Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Evet... Bugün tam olarak 2 ay önce oldu yüzlerce yıldan bu yana ilk defa yaşanan deprem felaketi...

Nuri Yıldız, ülke olarak yaşadığımız 6 Şubat depremi dolaysıyla, sıradan vatandaştan, konuya dair ihmali olan yetkililerin olması gereken sorumluluklarını hatırlatıyor.

Evet... Bugün tam olarak 2 ay önce oldu yüzlerce yıldan bu yana ilk defa yaşanan deprem felaketi...

Evet...

Bugün tam olarak 2 ay oldu yüzlerce yıldan bu yana ilk defa yaşanan deprem felaketine... 

Sayısı tam olarak bilinmiyor ama nice on binleri bulan ölümler ve yüz binlerce yaralı...

Cumhurbaşkanın ifadesiyle yüz binlerce uzvunu kaybetmiş insanımız var.

Hepimizin neredeyse onlarca akrabası öldü.

Telefonumuzdan burkularak baktığımız yüzlerce eksilen isim var.

Önümüzdeki günlerde gözlerimiz nemlenerek ve faltaşı gibi açılarak hayretler içinde "aaa buda mı öldü" diye soracaklarımızın sayısı belirsiz belki de.. 

Deprem bir tabiat olayıdır kabul ediyoruz. 

Bununla ilgili bilgiyi bize bilim ve bilim adamı verir.

Asıl olan devlet adamının, bürokratın, siyasetçinin ve din adamının bilim ve bilim adamını dinlemesi ve buna göre adım atması olmalıydı. 

Din adamının, bu bir kaderdir sözü hiç kimsenin sorumluluğunu ortdan kaldırmaya yetmez. 

Ve sorumluluğu olanları da hukuk önünde hesap verirken görmek ister zarar görenler.

Bu ülkede Varto, Erzincan, Bolu, Marmara, Erciş ve hatırlayamadığımız birçok deprem yaşadık ve yüz binlerce insanımızı kaybettik.

Bürokratlar, devlet adamları, müteahhitler, siyasetçiler sahiden soruyorum; sizler başınızı elleriniz arasına alıp bir vicdan muhasebesi yapabildiniz mi, ne kadar sorumluluğumuz var diye? 

Depremden sağ kurtulan ama şiddetini ailemle beraber çaresizce yaşayan biri olarak, insan hakları aktivisti, yazar, şair ve yüzlerce öğrencisini de kaybetmiş bir eğitimci olarak soruyorum;

Kişisel vicdani sorumluluğunuzu düşündünüz mü?

Devlette devamlılığın esas olduğunu hepimiz biliriz. 

Onlarca yıl önce bu ülkede altı ayda bir iktidar değişirken 'enkaz devraldık' diyen siyasetçileri henüz bu ülke unutmadı.

İlginç olanı son konuştuğum inşaatçı müteahhit arkadaş yıkılan evlerle ilgili olarak, vatandaşın da ucuz ev alarak suça ortak olduğunu söylediğinde aynı şiddette bir deprem daha yaşamıştım.

Bunca girdabın, handikapın içinde çaresizliği sonuna kadar yaşayan ama sizden (Devletten, siyasetçiden, bürokrattan) başka da çare göremeyen insanımız mı yoksa kabahatli olan...

Söylenecek çok şey varken sözü fazla uzatmak istemiyorum.

Siz bürokratlar, siyasetçiler, devlet adamları ve müteahhitler (teahhut edenler) bizi aranızda paslaşmayı bırakıp koruyun olmaz mı?

Emin olun sadece isteğimiz budur.

Aslında dilimiz varmıyor, gölge etmeyin başka ihsan istemiyoruz demeye...

Demek ki deprem bölgesinde en büyük suçlu bürokrat olarak sadece, başka tutuklu bürokrat, yönetici var mı bilmiyorum Nurdağı ilçe başkanı Ökkeş Kavak'mış, bunu da öğrenmiş olduk. 

Mikrofonun başında canlı yayında ezan okunurken susmak gereğini öğreten yöneticilerimizin de halen varlığını devam ettirdiğini de şahit olduk. 

Aslında bizler şahit olmak istiyoruz sayın başkan diğer bürokratlar ve siyasetçiler;

Halkla ilgili kararlara imza atarken de hassas davranın. 

Duyarlı olun. 

Başkalarının hatalarının farkına varabilme bilinç ve şuuruna ermiş birileri olarak, Kendi sorumluluklarımızın da farkına varalım olmaz mı?

Son söz;

Devlet adamları, bürokratlar, siyasetçiler, yöneticiler muhteris olmayın ve yeni kurulacak yaşam ve yerleşim alanlarından, kötü niyetli ihtirasçıları uzak tutun...

 

 



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz