Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Edebiyat ortamı´nın ?şiir yıllığı-2019?

Milli Gazete´den İsmail Kıllıoğlu´nun konu ile ilgili değerlendirmesi...

Edebiyat ortamı´nın ?şiir yıllığı-2019?

Bugünkü hayat kavrayışı bağlamında insanın ?manevi? yönünün veya kişiliğinin gözetilmesi konusunda belirgin bir anlayıştan söz etmek ne derecede gerçekçi olabilir? Özellikle de genel, çoğunlukla da alışılmış adlandırmaların, tanımlanmak istenilen sorunları ifade ettiği, hatta çözümlerini bile içerdiği bir algılamanın hâkim olduğu bir zihniyet dünyasında, insanın manevi yönünün gözetilip gözetilmediği şeklinde bir sorunun pek ayırtında olunacağı beklenemez gibi duruyor. Değil manevi yönü, neredeyse bizzat özü adeta dağılıp saçılır bir görünüş sunan insan varlığı üzerinde sağlıklı irdelemeler yapılabilir mi, şeklinde kaygılara kapılmak bile ihtimal dâhilinde sayılabilir.

Böyleyken, yani mevcut durumun kaygı veren görünümüne bakarak, kendi kavrayış ve onun doğal bağıntısı olan sorumluluktan kaçınılabilinir mi? Bu tarz bir kavrayış ve tutum, bizzat kendi insan olma sorun ve sorumluluğumuzu bir tarafa koyma anlamına gelmez mi?

 

Elbette gelir. O halde, izlenmesi gereken en sağlıklı ve tutarlı yolun, sorunlar ne kadar umut kırıcı görünse de, var olan imkân ve fırsatlar çerçevesinde yapılabilecek olana yönelmek ve yapmaya başlamaktır.

Evet, çoğunlukla insandan söz eder görünülmesine rağmen, en fazla göz ardı edilen, en çok ihmal edilen ve ne yazık olabildiğince istismar edilen insanı asıl mesele edinmek gerekiyor. Bunun için insan gerçekliğini, mümkün olduğu ölçüde titizlikle, sabırla, ciddiyetle ve özgecilikle irdelemeye çalışmak, öncelikli olmak durumundadır.

Edebiyat Ortamı dergisi, her ne kadar insanın mevzi bir yönü gibi anlaşılagelen sanat ve edebiyat boyutuyla ilgili görünse bile, başından beri yayın politikası olarak insanı kavramaya yönelik bütüncül bir bakış açışını vurgulama dikkati içinde olmuştur. Daha açık ifadesiyle, sağlıklı ve kuşatıcı bir duyarlığı, sadece işaret etmekle yetinmeyip bunun oluşması için nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini irdeleme çabasını sergilemiştir, denebilir.

Kuşkusuz, insan söz konusu olduğunda, tespit ve kabul edilen herhangi bir sorunu bir anda, kolay yoldan ve bütünüyle çözümlendiği yargısına varmak, çoğunlukla yanıltıcı ya da aldatıcı olabilir. Tespit ve kabul edilen sorun, belli şartlar çerçevesinde kavranılmak durumundadır ve çözümü de ancak söz konusu şartlar ile bağlıdır. Mesela Edebiyat Ortamı´nın Mart-Nisan 67. sayısının sunum yazısında Arif Ay, herhangi bir anlam verilemeyen ve salt kaba bir siyasal söylemden öteye gitmeyen ?beka? üzerinde şu değerlendirmeyi yapmaktadır:

 

?Türkiye´nin gerçekten de bir beka sorunu var; ama bu, beka kavramının gündeme getirilişindeki sebeplerle alakalı bir sorun değil. Yani, oyunuzu filanca partiye verirseniz, Türkiye´nin beka sorunu ortadan kalkar şeklindeki ucuz, basit ve geçerliliği olmayan bir söylemin tersine, çok kapsamlı, çok derinlikli bir sorundur beka olgusu.

Nasıl ki belediyecilikte altyapı dendiğinde yol, su, kanalizasyon vs. akla geliyorsa, toplumun altyapısı da eğitim ve kültürdür. Yönetimler, eğitim ve kültür sorununu çözmediği sürece, bu altyapıya yatırım yapmadığı sürece, toplumda yozlaşma başlar ve insan kalitesi gittikçe düşer.?

Demek oluyor ki, insanı bir sorun olarak ele almak istediğinizde, onu çok yönlü boyutta kavramak söz konusudur. Bu boyutlardan biri, hatta en birincili sanat ve edebiyat olgusu kapsamına dâhil edilen yönüdür ki, insanın manevi varlığının kuruluşunda ve olgunlaşmasındaki yeri ve önemi göz ardı edilemeyeceği gibi, daima beslenerek geliştirilmesi şarttır. Edebiyat Ortamı´nın ?Şiir Yıllığı-2019? bunun bir göstergesi sayılmalıdır.



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER