Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Erdoğan'dan Başbuğ'a: Bu boru göstermeye benzemez

Cumhurbaşkanı Erdoğan "Meclis'i ve milletvekillerin aşağılayarak sadece darbe zihniyetine hizmet edilebilir. Bu boru göstermeye benzemez. Parlamentonun hukuku boru ile sindirilemez" dedi.

Erdoğan

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AK Partili tüm milletvekillerine, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ hakkında dava açmaları çağrısı yaptı. AK Parti’nin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada Başbuğ’u sert ifadelerle hedef alan Erdoğan, Meclis’e saygısızlık yapıldığını söyledi.

Başbuğ’un sözünü ettiği ve TBMM’den 25 Haziran 2009’da geçen düzenlemenin amacının darbelere zemin hazırlanmasını önlemek olduğunu savunan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Darbelere zemin hazırlayan hukukun işlemesinin önüne geçen yanlış bir uygulamanın düzeltilmesidir. Suç işleyen kişinin asker kimliğinin ona ayrıcalık tanımasının hukukta yeri olamaz. 15 Temmuz’un ardından askeri mahkemeleri kaldırdık. (Suça karışmış askerlerin sivil mahkemelerde yargılanabilmelerinin önünü açan kanun)

‘YANLIŞ DEĞERLENDİRMELERİ VAR’

Zaman zaman yanlış değerlendirmeleriyle kamuoyunun önüne çıkan eski bir genelkurmay başkanı, bu düzenlemeyi bahane ederek Meclisimizi toptan itham eden birtakım açıklamalar yapmıştır. Şimdi ben özellikle kendi grubumuza sesleniyorum: Burada parlamentonun hukukunu korumak üzere süratle hepiniz dava açmalısınız. Meclisin yasama yetkisini dışarıdan birilerinin kalkıp da atıp tutmak suretiyle yere çalmaya hakkı yoktur. Bu parlamentonun hukukunu korumamız lazım bu hukukun gereği neyse yapmamız lazım. Meclis’i ve milletvekillerin aşağılayarak sadece darbe zihniyetine hizmet edilebilir. Bu boru göstermeye benzemez. Parlamentonun hukuku boru ile sindirilemez. Bundan yaklaşık 11 yıl önce tüm partilerin desteği ile çıkarılan bir düzenlemenin üzerine FETÖ gölgesi düşürülmeye çalışılması en hafif tabiriyle Meclis’e saygısızlıktır.”

BAŞBUĞ NE DEMİŞTİ?

‘FETÖ’nün siyasi ayağı’ tartışmalarına ilişkin Haziran 2019’da Meclis’ten geçirilen düzenlemeyi hatırlatan Başbuğ, şu açıklamayı yapmıştı:

2008-2010 sürecinde ben “Bugün bizsek hedef yarın siz olacaksınız” dedim. Daha ne diyebilirim ki daha nasıl uyarıda bulunabilirdim. 26 Haziran 2009’da yasalar torba yasa olarak gündeme getiriliyor. Bu TSK ile ilgili bir kanun teklifi. Bu yasa 25 Haziran’ı 26’sına bağlayan gece yarısı oluyor. Bu yasa ile kimsenin haberi yok biz bundan 26 Haziran sabahı 2009’daki toplantıda haberimiz oluyor.

Bahsedilen yasa teklifine göre askeri şahıslar askeri mahalde işlediği suçlar da dahil özel yetkili mahkemelerde yargılanacak. Bu bir kere anayasaya aykırı. Bu tamamen ne için Dursun Çiçek için. Bu olay medyada “AK Parti ile cemaati bitirme planı” algısı olarak yapıldı. Sivil şahıslar her durumda askeri yerlerde yargılanmaz Özel yetkili mahkemelerde yargılanır. Kayseri’de biz bir olay yakalamıştık, Hava İkmal Bölge Komutanlığı’nda astsubay yakaladık. Flaş bellek ayarlıyorlar. Burada sivillerden yardım alıyorlar. 14 Nisan 2009’da “FETÖ ile mücadele edicem” dedim. Bu kanun teklifini kim hazırladı tamamen FETÖ ile ilgili bu araştırılsın. 26 Haziran 2009’daki kanun teklifini getiren siyasiler araştırılsın. FETÖ’nün siyasi ayağı yok dersek gerçeği inkar olur.”

İŞTE O MADDE

İlker Başbuğ’un sözünü ettiği yasa değişikliği o dönem AK Parti milletvekilleri Bekir Bozdağ, Mustafa Elitaş, Ahmet Aydın, Mehmet Ceylan, Yahya Doğan, A. Müfit Yetkin imzasıyla Meclis’in tatile girmesinden hemen önce gece yarısı TBMM’ye getirilmişti.

MADDE 6 – 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 3’üncü maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(2) Barış zamanında, asker olmayan kişilerin Askeri Ceza Kanunu’nda veya diğer kanunlarda yer alan askerî mahkemelerin yargı yetkisine tabi bir suçu tek başına veya asker kişilerle iştirâk halinde işlemesi durumunda asker olmayan kişilerin soruşturmaları cumhuriyet savcıları, kovuşturmaları adlî yargı mahkemeleri tarafından yapılır.

MADDE 7 – 5271 sayılı Kanunun 250 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde, maddenin üçüncü fıkrasının son cümlesinde geçen “hâli dahil” ibaresi ise “hâlinde” şeklinde değiştirilmiştir.



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER