Hindistan´ın, Müslüman Keşmir özerk bölgesinin özel statüsünü değiştiren ırkçı kararı sonrası Keşmir´de tansiyon yeniden yükseldi. 72 yıldır işgal altında tuttuğu Keşmir´de insan hakları ihlallerini sürdüren Hindistan, bölgede Müslüman nüfus yapısını değiştirmek için tehlikeli bir karara imza attı. Keşmir´e özel statü tanıyan 370.maddeyi değiştiren Hindistan Keşmir´de adeta ateşe benzin döktü. Güney Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Cemal Demir, Keşmir üzerinde oynanan oyunları ve Hindistan hükümetinin ırkçı kararını Milli Gazete´den Abdussamet Karataş´a değerlendirdi.
KEŞMİR´DEKİ MÜSLÜMAN NÜFUS YAPISINI BOZMAK İSTİYORLAR
Güney Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Cemal Demir, ?Hindistan anayasasında Müslüman nüfusun yoğun olduğu Cammu Keşmir´e özel bir statüsü veren 370.maddenin iptali sözkonusu. Bu maddedeki en önemli ayrıntı Keşmir´li olmayan birinin Keşmir topraklarında mülk edinmesinin yasak olmasıydı. Bu şekilde Keşmir´deki demografik yapının bozulması önlenmiş oluyordu. Keşmir topraklarında mülk edinme sınırının kaldırılması Keşmir´e gelen bütün Hintlilerin mülk alabilmesinin, dolayısıyla Müslüman nüfus yapısının değişmesinin önünü açmak demek. Hindistan Başbakanı Narendra Modi´nin hükümeti Hint milliyetçiliği üzerine politikalar yürütüyor. Etnik milliyetçilik üzerine seyredilen politikalar belli bir süre taraftarları için popüler görünebilir ama bunun sürekliliğinde ülkenin geleceğinde hem istikrar hem de güvenlik anlamında tehlikeler oluşturur. Hindistan 1.3 milyar nüfusa sahip ve bunun yüzde 20´sini Müslümanlar oluşturuyor. Hint yöneticilerin Müslüman nüfusla aynı coğrafyada huzur ve barış içinde yaşaması gerekiyorken alınan bu ırkçı karardan kim kazançlı çıkacak? 1947´de Hindistan ve Pakistan´ın ayrılma sürecinde Keşmir özel bir statüde bırakılmıştı. Hindistan´ın Keşmir´de uzlaşmaya yanaşmaması sebebiyle iki ülke arasında çıkan savaşlarda kazanan olmadı kaybeden ise her iki ülke oldu. ? değerlendirmesinde bulundu.
KARAR HİNDİSTAN´IN KENDİ PROBLEMLERİNİ DE ARTIRACAK
Demir, ?Hindistan hükümeti Keşmir´in özel statüsünü kaldırarak diğer Hindistan eyaletleri gibi olduğunu ifade ediyor. Bu karar Hindistan´ın hem ülke içi, hem bölgesel hem de uluslararası problemlerini artıracak. Bu yapılan iptal kararı bölgesel bir saygınlığı olan Hint demokrasisine de kara leke sürmüştür. Bu kararla Keşmir´de güven ve huzurun kaybolacağı gibi bu huzursuzluk belki de Hindistan´ın içine de yayılım gösterecek. Hindistan´da bu karara karşı çıkan siyasi oluşumlar ve sivil topluluklar var. Bu yasa değişikliğini Hindistan´ın kanla yazılmış yasası olarak ifade eden bir kesim dahi var. Hindistan hükümetinin aldıkları bu karardan vazgeçmeleri hem bölgesel hem de uluslararası arenada ülkelerinin faydasına olacaktır.? açıklamasında bulundu
IRKÇI HİNT HÜKÜMETİNİN AKIL HOCASI SİYONİST İSRAİL
Hindistan hükümetinin, işgal altında tuttuğu Keşmir´de İsrail taktiği uyguladığını ifade eden Demir, ? Hint meclisinde alınan karar aynı zamanda bölgenin radikalleşmesini artıracak. Orda yaşayan halkın haklarının gaspedilmesiyle birlikte, direnişçi gruplar daha da çoğalacak. Hindistan´ın bölgedeki çatışmaları kışkırtmaya yarayacak bu kararı, adeta bir İsrail stratejisi gibi görünüyor. Biliyoruz ki Modi hükümetinde Hindistan ve İsrail arasında çok sıkı ilişkiler ve görüşmeler yaşanıyor. İsrail´in Filistin´de buna benzer işgallerini göz önüne aldığımızda, bölgenin asıl sahiplerinin mağdur edilmesi, kaosun tırmandırılması bölgeyi çatışmalara açık hale getirmek, bu üç adımı İsrail stratejisi olarak tanımlamak mümkün.? dedi.
HİNDİSTAN KEŞMİR´DE ULUSLARARASI CİNAYET İŞLİYOR
Keşmir krizinde Pakistan´ın tutumunu da değerlendiren Demir; ?Pakistan hükümeti Türkiye´nin Kıbrıs´ta olduğu gibi, Keşmir´e taraf garantör bir ülke. Bu süreçte Pakistan neler yapabilir? Pakistan diplomatik ilişkileri artırıp meseleyi Birleşmiş Milletler´e götürecektir. İlk etapta diplomasiyi iyi bir şekilde kullanarak, hem bölge ülkeleriyle hem de BM kararlarının uygulanması noktasında uluslararası lobi yapacaktır. Birleşmiş Milletler´in Keşmir´de referandum yapılmasına dair verdiği karara Hindistan hiçbir zaman yanaşmadı. Ben güçlüyüm güçlü olduğum için benim dediğim geçerlidir tavrı izledi. Günümüzde Keşmir´in büyük bölümü Hindistan işgali altında. Güçlü olmak haklı olmak anlamına gelmez. Güçlü olmak ordaki insanların kendi vatanlarında insani haklarını ihlal etme anlamı taşımaz. Hindistan´ın Keşmir´de yaptıkları uluslararası cinayettir.? İfadelerini kullandı.
