu durum da hükümetin zor durumda kalması sağlanmış olur tezi üzerinden iddia ediliyor.

Bosch'la yapılan sözleşmenin şartlarının kendi sözleşmelerinin çok üstünde iyileştirmeler getirdiğini düşünen işçiler hem kendi aralarında bu durumu değerlendirmeye başlamışlar hem de sendikadan benzer bir düzeltme yapılmasını talep etmişlerdir. İşçilerin bu taleplerine ve görüşme isteklerine sendikadan olumlu bir karşılık gelmediği gibi, sorunu gündemleştiren işçiler üzerinde de baskılar, tehditler oluşmaya başladı.

Sendika üzerinden bir çıkış yolu bulamayan işçiler işveren temsilcileri ve Türk Metal sendika temsilcilerinin oyalaması sonucu kendi aralarında yaptıkları istişare ve küçük iş yavaşlatma etkinlikleriyle beraber kitlesel olarak istifa ettiler. 16-17 mayıs tan itibaren Reno ,Tofaş, Coşkunöz ve Mako da bazı vardiyalar vardiyalarından dışarı çıkmayarak diğer vardiyalar da içeri girmeyerek eylemlerine/direnişlerine devam ediyorlar.

Direnişin Genel Durumu Nedir?

On-on beş bin işçinin çalıştığı işyerlerinde başlayan bu emek direnişi öncelikle bir saygıyı ve selamlamayı hak ediyor.
İçerde, yani fabrikaların içinde kalan işçiler yemek ihtiyaçlarını fabrikaların çıkardığı kumanyalar üzerinden karşılıyorlar. Yine belediyelerin ve vatandaşların temin ettiği battaniyelerle fabrika şartlarında uyumaya ve dinlenmeye çalışıyorlar.

Dışarda kalan ve direnişi kamuoyu üzerinde görünür kılan işçiler fabrikaların dış bahçelerinde/yollarında derme çatma çadır, gölgelik ve sergiler üzerinde bu direnişi sürdürüyorlar. Yemek ve diğer ihtiyaçları belediyeler tarafından karşılanıyor.  Dışarıdan örgütlü mücadele yapılarına, sendikal ve sivil örgütlerin kendilerine kendi afiş, flama ve benzeri araçlarla destek vermelerine müsaade etmiyorlar. Hatta sivil bile olsa grup halinde gelen heyetlerin varlıklarından rahatsız oluyorlar. Zira bu direnişlerini sadece kendi işkollarında işçilerle sürdürmek ve sadece talepleri üzerinden sınırlı tutmak istediklerini ısrarla belirtiyorlar. Bu tutumlarının güvenlik endişesiyle yapıldığı da ayrıca belirtilebilir. Nitekim hem Bursa içinden hem de Bursa dışından gelen grupları güvenlik güçleri marifetiyle bir şekilde provokasyona sebep olur endişesiyle kabul etmiyorlar. Zaman zaman sloganlarla zinde kalmaya ve motivasyonlarını sıcak tutmaya çalışan işçilerde de yoldan geçen araçlar kornalarıyla destek veriyor. İşçilerin eş ve çocuklarının da eyleme destek vermeleri duygusal görüntülerin ortaya çıkmasına sebep oluyor.

Bu arada çeşitli resmi /sivil yapılar eliyle bu eylemi/ direnişi durdurmaları gerektiği, bu şekilde suç işledikleri, yaptıklarının yasadışı olduğuna dönük telkinlerin yoğunlaşan bir biçimde dile getirildiği ifade ediliyor. Bu gün itibariyle görüşülen bazı resmi mercileri temsil ettiği ifade edilen avukatların bu süreç sonucunda kazanılmış haklarını da kaybedebilecekleri, yaptıkları eylemin yasalarda yeri olmadığı konusunda uyarılarda bulundukları dikkat çekicidir.

İşçiler Ne İstiyorlar? 

İşçiler mevcut koşullar dikkate alınarak çalışma şartlarında iyileştirmeler istiyorlar.


Bant sisteminin, çalışma şartlarının saniyeleri bile hesaplayarak işçiyi makinelerin bir parçası haline getiren metalaştırılmış köleliğe isyan ediyorlar. İşçiler 19. Yüzyıldan kalma vahşi kapitalizmin üretim çarklarının bilimsel bir gereklilik gibi sürdürüldüğü Fordist üretim ve Taylor'ist yönetim biçimine itiraz ediyorlar. Ülkelerin/devletlerin kalkınma/ilerleme, sermayenin daha çok daha çok kazanma hırsı, siyaset ve sendikaların şirketler gibi yönetilmesi arzusu, emeğin ve özgürlüklerin önünde en önemli bariyerler olarak durduğu söylenebilir.

Bursa da Bu Direnişi Sürdüren Metal İşçilerinin Mütevazı Ve Masum İsteklerini Aşağıdaki Şekilde Sıralayabiliriz.

Bosch'ta yapılan sözleşme şartları dikkate alınarak ücretlerde ve sosyal haklarında kendileriyle veya yeniden oluşturacakları sendika üzerinden bir anlaşma yapmak.

Şu ana kadar haklarını aramak üzere sürdürdükleri eylemlerden dolayı hiçbir işçi işten atılmayacak.

Türk Metal Sendikası tamamen fabrikadan gidecek. İşçiler üzerinde tehdit ve şantajları bertaraf edilecek. İşçiler fabrika içinde kendileri oy kullanarak temsilcilerini seçme imkânı getirilecek. (İşçiler Sakarya`daki Toyota fabrikasında bu modelin uygulandığını söylüyor).

Bursa da bu emek direnişi tüm samimiyetiyle, sendikasız ve profesyonel destek almadan sürerken Siyaset, Sermaye, Sendikalar ve sivil toplum bir kez daha hak, adalet, özgürlük ve emek direnişi karşısında tarihin bu aralığında bir sınav daha veriyorlar.



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER