Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Liberalizmde İslam

Yusuf Ziya Cömert, iki eser üzerinden, ilgilisince çokça dile getirilen İslam’da liberalizm vurgusuna rağmen, liberalizmin kendini inşada İslam’dan yararlandığı düşüncesi çerçevesinde bir değerlendirmede bulunuyor.

Liberalizmde İslam

İnsanların kendi fikirlerine sahip olmalarından, fikirlerini beyan etmelerinden, savunmalarından rahatsız olmuyorum.

Şimdi, şu anda ‘rahatsız olmuyorum’ kelimesinden rahatsız oldum.

Kullandığım tabir hislerime denk düşmüyor.

‘Rahatsız olmuyorum’ yerine ‘memnun oluyorum’ demeliydim.

‘Rahatsızlık’ kelimesini kendi fikrim dahil, bir fikrin ‘dayatılması’ söz konusu olduğunda kullanmak tabiatıma daha uygun.

Aynı şeyi, yani fikrimi beyan etme, savunma hakkımı kendim için de seviyorum.

Eğer böyle isem, ben ‘liberal’ sayılır mıyım?

Eğer bir ‘mizaç’tan bahsediyorsak sayılırım.

Eğer bir ‘felsefe’den bir ‘siyaset’ten, bir ‘ideoloji’den bahsediyorsak sayılmam.

Çünkü liberalizmin despotizme, faşizme dönüştüğü durumlar da var.

Daha kestirmeden söyleyeyim.

Liberalizmi dayatınca faşizme yaklaşırsın.

Mustafa Akyol’un “Reopening Muslim Minds” kitabını okuduğum günlerdi.

Kitap, İslam düşüncesinin kayıp bir mektebinin, Mutezile’nin tezlerine dikkat çekiyor ve bu tezlere istinat ederek özgürlükçü (ya da tercih ederseniz liberal) bir İslam anlayışı teklif ediyordu.

Art arda birkaç Pazar yazımı bu kitaba tahsis ettim.

Açtığı bahisler, bana göre, tartışılması gerekli bahislerdi.

Kim tartışacak?

İlim sahipleri, fikir adamları tartışacak.

Fakat, tartışmanın mümkün olması için medeni bir tartışma ortamı lazım. İnsanların birbirlerini anlamaya çalışacağı, kendi fikrinin değil hakikatin ortaya çıkmasını önceleyen, ağzını açanın ötekini linç etmeyeceği, tekfir etmeyeceği bir cemiyet lazım.

Şu anda böyle bir cemiyete maalesef sahip değiliz.

O günlerde Atasoy Abi (Müftüoğlu) bana bir kitap tavsiye etti.

Atasoy Abi çok kıymetli, oldukça seviyeli, yoğun, programlı bir okuma çalışmasına öncülük ediyor.

Bir ara kendisinden bilgi alıp bu çalışma hakkında etraflıca yazmak isterim. Neler okuyorlar, programlarını neye göre belirliyorlar, nasıl bir sonuca ulaşmak istiyorlar?

Kitabın adı “Liberalizm’de İslam.” (Çeviri Ali Fahri Doğan, Runik Kitap.)

Ters bir isim değil mi? Biz “İslam’da insan hakları, İslam’da aile, İslam’da kadın” gibi kitap isimlerine daha alışığız.

Yazarı “Filistinli Hristiyan bir ailenin çocuğu olarak 1963 yılında Ürdün’de doğan” Joseph Andoni Massad.

İsmini ilk defa işitiyorum.

Zaman zaman kitap sıkıntısı çeken bir okuyucu olarak Atasoy Abi’yle daha sık görüşmeye ihtiyacım var demek ki…

‘Liberalizm’de İslam’ acaba Mustafa Akyol’un kitabındaki ‘liberal’ İslam’ın antitezini mi içeriyor?

Eğer öyleyse iyi. Tezle antitezi yan yana koyarım, beğendiğimi alırım, beğenmediğimi almam.

Fakat düşündüğüm gibi çıkmadı.

Massad, Batı’da yaşayan bir doğulu olarak Araplığa, Ortadoğululuğa, Müslümanlığa daha yakın.

Batı’nın bizim dünyamızı iktisadi, askeri ve kültürel olarak istila etmesinden memnun olmadığı anlaşılıyor.

İstilanın daha çok kültürel ve sosyo-politik tarafıyla ilgileniyor.

Zaten giriş kısmında söylüyor: “Liberalizmde İslam, İslam’ın bir ideoloji ve kimlik olarak liberalizm için nasıl bu kadar önemli olduğunu anlamaya çalışmaktadır. Aslında anlamaya çalıştığı şey İslam’ın bir antitezi olan liberalizmin Avrupa’yı modern bir kimlik olarak akla getiren söylemin kilit unsurlarından biri haline nasıl geldiğidir.”

Bu ikinci cümlede tereddüde düştüm.

Kitabın havasından ‘kilit unsur’un İslam olduğunu hissediyorum. Orijinal metni görmeden doğrusunu anlayamam. Ancak birkaç paragraf aşağıda “Amacım liberalizmi meydana getiren tüm düşünceleri ele almak değil, spesifik olarak İslam’ın liberalizm içerisinde ideoloji ve politika olarak nasıl işlediğini ele almak” veya “Avrupa’nın kendisini meydana getirirken özellikle İslam’ı nasıl ortaya koyduğunu incelemek istiyorum” gibi cümleler var.

Çıkardığım sonuç, Avrupa veya Avro-Amerika kendisini tanımlamak için ‘öteki’ne ya da ‘ötekiler’e ihtiyaç duyuyor. Bu ötekilerin kötü, sevimsiz, despot, barbar olmaları lazım.

Bu yüzden ihtiyaca uygun bir İslam tarifi yapıyorlar ve kullanıyorlar.

Okurken benden mi, çeviriden mi yoksa yazarın üslubundan mı kaynaklandığını tam tespit edemediğim bir anlama sıkıntısı çektim.

Massad’ın, Batı’nın bizimle ilgilenme tarzına dair kayda değer tespitleri var.

Bazı sürprizleri de var. Batılılarla bazı Müslümanların alışverişlerine dair.

Haftaya konuyu biraz daha açmaya çalışalım.



Anahtar Kelimeler: Liberalizmde İslam

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz