Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde Ankara’da gerçekleştirdiği Kadın Kolları Kongresi’nde yaptığı açıklamada, Meclis'te kadına şiddete karşı yeni bir komisyon oluşturulacağını ifade etti. Erdoğan, "Tekrar böyle bir komisyonu oluşturacağız. Çünkü niye? Biz bunları ne ana muhalefete ne de diğerlerine bırakamayız" dedi.
“Çocukları ailelerine karşı kışkırtan zihniyet, aile, ülke ve millete toptan düşmanlığı ifade eden bir ruh hastalığının işaretidir” diyen Erdoğan, “Ülkemiz için asıl tehdit bu hastalıklı zihniyetin kök salması, karşılık bulmasıdır” diye konuştu. Erdoğan'ın bu sözleri Cumhuriyet yazarı Mine Söğüt’ün, “Baba evini derhal terk edin kızlar” başlıklı yazısını akıllara getirdi.
Mine Söğüt söz konusu yazısında, “Her baba evi öyle sanıldığı kadar güvenli değildir. Aksine çoğu baba evi tehlikenin merkezidir. Ve bazen sokaklar o baba evinden çok daha güvenlidir. O yüzden, o despot, o dayakçı, o adaletsiz, o ikiyüzlü, o sinsi, o hesapçı, o güvenilmez babaların evinden erkenden çıkın gidin kızlar. Hısım akraba ne derse desin, elâlem ne düşünürse düşünsün, hiç kafaya takmayın. Geleneklerin, inançların, korkuların pabucunu dama atın. Geçmişin hatalarını genetik bir günah gibi siz de anneleriniz gibi boynunuzda taşımayın. Sizden beklenen her şeyi yapmayın ve sizden beklenmeyen bazı şeyler yapın” ifadelerini kullanmıştı.
Öte yandan ana muhalefet partisi CHP'nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Sinovac aşısı ile ilgili yönelttiği iddialara tepki gösteren Erdoğan, "Ey ana muhalefet partisinin başındaki adamcağız. Sen ne zamandan beri şu anda devletin aşıları parayla sattığını söylüyorsun? Bu ne utanmazlıktır ya. Dünya şuanda aşı arıyor aşı. Bulamıyor. Biz aldığımız aşıları süratle belli kategorilerle sahiplerine ulaştırmaya çalışıyoruz" diye konuştu.
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Partimize emek vermiş olup da bugün artık önümüzde olmayan tüm kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Siyasete kadın nezaketini, üretkenliğini katan, Türkiye'nin büyümesi yolunda verdiğimiz mücadeleyi omuzlayan tüm kadınlara teşekkür ediyorum. Maşallah coşkunuza teşekkür ediyorum. İnşallah bu coşku 2023'ün müjdesidir. Her zaman söylüyorum kale içeriden fetih edilir. Bu kaleyi içeriden fetedecek olanları şuanda karşımda görüyorum. AK Parti'nin başarısı için fedakârca çalışan hanım kardeşlerimize şükran duygumuzu anlatabilecek kelime bulamıyorum."
"Sokak sokak, ev ev gezerek davamızı anlatan, yeri geldiğinde seçim sandığına sahip çıkan, yeri geldiğinde darbecilerin karşısına dikilen kadınlarımızın hakkını asla ödeyemeyiz."
"Bugün Türkiye’de siyasetten ekonomiye her alanda kadının adı ve imzası varsa AK Parti’nin gayretleri sayesindedir. Hamdolsun bugüne kadar kazandığımız tüm başarıları ve zaferleri inşa ettiğimiz bütün eserleri ve hizmetleri kadınlarımızla birlikte gerçekleştirdik."
"İkna odalarından geri çevrilenler var. Ve geri çevrilenler daha sonra ana muhalefet partisinin de üst düzey yöneticisi olmadı mı? Hayır dediler inkar ettiler. Dürüst değiller. Onun için de millet bunlara hiçbir zaman iktidar vermedi. Yıllarca kamuoyu önünde kadının sadece adını kullanan ancak geri planda hep ezen, horlayan, istismar eden, hatta tacizde bulunan anlayışı işte bu mücadele ile gerilettik. Meclis'te sadece AK parti grubunda 54 milletvekilimiz varsa işte bu mücadele sayesindedir. "
"Bir kez daha altını çizmek istiyorum geçtiğimiz 19 yıla yakın zamanda ülkemizde milletimiz adına özellikle de kadınlar adına elde edilen her kazanımın altında sizlerin emeği ve mührü var. AKP genel başkanı olarak Türkiye'nin en çok üyeye en çalışkan kadrolarına en azimli mensuplarına sahip kadın kolları teşkilatına sahip olmakla gurur duyuyorum. Allah hamdolsun. Toplam üyemiz 11.5 milyon. "
"İnşallah ülkemizi 2023 hedeflerine birlikte ulaştıracak 2023 vizyonunu evlatlarımıza birlikte miras bırakacağız."
"Meclis’te kadına şiddete karşı yeni komisyon oluşturuyoruz"
"Bizim inancımıza göre kadınla erkek aynı özden yaratılmıştır. Hayatın diğer alanlarında olduğu gibi siyase4tte de kadını dışlayan sadece insanlığın yarısını değil aynı zamanda fıtrata da sırtını dönmüş olur. Şimdi rahmetli Neşet Ertaş’ın ‘Kadın insandır biz erkekler ise insanoğlu’ sözünü nasıl anmayayım. Mesele bu. Tarih boyunca kadını şeytanlaştıran, hayvandan bile aşağı gören istenildiği şekilde alınıp satılan bir mal olarak kabul eden anlayışların buradaki hikmeti kavramalarını elbette ki beklemiyoruz. Günümüzde tüm dünyaya kadın hakları adı altında kadınla birlikte tüm insanlığı metalaştıran bir zihniyeti dayatılanların yüzlerindeki maskeyi düşürmenin yolu işte bu hikmeti yüceltmekten geçiyor. Hepimizi üzüntüye boğan kimi acı hadiseleri inancımıza saldırma fırsatına dönenlerin derdi asla kadınları korumak değildir, kadın hakları konusunda güya en ileri sayılan ülkelerdeki kadın cinayetlerinin ülkemizdekilerin kat ve kat fazla olduğu gerçeğini görmezden gelerek Türkiye’yi hedef alanların derdi milletimizin bizati derdi ülkemizdir. Ülkemizde tek bir kadının dahi alçakça katledilmesine, caddelerin ortasında dövülmesine İşte Samsun’da yaşanan hadise asla onlara haklılık payı çıkartmaz. Onun için tekrar Meclis’te yeni bir komisyon oluşturuyoruz. Bugün grup başkanımızla da konuştum. Tekrar böyle bir komisyonu oluşturacağız. Çünkü niye? Biz bunları ne ana muhalefete ne de diğerlerine bırakamayız.
"Bizim inancımızda, kadın kocasının veya babasının malı değil, onlarla aynı haklara sahip bir insandır"
Bizim inancımızda, kültürümüzde kadın kocasının veya babasının malı değil onlarla aynı haklara sahip bir insandır. Hele hele kadına sırf cinsiyetinden dolayı eziyet etmenin haksızlığa maruz bırakmanın hiçbir izahı olamaz. Samsun'da olduğu gibi zaman zaman rastladığımız olumsuzluklar sadece kadim değerlerimizden uzaklaştığımızı gösteriyor. Bu tehdide karşı mücadelemize kadını metalaştıran zihniyeti toplum bünyemizden söküp atarak başlamamız gerekiyor. Kadını anne, kardeş, eş, evlat olmaktan velhasıl insan olmaktan çıkarıp köksüz ve ruhsuz bir birey sıfatıyla karşımıza dikmeye kalkanların oyununu AK Parti olarak asla gelmeyeceğiz. Aynı şekilde kişilik bozukluğu olan saldırganlıkları, ve hatta cinayetleri, töre ve benzeri bahanelerle inancımıza, kültürümüze yıkmaya çalışanlara da fı4rsat vermeyeceğiz. "
