Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, ?Makarna kömür dağıtan devlet ithamından kurtulmamız gerek? diyor.
Aman ne güzel!
?Demek ki yaptıkları işin yanlışlığını fark etmeye başlamışlar? diyecektik ki Zehra Zümrüt Selçuk´un konuşmasının devamını okuduk ve böyle bir şey demekten vazgeçtik.
Neden böyle bir şey demekten vazgeçtiğimizi sizlere anlatabilmek için önce bu konuşmanın tamamını birlikte okumalıyız.
Bakın neler diyor:
?Yürütülen yardımlarla seçimler arasında bir bağ kurmanın rasyonel bir yaklaşım olduğunu söyleyemem.
Ayrıca ?makarna kömür dağıtın devlet´ ithamından kurtulmamız gerekiyor.
Çünkü sosyal yardımların yüzde 90´nını şu anda nakdi olarak yapıyoruz.
Makarna kömür dağıtmıyoruz.
Dağıtılan kömürleri de belediyelere fatura etmiyoruz.?
Bu açıklamadan ne anladınız?
Makarna kömür dağıtılmadığını, makarna ve kömür yerine nakdi yardım yapıldığını anladınız değil mi?
Bu sözleri ?doğru olarak anladığınızı? sanıyorsanız ?dağıtılan kömürleri belediyelere fatura etmiyoruz? açıklamasını ne yapacaksınız?
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk konuşmanın bir yerinde ?makarna kömür dağıtılmadığını? söylerken hemen ardından ?dağıtılan kömürlerden? söz ederek bizleri şaşkına çeviriyor.
Şimdi kömür dağıtılıyor mu dağıtılmıyor mu?
Önce bu sorunun doğru cevabını bulmak zorunluluğu var.
Bulabilirseniz onu bir bulun bakalım. Sonra da yürütülen yardımlarla seçimler arasında bir bağ kurmanın neden rasyonel bir yaklaşım olarak görülmediği sorusuna cevap arayın.
Dün bu tür yardımları ?sosyal yardım? olarak ilan edip sahiplenen iktidar sözcülerinin bugün ?makarna kömür dağıtan devlet ithamından? kurtulma çabalarını nereye oturtmak gerek!
Anlaşılan hem Aile, hem Çalışma hem de Sosyal Hizmetler Bakanı olmak Zehra Zümrüt Selçuk´a biraz ağır geliyor.
?Kömür dağıtıp dağıtmadıklarını? açıklarken konu biraz bu yüzden dağılmış olmalı.
Eleştirilerden kurtulalım derken bu sefer de çelişkiler yumağı içine düşülüyor ve bir yandan kömür dağıtmıyoruz denilirken bir yandan da dağıtılan kömürlerin belediyelere fatura edilmediği itiraf ediliyor.
Aynı konuşmanın içinde bu kadar çelişki fazla değil mi?
