Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Filistinsiz Filistin Barışı ve ABD´nin YPG ile peşmergeyi birleştirme planı

Abdülkadir Özkan

Filistinsiz Filistin Barışı ve ABD´nin YPG ile peşmergeyi birleştirme planı

Başlığa aldığım ayrı gibi görünen ancak bölgemizin geleceğine yönelik bir planın uygulanmasından ibaret iki konu bile gösteriyor ki, bölgemizle ilgili konularda son sözü söyleme yetkisini Haçlı-Siyonist ittifakı kendinde görüyor. Filistin´in geleceği ile ilgi olarak Filistinlilere sorma gereği bile duymadan ABD tarafından hazırlanmış bir plan olduğu biliniyor. Bunun yanında yine ABD tarafından Kudüs´ün İsrail´in başkenti olarak kabulü ve ABD elçiliğini buraya taşıyarak bir emri vaki yaptığı da hatırlandığında belli ki Filistin´in geleceği konusunda Filistinlilerin iradesi Haçlı-Siyonist ittifakı tarafından bir anlam ifade etmiyor. Olay bundan da ibaret değil. Irak´ın, Suriye´nin İran ve Türkiye´nin bölgemizdeki gelişmelerde devreye sokulmaması için yoğun çaba gösteriliyor. Bu çaba bazen ülkeleri işgal ile ortaya çıkarken bazen de söylenen yalanlarla plan hayata geçirilmeye çalışılıyor.

 

Bu noktada öncelikli olarak ?Filistinsiz Filistin Barışı? başlıklı haber ile ilgili kısa bilgi vermek istiyorum. Haberde ABD talimatı ile Suudi Arabistan ve BAE İsrail ile birlikte hareket ediyorlar. Bu birliktelik yeni ortaya çıkmış değil. Bunda Suudi Arabistan ile BAE´nin sahip oldukları paraya göz diken ABD bu iki ülkeyi tam olarak kontrolüne almış durumda. Bunu gizlemeye de gerek duymuyorlar. Her fırsatta, ?Arkanızda biz olmazsak koltuklarınızı bir gün bile koruyamazsınız´ anlamına gelen açıklamalar yapıyorlar. Yani, Suudi Arabistan ABD´ye teslim olmuş durumda. Bu arada ABD de İsrail´i her durumda desteklemeye kendisini mecbur hissedince ortaya Filistinsiz Filistin Barışı çıkıyor. Böyle olunca da İsrail Başbakanı Netanyahu rahatlıkla Araplarla Filistinsiz bir normalleşme süreci yaşadıklarını söyleyebiliyor. Bununla da yetinmeyen Netanyahu sözlerini şöyle sürdürüyor:

?Çünkü Filistinlilerin kaprislerine dayanılmıyor. Arap ülkeleri güçlülerle bağ kurma arayışında.?

Böylesine bir küstahlık karşısında insanın şaşkına dönmemesi mümkün değil. Çünkü Netanyahu Filistinlilerin topraklarını koruma mücadelesini kapris olarak nitelendiriyor. Bunun da ötesinde her gün Filistinli katleden kendileri değilmiş gibi utanmazca bir tavır sergiliyor. Karşılarında hadlerini bildiren bir güç olmayınca kendilerinden geçiyorlar.

Yazımın başlığında belirttiğim, ?ABD´nin YPG ile peşmerge pazarlığı? başlıklı haberde ise özetle şöyle deniyordu:

?ABD´nin, terör örgütü YPG ile Iraklı peşmergeleri birlikte çalışmak için ikna etmeye çabaladığı öne sürüldü.?

Hemen belirtelim ki ikna edilecek bir durum söz konusu değil. Çünkü Irak´ta oluşturulan özerk Kürt bölgesi, gelecekte Suriye, daha sonra İran ve Türkiye´yi kapsayan bir planın adımları olduğunu bilmeyen yok. Böyledir diye haberin önemsiz olduğu anlaşılmamalı. Haberler Haçlı-Siyonist ittifakının ortak planının hayata geçirilmesi için adım adım ilerlediğini gösteriyor. Bu da bölge ülkelerinin önce kendi içlerinde, daha sonra aralarında bir birlik oluşturmaları gerektiği gerçeğini gösteriyor. Ne yazık ki, genellikle dış tahrik ve etkilerle bölge ülkeleri sürekli olarak aralarında çatışma halindeler. Bazıları da koltuklarını korumak adına içeride düşmanlar ve hainler oluşturmanın peşindeler. Suudi Arabistan´ın kendi vatandaşı Kaşıkçı´yı öldürtmesi bunun sonucudur. Halbuki yaşadığımız bölgenin şartları öncelikli olarak Müslümanların beraber olmalarını gerektiriyor.



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz