Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

FETÖ´ye ByLock´tan sonra vurulan en büyük ikinci darbe

Bülent Orakoğlu- 02.04.2018

FETÖ´ye ByLock´tan sonra vurulan en büyük ikinci darbe

Türkiye Afrin´de,Tel Rıfat´ta PKK/PYD´ye ve arkasındaki küresel ve Batılı güçlere karşı başarılı bir mücadele verip terör örgütleri ve destekçilerini mağlup ederken, 29 Mart´ta toplanan MGK´da ?´Teröre karşı inisiyatif vurgusu yapılarak; Proje örgütlere taviz verilmeyeceğinin altı bir kez daha çizilmişti.Türkiye´nin sınırlarının hemen yanı başında bir ?terör koridoru ?oluşturulmasına ve bir terörist ordusu kurulmasına izin vermeyeceği bu konuda gereken her tedbirin alınacağı belirtilmişti.

 

Terörle mücadelenin kapsamlı bir şekilde ele alındığı MGK´da, Münbiç ve Fırat´ın doğusu ile Irak´taki terör unsurlarına yönelik verilen müdahale sinyali de kararlılık ve caydırıcılık açısından önemliydi . Zira küresel güçlerle mücadelede zafere giden en önemli parametre devlet içindeki kurumlar arasında birlik ve beraberlik olduğu kadar devlet-millet işbirliği de çok önemliydi. Bu nedenle birlik ve beraberliğimizi bozmak amacıyla küresel ve batılı güçlerin kontrolündeki faal nüfuz ajanlarının bu amaçla birçok psikolojik harp ve algı operasyonlarına girişebileceği şüphesiz en acil tedbir almamız gereken bir duruma işaret eder. FETÖ operasyonlarını sulandırmak, güvenlik güçlerini kamuoyu nezdinde itibarsızlaştırmak, darbe üstüne darbe alan terör örgütü militanlarına moral desteği vermek amacıyla terörist başı Gülen ve arkasındaki güçler tarafından bazı illerimizde (FETÖ borsası) rüşvet mekanizması oluşturulabilir. Bu iddiaların ciddi bir şekilde araştırılıp sonuçlarının kamuoyu ile paylaşılması FETÖ ile mücadele açısından elzemdir.

Türkiye´de, PKK/PYD, DEAŞ ve FETÖ terör örgütlerine karşı mücadele devletin tüm kurumları ile birlikte millet ve devlet iş birliğiyle başarılı bir şekilde yürütülürken, Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar´ın Gaziantep ve bazı illerde FETÖ borsası kurulduğu, FETÖ´cü iş adamlarından serbest bırakılmalarına karşı milyon dolarlar alındığına yönelik iddiaları bu çerçevede araştırılmalıdır. Şamil Tayyar bu konuyla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan´a arz edilmesi için bazı danışmanlara özel kayıt göndererek bilgilendirdiğini, ancak bu özel kayıt´ın Cumhurbaşkanı´na izlettirilmediğini, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı görüşmede öğrendiğini açıklaması da doğrusu ilginçti! Herhalde Şamil Tayyar bu ilginç açıklamayla Cumhurbaşkanlığı danışmanlarına neden izletmediniz, diye sormaktadır. Belki de iddialar inandırıcı olmadığı için gereği yapılmamış olabilir. Bu konuda kamuoyunun bilgilendirilmesi gelinen nokta açısından çok önemlidir.

Şamil Tayyar´ın bu açıklamaları muhalefet partilerince iktidarı yıpratacak bir malzeme olarak siyaseten kullanılırken, gündem FETÖ ile tam mücadele edilemediği, mücadelede eksikler ve hatalar bulunduğuna yönelik eleştirilere evrilmişti. Üstelik Hakim ve Cumhuriyet Savcıları kura töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan ile aynı törende konuşan Binali Yıldırım ve bazı bakanlar arasında FETÖ ile mücadelede farklı görüşler olduğu iddialarının da gündeme getirilmesi, devletin kurumları arasında birlik ve beraberliği bozmaya yönelik bir faaliyet olabilir miydi? Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hakim ve Cumhuriyet Savcıları Kura töreninde yaptığı açıklamada ?´FETÖ ile mücadelenin bittiğine inanmadığını açıklamıştı.´´ Ancak bu açıklamaya karşın Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli´nin: ?Şu an itibarıyla FETÖ tehlikesi tamamen ortadan kaldırılmıştır? Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin´in: ?FETÖ ile mücadele nihayete ermiştir? yönünde Cumhurbaşkanı Erdoğan´a rağmen açıklama yapma ihtimali bana pek inandırıcı gelmiyordu. Nitekim Milli Savunma Bakanlığı Basın Müşavirliğince yapılan açıklamada, Canikli´nin söz konusu sözlerinin askeri okullara ilişkin olup ifadelerin çarpıtıldığının belirtilmesi, bu konudaki haklı endişelerimizi doğruluyordu.Milli Savunma Bakanı Canikli ise; TBMM´de basın mensuplarıyla yaptığı sohbet sırasında Erdoğan´ın sözleriyle ters düştüğü iddia edilen konuşmalarına açıklık getirerek: ?Askeri okullarda, FETÖ yapılanmalarını temizledik. TSK´daki FETÖ temizliği devam ediyor, daha uzun bir süre de devam edecek gibi gözüküyor. TSK başta olmak üzere, ülke genelinde FETÖ ile ilgili mücadelemiz devam ediyor? ifadelerini kullanmıştı.

FETÖ´ne ByLock´un deşifresinden sonra vurulan en büyük ikinci darbe, 5000 polis imamı tarafından terörist başı Gülen´in özel emri ile hazırlanan ?´Dijital arşivin deşifre edilmesiyle´´ vurulmuştu. Dijital arşivdeki ilk kategoride 5 bin kişilik imamlar ve bunlara bağlı FETÖ´cü polislerin ismi şemalı ve detaylı bir şekilde yer alıyor. İkinci kategoride FETÖ ile hiçbir bağı olmayan polisler, üçüncü kategoride FETÖ´den ayrılan Polislerle ilgili bilgiler bulunuyor. Bu dijital arşivin kayıtlarının 2015 yılının ilk aylarına kadar polislik mesleğindeki tüm personeli kapsadığı, 2015 sonrasında polislik mesleğine girenleri kapsamadığı anlaşılıyor.

TSK´de FETÖ´cüler ise tam bir sır perdesi içinde. FETÖ´cü sayılma kriterlerinin hiçbirini taşımıyorlar. ByLock kullanmıyorlar. FETÖ okullarında okutulmamışlar. Yurtlarında kalmamışlar. FETÖ´nün finansal kuruluşlarıyla bir bağlantıları yok. Gerek polis gerek askerleri yönetenler tamamen sivil mahrem imamlar. TSK içindeki kripto olarak gizli kalmış FETÖ´cü askerleri en son olarak ?´Kontörlü ardışık arama yöntemi ile tespit çalışmaları´´ büyük bir başarı ile yürüyor.

Türkiye genelinde ve yurt dışında FETÖ ile mücadele tüm alanlarda büyük bir kararlılıkla ve başarıyla sürdürülüyor.



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz