Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Dünya 5´ten, Türkiye İse 1 veya 2´den Büyüktür

Veysi DÜNDAR - 27. 09. 2018 Perşembe

Dünya 5´ten, Türkiye İse 1 veya 2´den Büyüktür

27. 09. 2018 Perşembe

RTE BM

Sn. Cumhurbaşkanı çok sevdiği ifadeyi Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda bir kez daha zikretti: ?Dünya 5´ten büyüktür? dedi. Akpartinin sosyal medya ekiplerinin twitterda trend yaptıkları ifade ise bu sözün birebir çevirisi idi: ?The world is bigger than five.? Tabi bu aslında İskender Döner´e Aleksander Returns, Satır Kebap´a Line Kebap, Piliç Çevirme´ye Chicken Translate, diyenlerin çevirisi. Bir İngiliz için ?World is bigger than five? ifadesi, ?Dünya 5 sayısından büyüktür (iridir)? manasına gelir.

Sn. Cumhurbaşkanı´mızın 2. Dünya Savaşı sonrası galip ülkelerin dünyayı bir daha savaşa sokmamak adına tesis ettikleri örgütün güvenlik konseyinin 5 daimi üyesi olan ABD, Rusya, Fransa, İngiltere ve Çin´in dünyanın tamamını temsil etmediğini ifade eden sözünü illa İngilizceye çevirmek gerekirse ?The world consists of 193 nations not 5? demek lazım. Bu ufak yardım da bizden Akparti severlere bir hizmet olsun. Belki bizim gibi muhalif görüş sahipleri makbul bulunmaz bazı çevrelerde, ama inancım o ki, Akparti´nin bu sorgusuz yandaşlarının verdiği zararın telafisi çok güç; bunu da not etmek lazım. [Nitekim Foreign Policy dergisine verilen makalede de tıpkı bizim duyduğumuz hassasiyet güdülerek ?Dünya neden 5´ten büyük?? ayrıca açıklanmış.]

Nasıl ki Sn. Cumhurbaşkanımızın ?dünyada 5 ülke yok, çok daha fazla ülke var? sözü haklılık içeriyor ise, açıkçası bu sözü dahili politikamıza teşmil ettiğimizde ülkemizde de sadece Akparti (ve son zamanlarda dahil olan MHP) yok, Türkiye de en azından 2´den büyüktür demek icap ediyor. Hele ki Başkanlık sisteminin yazılarımıza da konu olan tekliği öne çıkaran uygulama şekli ile aslında Türkiye 1´den de büyüktür demek en uygunu.

Hepimiz Türkçe bildiğimiz için İngilizceye çevirmeye gerek olmasa da biz her ihtimale karşı İngilizce versiyonu da ifade edelim. Türkiye´de sadece Akparti (ve de MHP) taraftarları yok. Türkiye´de bu iki partiye oy vermemiş önemli bir halk kitlesi mevcut: ?In Turkey, there are also people who don´t vote for neither Akparti nor MHP.?

Bugün Birleşmiş Milletlerin Güvenlik konseyini teşkil eden 5 ülkesi bir araya gelse oluşturacakları orduya dünyada hiçbir millet dayanamaz. Buna şüphe yok. Atom bombasından, nükleer denizaltıya, milyarlık Çin ordusundan S400´e F16´ya kadar yok yok. Buna karşın Sn. Erdoğan haklı olarak bu gücün dünyada bütün kararları almasını sorguluyor. ?Dünya bu 5 ülkenin keyfi alanı değildir? diyor.

Buna karşın ülkemizde Akparti 16 yıllık biteviye iktidarının en ufak bir parçasını dahi muhalefetle paylaşmaya razı değil. Mesela seçim barajı ile partileri yönetim dışında bırakmak makul bir siyasi hak AKP için. Oysa Sn. Erdoğan´ın BM´deki konuşmasına bakacak olur ise gücü elinde tutan değil, mazlum olan dikkate alınmalı.

Yine Foreign Policy´deki yazıya dönecek olursak Donald Trump´ı BM İnsan Hakları Konseyinden çekilmesi nedeniyle eleştiren Sn. Erdoğan, Türkiye´nin AİHM´in en çok tazminat ödeyen ülkesi olduğu gerçeğini de zikretse aslında samimiyet sınavı tamamlanmış olacak.

Lafı uzatacak değilim.

Gini katsayısı grafiği..

Akparti´nin de, Sn. Erdoğan´ın da pragmatizminden kuşku duyan zaten yok. Türkiye´nin gelir eşitsizlik rasyosu olan Gini Katsayısını* 16 yıllık iktidarında bir kademe dahi iyileştirmemiş bir iktidarın başı olarak dünyada eşitlik talebini ifade etmekten imtina etmiyor. Türkiye´de gelir eşitliğini temin etmeden sağlanan ekonomik büyümenin ülkenin içine bıraktığı saatli bombanın infilak ederek ekonomik krizin ağırlığını hissettirdiği bu günlere katkısı azami düzeyde.

Sn. Erdoğan´a bu özgüveni ülke dahilinde elde ettiği kusursuz ve sorgusuz iktidara ulaşmış olmak veriyor.

Dünyanın 1648´den beri devam eden devlet düzeni uluslara egemenlik hakkını vermiş, her ulusun kendi sınırları dahilinde nasıl bir yönetimi olursa olsun diğer ulusların ona saygı göstermesini sağlamıştır. Esasen BM de 1648 düzeni nedeniyle gücünden kudretinden bağımsız olarak tüm devletlere konuşma ve görüş bildirme hakkını tanımaktadır.

Dünya için arzulanan hak ve eşitlik talebi nedense ülke dahilinde sadece ak/kara biz/onlar katılığında bir kriterde eriyor. Farklı söz söyleyen herkes sonunda hain mertebesi de olan bir turnusol üzerine diziliyor. Ülke dahilinde sağlanamayan eşit ve özgürlükçü bir anlayışın, katılımın dünya düzeyinde nasıl ve ne şekilde sağlanacağı, tartışmaya ister istemez açılıyor.

Gelir eşitliği alanında en ufak bir kıvılcım dahi ortaya koymamış bir iktidarın dünyada eşitlik talebi işte bu nedenlerle de inandırıcı olamıyor.

Dünya daha uzun süre aynı düzende devam edecek, Türkiye´de gelir eşitsizliği muhafaza edilerek sağlanan büyümenin yol açtığı kriz ise daha ağır eşitsizlikleri getirecek.

Son bir not: Dün müjde olarak lanse edilen ÖTV indirimine rağmen, Tofaş, tarihinde neredeyse ilk defa, iç talep kaynaklı üretime ara verdi. Hürriyet gazetesinde çıkmaz diye ben şimdiden ileteyim.

***
*Gini katsayısı, bir ülkede milli gelirin ülke vatandaşları arasındaki dağılımını ölçen istatistiksel bir hesaplamadır. İstatistikçi ve sosyolog Corrado Gini tarafından geliştirilip 1912´de bir makale ile yayınlandı. Gini katsayısı, tüm ülkelerde gelir dağılımındaki eşitliği/eşitsizliği ölçmek için kullanılan en popüler yöntemdir.

Gini katsayısı, ?sıfır? ile ?bir? arasında değer alır. Gini katsayısının sıfır olduğu durumda ülkede milli gelir her bir birey tarafından eşit olarak paylaşılıyor, bir olduğunda ise ülkedeki tüm milli geliri sadece bir kişi kazanıyor anlamına gelir.

 


Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz