Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Korkuyla müslüman, korkutarak İslam olunmaz

Sinan ESKİCİOĞLU

Korkuyla müslüman, korkutarak İslam olunmaz

?Şyyt Allah yakar´, korkunun tesis edilmeye başlandığı ilk dinsel cümledir. Bundan da önce ?öcü, polis´ vs vardır. Kapının aralanması bunlarla başlar. Çocuklarla tanıştırılan bu korku duygusu hiç kaybolmaz, bilakis artarak devam eder.

?Allah yakar´la aralanan kapı, aslında ?Korku İmparatorluğu´na açılan küçük bir geçiştir. Devasa bir korku imparatorluğu.

Hey hey, neler neler vardır bu imparatorluğun içinde. Sinir bozucu olduğu için mi böyle ifade ediyorum? Aynen öyle.

Ebeveynler, akılları sıra, konumlarını korumak ve söz geçirme arzularını perçinlemek için, korkuları olabildiğince desteklerler.

?Allah yakar´la bireyin içine monte edilen, gömülen bu korku duygusu filizlenir, dallanır budaklanır. Üzerine kocaman bir din bina edilir.

Bunlar yetmez, ilaveler de yapılır: Okul, sınav, baba-anne-abi, dayak, cezalandırılma korkuları gibi.

?.

Bu yazıyı isterseniz yazarının sesinden dinleyebilirsiniz de:.

Bunların hepsi ne içindir biliyor musunuz?

Hayata alışmaya çalışan körpe zihinleri kontrol edebilmek. Onların üzerinde tahakküm kurabilmek ve sindirmek.

İleriki yaşlarda, bıkmadan usanmadan ilaveler yapılır.

Namaz kıl, başını ört, dinini yaşa, yoksa cehennemde yanarsın.

Evet, ikinci aşama cehennem korkusunu çocukların, gençlerin içine işlemek. Hem de nasıl bir işleme?.

Körpecik çocukların uykusu kaçar. Bu korkuyla yaşamaya alışırlar. Alışmak zorundadırlar çünkü.

Bu korku, öyle bir şeydir ki, DİN kullanılarak, istediğiniz tahakkumu ve kontrolu sağlarsınız.

Sonraki aşamada toplum gelir.

Dinsel kimlikler (Hocalar, şeyhler, efendiler), toplumun baskıladığı korkular. Ama bu aşama daha kandırmacalıdır. Neden mi? Çünkü artık cehennem korkusuyla beraber, cennetle kandırma da başlar. Aman Allahım, neler neler. Sular, şaraplar, huriler, aklınıza ne gelirse.

Ama tohumu ekilen korku hep sulanır ki, hiç solmasın. Aman ha, yanarsın, cehennemde ateş şöyledir, böyledir?

Gençlikten sonraki olgunluk dönemi için de ilaveler hazırdır. Neler mi?

Şirke düşersin, küfre girersin, mezhepsel korkular ve mezhep savaşları, İslam´ı anlayamazsınız korkutmacası gibi.

Devasa bir korku imparatorluğu ve bu imparatorluğun kullandığı en önemli argüman da DİN.

Yani dini inançlar, dini duygular.

Hz. Muhammed, insanları korkuttu mu, sevdirdi mi?

Tekrar soruyorum, korkuttu mu, sevdirdi mi?

?Sevdiriniz, nefret ettirmeyiniz. Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız´.

Korku imparatorluğu ne zaman başladı dersiniz.

İslam´ın yönetimsel olarak kullanılması, insanları yönetmek için alet edilmesiyle. Evet, yanlış duymadınız. Çünkü İslam´la insanları yönetmek, korkutarak idare etmek o kadar kolay ki. İslam´ı kullanarak insanları yönetenlerin değmeyin keyfine. Bundan daha güzel bir imkan olabilir mi?

Ha eğer bu korkuyu yok etmek, bu yanlıştır demek isterseniz, cevaplar hemen hazırdır.

Ya küfr, ya şirk, ya modernistlik, ya da başka etiket suçlamalarıyla dolu iftiralar.

Çoğunluk olarak korkmaya alışmış, korkusuz yaşayamayan müslümanlar için de, zaten bu korku imparatorluğuna karşı gelmek diye bir düşünce söz konusu değildir.

Bunu bir örnekle açıklayalım.

Tüketim çılgınlığının yaşandığı günümüzde, insanlar alışveriş yaparak mutlu olduklarını sanırlar. ?Mutluluk bu değildir, alışverişle mutlu olunmaz´ derseniz, size inanmazlar. Çünkü o sanal mutluluğa alışmışlardır. Ne yapsanız, inandıramazsınız.

Korkuya alışmış müslümanların durumu da aynı böyledir.

Müslümanlara, ?İslam korku değildir, korku üzerine bina edilmemiştir´ derseniz, kesinlikle inanmazlar. Çünkü korkuya alışmışlardır. Aksine, şöyle deseniz: ?İslam, zihin ve ruh dinginliğiyle kabul edilir ve hayata uygulanır, İslam sistemdir, sistem de korkuyla değil, zihin ve tasdikle oluşur´. Buna da inanmazlar, inanmak da istemezler. Onlarca-yüzlerce ayet ve hadis sunsanız da inanmazlar. Nedeni de malum: Korkuya alıştıkları için ve korku sunmadığınız için, korku duygusu olmayan İslam, onlar için imkan dahilinde değildir.

Ne kadar acı ve gayri İslami, öyle değil mi.

Korkuyu kullanan ve Korku İmparatorluğu´nun kurucu parçası olan bütün dini gruplar, dini kimlikler, yönetimler, idareciler, devletler de karşınızda olurlar ve sizi suçlarlar.

Gençlerle ilgili araştırmalar ortaya çıkıp, rahatsızlık olduğu belli olunca da telaş başlar. Yok efendim Deizm, yok efendim z kuşağı problemi, yok efendim şu, yok efendim bu?

Dinle oluşturulan korku eğer yetmemişse, Korku İmparatorluğu başka korkuları da hemen topluma sunmaya başlar: Başka ülkelerin daimi düşman olduğu, bize bizden başka dost olmadığı, başka dinden olanların şeytani kötüler olduğu, vatanın bölünmesi, parçalanması, yok olunacağı, geleceğe ümidin yitirildiği, üst-orta-başlangıç akıllar ve daha neler neler.?

Bu korkularla ömürler geçer, nesiller değişir. Ama korkular hep aynıdır.

Korkular, eski düşmanlar, yeni düşmanlar, eski dostlar, yeni dostlar ve ütopik ideallerle kandırılan gençler, insanlar ve samimi müslümanlar?.

Radyolarda meşhur bir cümle vardır ya, ?bu istek parçası da sizlere gelsin´.

Korkuyla müslümanlaştırmaya çalışan ve korkutarak İslam geleceğini müslümanlara sunanlara gelsin bu sorum da: ?Bu mükemmel işleyen sistemi kuran, kainatı ve evreni Yaratan Rabbimiz, korkutularak tesis edilecek basit bir dini en son din olarak göndermiş olabilir mi? Bu kadar mükemmel çalışan sistemin son dini korkuya mı muhtaçtır?´

Sevgi ve Bilgiyle kalın



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz