Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

“Görev verilmeyen Cihat Yaycı, adeta kumpas kurularak yalan ve iftiralar neticesinde görevden uzaklaştırılmış bir amiral olarak mesleğimi icra edemeyeceğim açıktır”

Genelkurmay Başkanlığı Karargâhı’na atanan Tümamiral Cihat Yaycı istifa etti.

“Görev verilmeyen Cihat Yaycı, adeta kumpas kurularak yalan ve iftiralar neticesinde görevden uzaklaştırılmış bir amiral olarak mesleğimi icra edemeyeceğim açıktır”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla 16 Mayıs Cumartesi günü yayımlanan kararnameyle Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanlığı görevinden alınarak Genelkurmay Başkanlığı Karargâhı’na atanan Tümamiral Cihat Yaycı istifa etti.

Sözcü gazetesinde yayımlanan habere göre Yaycı, istifa dilekçesinde şunları kaydetti:

15 Mayıs 2020 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanımız’ın yüksek tasdiki ile gururla icra ettiğim Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanlığı görevinden Genelkurmay Başkanlığı emrine kuvvet komutanımın haberi olmaksızın atandığımı 16 Mayıs 2020 gece saat 03:00’da öğrendim.

– Milli Savunma Bakanlığı’nın atama tebliğ mesajı ile de “İlk mesai günü olan (Esasen idari tatil ve sokağa çıkma yasağının olduğu) 18 Mayıs 2020’de Deniz Kuvvetleri’nden derhal ayrılışımın ve Genelkurmay Başkanlığı’na katılışımın yapılması” emredilmiştir.

– Bilâsebep ve mesnetten yoksun olduğunu düşündüğüm (Fetövari kumpasları çağrıştırırcasına) gerekçelerle emre alınmanın yanı sıra apar topar ayrılışımın yapılmasının emredilmesi onurumu ziyadesi ile örselemiştir.

– Elbette bir asker olarak atama bir emirdir ve emre uymakla mükellefim. Ancak emre alınma ataması ile 32 yıldır büyük bir aşk ve heyecan ile icra ettiğim meslek hayatımda ilk defa asli görevi olmayan bir subay, bir amiral konumu ile karşı karşıya bırakılmış oldum. Esasen herhangi bir göreve atanmış olsaydım görevi bir an dahi tartışmaz ve ifa ederdim. Ama durum öyle değildir. Alenen boşa çıkarılmış, onuru örselenen bir amiral durumuna düşürülmek istenmekteyim. Bunu kabul etmem mümkün değildir. Benim karakterim ve Türklük gururum buna imkân vermez.

– 13 yaşımda tertemiz olarak mensubu olmakla her zaman gurur duyduğum asil Türk Milleti’nin vermiş olduğu üniformamı, 40 yıl boyunca gururla lekesiz ve şaibesiz olarak taşıdım. Bugün geldiğim noktada görev verilmeyen, adeta kumpas kurularak yalan ve iftiralar neticesinde görevden uzaklaştırılmış bir amiral olarak mesleğimi icra edemeyeceğim açıktır. Bu son derece onur kırıcıdır. Bırakın bir Türk Amirali’ni hiçbir Türk neferinin bunu sindirebileceğini düşünemiyorum.

– Üstelik görevdeki bir amiral olarak şahsıma itham edilen iftira dolu suçlamalara ve bu hususu dile getiren müfterilere cevap verememek şahsımı, ailemi ve silah arkadaşlarımı da derinden üzmektedir.

– Bir deniz subayı olarak yıllarca Mavi Vatan’da en sert fırtınalara karşı mücadele ettim. Bugüne kadar Türk Milleti’nde Mavi Vatan bilinci ile deniz hak ve menfaatlerimizin farkındalığının oluşturulması, deniz yetki alanlarımızın belirlenmesi konularında gayret gösterdim. Türk Milleti’nin Türk Deniz Kuvvetleri’ni tanıması ve onunla gurur duymasını sağlamaya çalıştım.

– Görev yaptığım tüm kademelerde gerektiğinde Türk Milleti’nin hak ve menfaatlerini korumak üzere en üst seviyede verilecek görevlere en üst seviyede ve her an hazır olmaya özen gösterdim. Yetkim dahilinde Türk Milleti’nin her bir kuruşunun tasarrufunu prensip edindim.

– FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’da gerçekleştirmeye çalıştığı hain darbe girişiminden çok önce Sayın Cumhurbaşkanımız’ın iradesi çerçevesinde başlayan Fethullahçı Terör Örgütü mensuplarına karşı mücadelemi de bugüne dek sürdürdüm. Bu konuda başarılı olduğumu da Allah’a çok şükür ki bugün hainlerin yaşadıkları sevinçten daha iyi anlıyorum.

– Aynı şekilde yazdığım kitaplar ve ortaya koyduğum hukuki mesnetlere dayalı fikirlerimle Türkiye’nin deniz hak ve menfaatlerini korumaya çalıştım. Bunda da başarılı olduğumu bugün Türkiye düşmanlarının yaşadıkları sevinçten daha iyi anlıyorum.

 Necip Türk Milleti’nin yetiştirdiği Türklük ve bayrak sevdalısı bir amiral olarak bilgi birikimimin ve ihtisasımın bir mahsulü olarak Türkiye ile Libya arasında 27 Kasım 2019’da imzalanan “Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırasının” teorik altyapısını hazırlamış olmak naçiz şahsım için bir “İstiklal Madalyası” olarak kalacaktır.

– Beni yetiştiren komutanlarıma, silah arkadaşlarıma, bahriyelilere ve Yüce Türk Milleti’ne yazmış olduğum kitaplarımı mesleki fikir mirasım olarak bırakıyor ve şahsıma asil Türk Milleti tarafından taşıma onuru verilerek gurur ile giydiğim üniformamı çıkarıyorum.

– 19 Mayıs 2020 “Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı”nın kutlandığı o mutlu gün ile sivil hayatıma adım atarak Yüce Türk Milleti’ne ve Türkiye Cumhuriyetine sadakatle bağlı bir sivil olarak ihtiyaç duyulabilecek ve fırsat bulduğum her alanda hizmete devam edeceğimi belirterek istifamın kabulünü arz ederim.

Tümamiral Cihat Yaycı’nın istifasını Medyascope’tan Fırat Fıstık’a değerlendiren eski Askeri Yargıç Ahmet Zeki Üçok“Bu istifa kesinlikle Hulusi Akar’ın, kendisinden daha öne çıkan kimsenin olmamasını istemesidir. Geçmişte de örneklerini gördük, Metin Temel Paşa olsun, Zekai Aksakallı Paşa olsun hep bunu gördük. Akar’ın tutumunun kurbanı oldular. Türkiye’nin yetiştirdiği en yetenekli komutanlar heba olup gidiyor. Burada Cumhurbaşkanı Erdoğan’a görev düşüyor. Cumhurbaşkanının, yetişmiş en değerli komutanları heba eden bu karanlık sisteme dur demesi lazım” demişti.

Medyascope

 



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER