Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Ispanak atıklarından plastik kaşık ve kapak üreten genç

Yaşar Süngü yazdı;

Ispanak atıklarından plastik kaşık ve kapak üreten genç

Annesinin sürekli ıspanak yemesinden ilham alan 19 yaşındaki üniversite öğrencisi Emir Belli ıspanak atıklarından plastik kaşık ve kapak üretmiş. Doğaya atıldığında 2 hafta içerisinde çözünen bu plastikler, aynı zamanda içerisine yerleştirilen tohumlar sayesinde tekrar yeşererek bitkiye dönüşüyor.

Haberi sosyal medyadan öğrendim.

Haberin yayınlandığı sayfada yaptığım beğeni üzerine benimle iletişime geçen girişimci genç ile kısa bir yazışma yaptık.

Emir, Malatyalı bir ailenin oğlu.

Ailesi ile İstanbul’da yaşıyor.

Kazakistan Ulusal Tarım Araştırma Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü’nde okuyor.

Atık ıspanaklardan yola çıkarak doğada çözünebilen ve tekrar yeşerebilen plastik üretmeyi amaçlayan genç Emir, 2,5 yılda 200’den fazla deneme yapmış.

Sonunda ıspanak atığından ilk olarak kaşık ve kapak üretmiş.

Doğaya atıldığında 2 hafta içerisinde çözünen plastikler, içerisine konan tohumlar sayesinde çeşitli bitkilere dönüşüyor.

Geçen sene projesini Fırat Üniversitesi’nde düzenlenen Güneydoğu Bölgesel Kariyer Fuarı’nda sergilemiş ve büyük ilgi görmüş.

**

Projesinin ortaya çıkış hikayesini şöyle anlatmış: “Annem devamlı ıspanak yiyordu. Hem çiğ hem de yemeklerde yiyordu. Ben de anneme bunun ne işe yaradığını çok soruyordum. Annem; 'Mideme çok yarıyor. Araştır belki içinden bir şey çıkar' dedi. Ben de çürüyen ıspanakları kavanozların içine koyarak çürütme metodunu denedim ve polimer elde etmeyi başardım. Çünkü yenilen bir şeyden yaparsak bu gerçekten bizim zararımıza olur ama yenilmeyen, çürümüş bir şeyden yaparsak hem toprağa katkı sağlar hem de maliyet noktasında da bize destek olabilir”.

Yaklaşık 200’den fazla deneme yapmış ama bunların sadece 5 tanesi başarılı olmuş.

Moleküler biyoloji genetik mezunu arkadaşları ile bunların içine tohum koyarak sentezlemişler.

Bu sentezlenen ürünler doğaya atıldığında 2 haftada çözülüyor.

Çözüldükten sonra devreye tohumlar çıkıyor.

Kaşık ve kapakların yapılarına papatya, gül gibi çeşitli meyve ve sebzelerin tohumlarını koyuyorlar.

Doğaya atıldığında atıklardan farklı farklı bitkiler ve meyveler üremiş oluyor.

Şimdilik kahve kapağı ve kaşık üretiyor ama doğa dostu kumaşlar üzerinde de çalışmaları varmış.

Ameliyat ipliğinin hammaddesi ve kumaş ipinin hammaddesi şeklinde bir analiz yapmışlar.

“Yavaş yavaş çalışıyoruz. Çünkü büyük bir emek istiyor.” diyor.

Şu an çalışmalarını yurtdışında sürdürüyor. Ürünlerinin patentini almış.

“Almadan haber yapmam biraz garip olur zaten projem koruma altında, isteseler de yapamazlar ürün özel bileşenlerle sentezlenip yapılıyor.” Diyor.

Atıklardan yaptığı kaşık ve kapağı Türkiye’de üretime geçirmek istiyor.

Ve şöyle sesleniyor yetkili ve etkili makamlara;

“Devlet büyüklerinin sesimi duyması lazım. Çalışmama 16 yaşında başladım. 19 yaşındayım. Türkiye de başladığım projemi tek başıma sürdürdüm. İmkansızlıklarla dolu, asgari ücretle geçinen bir ailenin çocuğuyum. Çok imkansızlık çektim ama hiç yılmadım. İmkansızı başardığıma inanıyorum. Seyyar satıcılık yaparak projemin bir kısmını yaptım. Ardından Kazakistan’da bitirdim projemi. Bu zamana kadar düzgün bir destek göremedim.

Tek istediğim ülkemde üretmek”.

“Sesimi duyurur musun” dedi, duyurduk.

**

Girişimlerin önündeki engeller büyük ölçüde zihinseldir.

İlk adımı attığın anda zihinsel devrim gerçekleşir ve yolun açılır.

Her alanda zor olan başlamaktır.

Başlayıp başlamama kararını da niyet belirler.

Niyet ne kadar güçlü ise başlamak için onlarca geçerli neden üretirsin.

Niyet ne kadar zayıfsa vazgeçmek için bir ton bahane bulursun.

Başladıktan sonra kervan yolda düzülür ve işler kolaylaşır.

O yüzden eskiler “Başlamak bitirmenin yarısıdır” derlerdi.

Haklı oldukları her gün farklı alanlarda yaşadığımız onlarca örneklerle ortada.

O yüzden derler ki;

Beyin bir donanımdır, her insanda vardır! Akıl bir yazılımdır, her insanda yoktur.

Evrendeki en mükemmel laboratuvar insan beynidir! İstediğini düşünerek sentezler.

Aptallaşmanın en kolay yolu merak etmeyi bırakmaktır.

Çocuklar yetişkinlere göre daha iyi akıl yürütürler! Çünkü önyargıları yoktur.



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER