Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Fehmi KORU; ABD´nin Ortadoğu´daki Varlığı, İsrail´in Güvenliğini Sağlamlaştırmak? Artık Bunu Anlayalım?

Netanyahu.. Sıkı dostlar.. Tıpkı ABD ile İsrail gibi..

Fehmi KORU; ABD´nin Ortadoğu´daki Varlığı, İsrail´in Güvenliğini Sağlamlaştırmak? Artık Bunu Anlayalım?

ABD başkanı Donald Trump?ın ulusal güvenlik danışmanı John Bolton Türkiye´ye gelmeden önce İsrail´e uğradı ve orada bugün bizim gazetelerde haberlerini okuyacağınız ilginç açıklamalar yaptı.

Gerçi bizim gazeteler açıklamanın PYD/YPG tarafına ağırlık veriyorlar, o da önemli, ancak asıl ilginç olan İsrail´e verdiği güvence. Hatta PYD/YPG´ye sahip çıkarken bile İsrail´i düşünerek bunu yapmakta Bolton?

Aslında Bolton?un İsrail´de bir değil iki ayrı açıklaması oldu. İsrail başbakanı Benjamin Netanyahu ile henüz görüşmemişken, gazetecilere, Suriye´den askerlerini çekmeden önce ABD´nin Kürt savaşçıların (yani YPG/PYD´nin) güvenliğinin garantisini Türkiye´den isteyeceğini söyledi Bolton. Görüşme sonrası yapılan ikili basın toplantısında ise, Bolton, ülkesinin İsrail´i en yakın müttefik olarak tanıdığını ve Suriye´den çekilmenin ancak İsrail´in güvenliği sağlandıktan sonra olacağını bildirdi.

Döndüğünde Suriye´den çekilme işini Trump ile bir kez daha konuşacakmış Bolton; basın toplantısında onu da söyledi.

Şaşırtıcı mı? Hiç değil. ABD yönetiminde ?İsrail yanlısı´ bilinen isimlerin en başında John Bolton geliyor. Ülkesini Birleşmiş Milletler´de temsil ederken (2005-2006) bu eğilimini fazlasıyla belli ettiği gibi, ulusal güvenlik danışmanı olarak atanmasından (Nisan 2018) hemen önce Fox-TV?de yorumculuk yaparken de bütün açık sözlülüğüyle gönlünün hangi ülkeden yana olduğunu izleyicilerle paylaşmıştı.

Fox-TV yorumculuğu sırasında Türkiye´ye ve bizzat Tayyip Erdoğan?a karşıt görüşler serdettiği gibi, 15 Temmuz uğursuz darbe girişimi sırasında da, ekrandan ?Kalbimde Erdoğan için merhamet yok, devrilirse tek bir gözyaşı bile dökmem. Onun ABD´nin dostu olduğuna inanmıyorum? sözlerini sarf edebilmişti.

Ya havuç, ya da sopa

ABD´nin Suriye´den asker çekmesini İsrail´in güvenliğinin garanti altına alınması şartına bağlamasını neden ilginç buluyorum?

Bu benim için malumun bir kez daha tekrarlanmasından ibaret aslında; ancak Türkiye´de politika yapıcıların bile bir türlü anlamadığı gerçek de bu.

Bölgede son 10 yıl içerisinde yaşanan hemen bütün gelişmeler sonuçta gidip ?İsrail´in güvenliği´ konusuyla iç içe giriyor.

Irak, Libya, Yemen artık askeri birer güç olmaktan kendilerini uzaklaştıran köklü değişimler geçirdilerse, Suriye´de iç-savaş aynı durum o ülkenin başına da gelmeden sona ermeyecekse, bunların temel sebebi, ?İsrail´in güvenliği´ konusudur.

Hatta Mısır´daki askeri darbeyi, Suudi Arabistan´da son iki yıldır yaşananları ve Körfez ülkelerinin Katar´a tavırlarını bile aynı başlık altında değerlendirebiliriz.

Ortadoğu´da ya Mısır ve Ürdün gibi İsrail´le ?düşman olmaktan vazgeçme´ süreci içerisine girmiş, ya da Irak, Libya, Yemen ve Suriye gibi askeri güçlerini yitirmiş ülkeler olması isteniyordu; bu büyük çapta gerçekleşti. [İsrail-Arap savaşları sırasında İsrail´e karşı savaşan Arap ülkeleriydi bunlar.]

Suudi Arabistan Muhammed bin Salman?ın (MbS) etkili konuma gelmesiyle ilk grup içerisinde yer aldı ve Katar hariç diğer Körfez ülkelerini de ardından sürükledi. Bu ülkelerin herbirinin, kimi Oman gibi açık, kiminin ise gizli temasları var İsrail ile?

Beklenen, Suriye´nin de askeri güç olmaktan tam anlamıyla uzaklaşması, hatta Irak, Libya ve Yemen gibi ?serseri devlet´ durumuna gelmesidir.

Trump?ın ulusal güvenlik danışmanı Bolton?un İsrail´de yaptığı açıklamaları bu gözle değerlendirmekte yarar var.

Üzülerek yeniden hatırlatacağım: Türkiye´de siyasiler bu gerçeği anlamakta zorlanıyor, Suriye konusuna bu yüzden hep yanlış yaklaşılıyor ve dolayısıyla da bir türlü doğru politikalar izlenemiyor.

Politika belirlenmesinde uzun yıllar boyunca en etkili konumda bulunmuş bir danışman-politikacı, benim de katıldığım basınla buluşmasında -galiba katıldığı basınla son buluşması olmuştu- Cenevre´de ikinci kez düzenlenmesi kararlaştırılmış toplantıda (2014) sorunun çözülebileceğine inandığını belli etmişti. Orada kendisine açık açık seslendirdiğim, ?İsrail Suriye´nin askeri güç olmaktan çıktığından tam anlamıyla emin olmadan iç-savaş bitmez, boşuna hayal kuruyorsunuz? tezime şiddetle tepki vermişti.

Cenevre süreci bitti, Astana süreci devreye girdi, Soçi süreci başladı, bir ara İstanbul´da liderler de buluşturuldu ve şimdi yine en başa dönüldü.

İsrail tatmin edilemediği için?

Türkiye anlamıyor, yanlış yapıyor

ABD başkanının ?Suriye´den askerlerimizi çekiyoruz? açıklamasına ?Türkiye´nin zaferi?manşetleriyle yaklaşıldığı sırada da tezimi bir kez daha tekrarladığımı ve uyardığımı hatırlayacaksınız.

Gerçek bir türlü görülemiyor maalesef?

Aslında Türkiye´ye teminat vermek üzere bölgeye gönderilen Bolton önce İsrail´e uğrayarak Netanyahu?yu rahatlatma yolunu tercih etti; bu bile bizler için tek başına açıklayıcı olmalı.

Bolton bugün-yarın Ankara´ya gelecek. İsrail´e uğraması ve orada verdiği mesajlar Ankara´ya yapacağı ziyaretin ön-hazırlığı.

Her şey o kadar açık ki, nasıl oluyor da hala algı eksikliği yaşanıyor, anlamak mümkün değil.

????



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz