Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Çekmeceye uymayanları ne yapacaksınız?

SİNAN ESKİCİOĞLU- 14.08.2018

Çekmeceye uymayanları ne yapacaksınız?

Küresel saldırı mı desek, ekonomik savaş mı ya da bunlardan farklı olarak ?olacağı buydu ve oldu´ mu desek. Ülkede atmosfer nasıldır bilmiyorum ama uzaktan bakınca görünen: ?denge durumu savaşı´ ve ?şartları en iyi lehime nasıl çevirebilirim´ durumu hakim gibi.

Dengeler değişme durumunda.

Trump uzun zamandır vergi ve yaptırımlarla birçok ülkeyi karşısına alıyordu zaten. AB ülkelerinin yöneticileri de bu yüzden ona tepki göstermemişler miydi?

Diğer tarafta Putin de kendine alan açma derdinde: Bir Türkiye´yi öne çıkarayım, bir İran´ı öne çıkarayım. İran da kendine alan açma derdinde: Suriye´de de etkim olsun ama bunu yaparken de vatandaşlarımı da susturabileyim.

Kocaman bir ticaret tiyatrosunu izliyoruz. Aslında hepsinin derdi de aynı: Para, güç, tahakküm kurma ve kurduğu tahakkümü devam ettirebilme.

Trump, nasıl yaparım da hem AB´yi hem Rusya-İran bloğunu ekarte edebilirim sıkıntısıyla saldırıyor. Zaten namı çıkmış deliye, ne yapsa yeridir diyor herkes.

AB de uzaktan izlerken düşünüyor: Trump bize zarar veriyor ama diğer tarafta da Erdoğan var. Ne yapsak acaba bu durumda?

Medya, sosyal medya ile algı oyunları o hale gelmiş ki, artık kimse düzgün okumuyor bile. Anlamak için okuyan zaten kalmamış. Saflar zaten belli. Hangi saftaysa o tarafın haberlerini hızlıca yayayım da, gücümüz artsın psikolojisi her alana sirayet etmiş durumda.

Bu kadar hengamenin içinde Türkiye de kendi payına düşen varsa alma derdinde, yoksa da kendine pay çıkarma hedefiyle var gücüyle çalışıyor.

Ya ondansın, ya bundan.
Saflar çok keskin şekilde ayrılmış durumda. Kullanılan kelimeler çok önemli. Kurulan cümlelerle sanki sırat köprüsünde yürür gibi insan?

Kıldan ince, kılıçtan keskin?.

Öyle hızlı ve öfke dolu ki şu günler. Ya taraf belirleyeceksin ya da susacaksın. Ama susmak da suç diye fetva vermiş bir hoca. Farz-ı Ayn demiş. Şunu şunu yapmak farz-ı ayn.

Delilerin hakim olduğu, hükümranlık sürdüğü bir ortamda akıllı olduğunu göstermek kadar delice bir durum olamaz.

Bu yüzden de, kimisi tereyağından kıl çeker kabilinden yazılar kaleme alıyor. Kimisi suya sabuna dokunmayayım da gündem dışı hoş şeyler yazayım diyor. Kimisi de alternatif konular peşinde koşuyor.

Saldıran saldırana.

Ben de düşünüyorum. İslam´dan bahsediyorsunuz. İslam´ı inceliyorsunuz. Dünyayı gözlemleyip, anlamaya çalışıyorsunuz ve bugünü görüyorsunuz.

Bugün için en doğru olan ne?

Haberlere bakarken görüyorsunuz: ?Partiden döviz hesaplarını Türk lirasına dönüştürme talimatı verildi´ demeci.

Nasıl yani diyor insan. Yerli ve milli olan, milliyetçiliğin en tepe noktası olan ve aynı zamanda ?döviz hesabı´ olan?

Tekrar algılamaya çalışıyorum: Nasıl yani? Hesaplarınız zaten TL değil miydi?

Seçimlere gidilirken ekonomideki sıkıntılar az az görünmeye başlamıştı. Seçimden sonraki kriz ihtimalleri konuşuluyordu. Sıkıntılar sıralanıyordu.

Ve bugün.

Yoğun ve ağır bir sis bulutu gibi heryeri kaplayan çoklu kılıç sistemini hissediyor insan. Tek ters bir laf başınıza düşecek o kılıçla sizi ikiye bölecek.

Çekmeceler açık bekliyor.

Ya çekmecelere gireceksiniz ya da kılıç sistemi ikiye bölecek.

Peki başka yol? Hayır, başka yol yok.

Quantum düşüncesiyle ihtimaller dünyasının kapıları istediği kadar aralansın. Üçüncü ihtimal bile yok.

Ya siyah, ya beyaz; ya kara ya ak?

Sanki Schrödinger´in deneyi hiç yapılmamış.

Kader, yüzlerce ihtimalden birini seçmek deseniz de anlayacak yok. Çünkü kaderler zaten yazılmış diyecek birileri. ?Peki o zaman imtihan ne alaka?´ sorusunu sorsanız da bağlantı kurabilecek yok. Dedim ya ?günler hızlı ve öfke dolu´ çünkü.

Düşünmeye zaman yok, düşünmek isteyen var mı orası da başka bir mesele.

Hemen de diyeceğini de, seni kolay yargılayayım hızında herkes. Heyhat?.

İmam-ı Azam Ebu Hanife zindanda öldürüldü. Boyun eğmediği için? Boyun eğmeyip, doğruları söylediği için?.

?Zaten göstergeler açık ve netti, durum iyi değildi. Bu restleşme ve kriz de fırsat oldu ve özellikle kriz büyütüldü´ deseniz, hemen çekmece hazır.

?Ekonomik savaşın olduğu bir ortamda, eleştiri de ne demek?.´ deseniz de, çekmece hazır.

Ben çekmece sevmiyorum kardeşim?

Bende Klostrofobi var, gelemiyorum kapalı mekanlara, hele çekmecelere hiç gelemiyorum.

Dedim ya: ?Delilerin hakim olduğu, hükümranlık sürdüğü bir ortamda akıllı olduğunu göstermek kadar delice bir durum olamaz´

Yaşasın delilik?.

 



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz