Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Dün Anadil Günü idi... 21 Şubat Dünya Anadil Günü: 'Her iki haftada bir dil yok oluyor'

Birleşmiş Milletler (BM) Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), 2000'de 21 Şubat tarihini Dünya Anadil Günü ilan etti

Dün Anadil Günü idi... 21 Şubat Dünya Anadil Günü:

Bu yıl ise 21 Şubat'ın farklı bir anlamı var. Zira BM, 2019'u da Dünya Yerli Dilleri Yılı ilan etmişti.

BM verilerine göre dünyada her iki haftada bir dil, içinde geliştiği entelektüel ve kültürel ortamla birlikte yok aluyor. Dünya üzerinde konuşulan dillerin yüzde 40'ı yok olma tehlikesi altında. Bütün dünyada 7 binden fazla dil konuşuluyor, 5 binden fazla "yerli" kültür yaşıyor, 370 milyondan fazla "yerli" insan yaşıyor.

Dünyada dilsel çeşitliliğin en yüksek olduğu ülke Papua Yeni Gine. Nüfusu 8 milyondan biraz fazla olan ülkede 800'den fazla dil konuşuluyor. Dilsel çeşitliliğin en düşük olduğu ülke ise Kuzey Kore. UNESCO verilerine göre ülkenin dilsel çeşitliliği yok.

BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan UNESCO Dünya Tehlike Altındaki Diller Atlası Editörü Chris Molesey, yerli dilleri "tarih yazılmaya başladığından beri belirli bir coğrafyada konuşulan diller" olarak tanımlıyor.

Bu dillere sömürgeciliğin doğal sonucu olarak kendi konuşuldukları coğrafyalarda çoğunlukla kendilerinden daha baskın dillere nazaran azınlıkta kaldıkları için, "azınlık dilleri" de deniyor.

Anadil nedir?

Sosyal bilimciler ve dil bilimciler, dili bir kültürün içinde varlığını sürdürdüğü bir çevre olarak da yorumluyor. Bir insanın dil edimini nasıl kazandığı biyolojik ve felsefi bir soru olarak varlığını sürdürse de dil insanın en mahrem parçalarından biri olarak görülüyor.

Chris Molesey, "Rüya gördüğün, düşündüğün, hatta başka dillerdeki düşünceleri bile fark etmeden çevirdiğin dil anadilindir" diyor.

Molesey'e göre dünyada, özellikle şehirlerde tek bir dille hayatı sürdürmek giderek zorlaşıyor. Herkes anadilinin yanında bir de "metropolitan" dil, yani şehir dili kullanıyor. Bunun anadil eğitimi dışında temel ekonomik sebepleri var.

Büyük şirketlerde çalışanlar dünyanın her yerinde şirket içi temel iletişim dil olarak İngilizce'yi tercih edebiliyor.

Molesey, "Dünyanın büyük şehirlerinde, doğduğumuzda öğrendiğimiz dil ile hayatımızı sürdürebilme olasılığımız gittikçe azalıyor" diye konuşuyor.

"Rüya gördüğün, düşündüğün, hatta başka dillerdeki düşünceleri bile fark etmeden çevirdiğin dil anadilindir."

(Chris Molesey, UNESCO Dünya Tehlike Altındaki Diller Atlası Editörü)

Molesey'e neden ana dili ve dil çeşitliliğinin önemli olduğu sorduğumuzda, "Neden ağaçlarda yalnızca bir çeşit kuş yoksa o yüzden" diye cevap veriyor ve ekliyor:

"Yok saymak için fazla önemli bir parçamız ana dilimiz. Bütün diller bambaşka evrenler gibi yapılanır. Dilin yapısı ve kullanılan kelimeler, kelime dağarcığı o dile özgüdür. Ve herkes kendini en iyi anadilinde ifade eder. Herkes için de kendi anadili duygu ve düşüncelerini ifade etmek için en uygun evrendir."

Anadil politikaları

Anadilin korunmasında ve geliştirilmesinde uluslararası alanda en büyük sorumluluk devletlere veriliyor. BM, Avrupa Konseyi ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Türkiye'nin de içinde yer aldığı, anadil ile ilgili en kapsamlı düzenlemeleri yapan kurumlardan.

Anadil ile ilgili tartışmalar daha çok insan hakları ve kültürel haklar kapsamına giriyor. Azınlık hakları da insan hakları çerçevesi içinde değerlendiriliyor, dolayısıyla hayat hakkı, eşit olma hakkı, ayırımcılık yapılmaması, din, ifade ve kültür özgürlüğü gibi devletlerin korumakla yükümlü olduğu bireysel haklar çerçevesinde ele alınıyor.

Fakat azınlık kavramının bir gruba vurgu yapması dolayısıyla kolektif bir boyutu da var. Pek çok uluslararası anlaşma ile de vurgulandığı üzere etnik/dilsel/dinsel azınlıkların sadece devletler tarafından kabul edilmesi yeterli değil. Devletler bu dil, din ve kültürlerin gelişmelerine elverişli koşulların yaratılmasından ve kolektif olarak azınlıkların, hâkim kültürün tamamen etkisi altına girmeden varlığını sürdürebilmesinden de sorumludur.

İnternet içeriklerinin yüzde 80'e yakını 10 dilde üretiliyor

Türkiye'nin de onayladığı BM Ulusal veya Etnik, Dinsel ve Dilsel Azınlıklara Mensup Kişilerin Haklarına Dair Bildiri'de bu konu şöyle ifade ediliyor:

"Devletler, azınlıklara mensup kişilerin kendi özelliklerini ifade edebilmelerini ve ulusal hukuku ihlal eden ve uluslararası standartlara aykırı bulunan özel bazı uygulamalar hariç kendi kültürlerini, dillerini, dinlerini, geleneklerini ve örf ve adetlerini geliştirmeleri için gerekli şartları yaratmak amacıyla tedbirler alır.

"Devletler, mümkün olduğu kadar, azınlıklara mensup kişilerin ana dillerini öğrenmeleri veya ana dillerinde eğitim almaları için yeterli imkânlara sahip olabilecekleri gerekli tedbirleri alır."

UNESCO Dünya Tehlike Altındaki Diller Atlası Editörü Chris Molesey, anadilinden mahrum bırakılan kişilerin hayatta sürekli dezavantajlı konumda kaldığını söylüyor:

"Anadil, hanenin dışına çıkamadığında, anadilin yasal ve kültürel bir statüsü olmadığında, o dili konuşan insanlar da kendilerini daha aşağı görürler."

Molesey'e göre devletlerin anadilleri yaşatmak için hem eğitim sisteminde hem de kültürel alanda teşvikler yapması önemli:

"Fakat dünyadaki örneklerin çoğunda görüyoruz ki yerli toplulukların gönüllü emeği sayesinde bu diller yaşıyorlar."

Sadece örgün eğitim veya şehirlerde değil artık gündelik hayatın büyük bir bölümünü kapsayan internette de anadillerin yok olduğu görülüyor.

Devamı >>>

 



Anahtar Kelimeler: Anadil ... Şubat Dünya Anadil : ' haftada oluyor'

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER