Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Diyanet’in “Yengeç, ıstakoz, karides, kalamar, midye, kurbağa vs. gibi deniz ürünleri” fetvası üzerine kısa bir değerlendirme!

İlahiyatçı yazar Mehmet Gündoğdu yazdı;

Diyanet’in “Yengeç, ıstakoz, karides, kalamar, midye, kurbağa vs. gibi deniz ürünleri” fetvası üzerine kısa bir değerlendirme!

Din İşleri Yüksek Kuruluna şöyle bir soru sorulmuş.

Yengeç, ıstakoz, karides, kalamar, midye, kurbağa vs. gibi deniz ürünleri yenir mi?

Cevap:

“Kur’an-ı Kerim’de, denizden elde edilen yiyeceklerin helal olduğu bildirilmiştir (Mâide, 5/96; Fâtır, 35/12). Hz. Peygamber de (s.a.s.), “Denizin suyu temiz, ölüsü helaldir.” (Ebû Dâvud, Tahâret 41) buyurmuştur.

Hanefi mezhebi, zikredilen naslarda helal olduğu belirtilen “deniz hayvanları” ifadesiyle balık türünün kastedildiği, dolayısıyla balık sınıfına girmeyen midye, kalamar, yengeç, ıstakoz, karides gibi deniz hayvanlarının helal olmadığı görüşünü benimsemiştir (Kâsânî, Bedâi’, V, 35).

Şafii mezhebinde konuyla ilgili şöyle bir ayrım yapılmıştır: Deniz canlıları sadece suda yaşayabiliyor ve sudan çıktığında boğazlanmış hayvan gibi kısa sürede ölüyorsa, şekline ve ölüm durumuna bakılmaksızın yenmesi helaldir.

Ancak aslen suda yaşayan fakat karada da yaşayabilme özelliğine sahip olan hayvanlara gelince bunlardan eti yenen kara hayvanlarına benzeyenlerin yenmesi, boğazlanması şartıyla helal, eti yenmeyenlere benzeyenlerin yenmesi ise haramdır. Buna göre kurbağa, yengeç, kaplumbağa ve su yılanının yenmesi helal değildir (Remlî Nihayetu’l-Muhtac, VIII, 113,150-152.)”.

Kısa bir Değerlendirme

Esasen Cumhur/Alimlerin ekseriyeti deniz hayvanlarının helâl olduğu görüşündedirler.

Delilleri:

“Deniz avı ve deniz yiyeceği size helâl kılındı.” (Maide, 5/97)

Hadislerde:

“Denizin suyu temizdir ve temizleyicidir, ölüsü de helaldir.” (Neylu’l-Evtar, 8/149)

“Allah Âdemoğulları için denizdeki ürünleri boğazladı (yani boğazlamaya gerek olmadan yenmeleri helaldir).” (Neylu’l-Evtar, 8/150)

Cumhur için, daha başka sahih hadisler de vardır. (bk. V. Zhaylî, el-Fıkhu’l-İslamî, 3/678-680)

Özetle, Hanefilerin dışındaki üç mezhebe ( Şafii, Maliki, Hambeli)  deniz / su ürünlerinin hepsi helaldir.

Hanefî mezhebine göre, balık dışındaki bütün deniz / su ürünlerinin hükmü?

Hanefîlere göre  deniz/suda yaşayan hayvanlarından yalnızca -bütün nevileriyle- balık helâldir. Bu hayvanın boğazlanması gerekmez. Dalga, taş, havasızlık, avlanma gibi sebeplerle öleni yenir. Sadece su içinde kendiliğinden ölen yenmez.

Diğer deniz hayvanları ya iğrenç oldukları veya balık olmadıkları halde boğazlanmadıkları için yenmez.

Delilleri:

“Kendiliğinden ölen hayvanlar size haram kılındı.” (Maide, 5/3),

“Onlar ki yanlarındaki Tevrat ve İncil’de vasıfları yazılı o ümmî Peygambere tâbi olurlar. O Peygamber ki kendilerine meşrû şeyleri emreder, kötülükleri yasaklar, kendilerine güzel ve hoş şeyleri mübah, murdar şeyleri ise haram kılar.” (A’raf, 7/157) mealindeki ayetlerdir.

Onlara göre, balık dışındaki diğer deniz hayvanları tiksinti duyulan, murdar şeylerdir. Onların ölüsü yenmez.

Buna göre, Hanefîler Maide 3. ayette geçen “meyte” lafzını mutlak şekilde yorumlamışlar, ayrıca balık dışındaki türleri “habâis” (iğrenç şeyler) kapsamında kabul etmişlerdir.

İslam’da helal ve haram hükümlerin konulması “menfaatin celbi ve mazarratın defi (yararın sağlanması ve zararın önlenmesi)” ilkesine dayanır.

Kuran’da temiz ve yararlı olan şeyler için “tayyibât”, pis ve sağlığa zararlı gıdalar için “habâis” ifadesi kullanılır.

Nitekim, şu ayetlerde bunu görmekteyiz:

“De ki: Pis olan şeyle, temiz olan eşit değildir. Pis olanın çokluğu hoşuna gitse de bu böyledir.” (Maide, 5/100)

“Ey Peygamberler! Temiz olan şeylerden yiyiniz.” (Müminûn, 23/51)

“O peygamber, onlara iyiliği emreder, onları kötülükten meneder, onlara temiz şeyleri helal, pis şeyleri haram kılar.” (A’râf, 7/157)

Kuran’da bu ayetler, yiyecekler konusunda haramlıkla ilgili açıklamaların ortak noktasıdır. İnsanın tabiatı itibariyle “tayyibât” (iyi ve temiz) görülemeyecek nitelikteki “habâis” (temiz görülmeyen ve iğrenilen) şeylerin yenmemesi gereğidir.

Burada geçen “habais”ten olma vasfı insan için zararlı olabilecek şeyleri içine aldığı gibi tabiatı gereği insanın iğrendiği tüm hayvanları da kapsayabilir.

İslam alimlerinin bütünü yılan, fare, kaplumbağa, köstebek, kirpi, solucan, sinek gibi hayvanların bu gruba girdiğini ifade etmektedirler.

İşte Hanefi mezhebi, midye, kalamar, yengeç, istakoz, ahtapot vb. deniz ürünlerini de bu kategoride değerlendirdiği için bu hayvanların etlerinin yenilmesini caiz görmemektedir.

Vesselam.



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER