16.10.2018 Salı
Cumhurbaşkanlığı Politika Kurulları oluşturuldu. Millet derin bir nefes aldı. Artık kültürden siyasete, ekonomiden eğitime birçok alanda temayüz etmiş beyinler millet adına politika yürütecekler. Şüphesiz bütün kurullar önemli, ama beni en çok kültür ve eğitim kurulu heyecanlandırdı.
Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu heyecanlandırdı, zira eğitimle direkt ilişkili olarak tespit edebildiğim kadarıyla tek bir kişi var (Ahmet Gündoğdu). Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu heyecanlandırdı, çünkü onda da Murat Bardakçı, Hülya Koçyiğit, Orhan Gencebay gibi isimlerin kültür ve sanat adına neler yapacaklarını çok merak ediyorum. Bu merak beni iyiden iyiye heyecanlandırıyor.
Yiğit Bulut ismi artık heyecan vermiyor, ona epeydir alıştık. İlnur Çevik de artık listede olması heyecan vermeyen isimlerden. ?Ben niye listede yokum?´ dediğinizi işitir gibiyim. Hemen söyleyeyim; boyun atkınız var, ama heyecan katkınız yok! Kim listeye alıp da ne yapsın sizi.
Bir ara yakın gözlüğümü takıp acaba ?Bahtiyar Arslan´ var mı diye baktım, fakat heyhat! Boşuna bakmışım. Tam ?İşte Turan Koç´ deyip sevinmeye hazırlandığım kişi meğerse ?Tuna Koç´muş. Olsun. Allah hepsine barika-i hakikatle neticelenecek müsademe-i efkâr versin!
Kurul oluşturmak bir iddianın peşine düşmektir. ?Yaparsa bu adamlar yapar´ demektir. İsimler tevdi edildikleri vazife ile bağdaştırılamayabilirler. Bu gayet normaldir. Kurulların bir sene içinde veya makul bir zaman aralığında ortaya koyacakları fikir ve kararların neticelerine bakmak lazımdır. Ne olana yergi ne de olmayana ergi; ikisi de sonuca götürmez insanı. İyisi mi bakalım görelim ya da görelim bakalım?
GENÇLİĞİM EYVAH!
Tarık Buğra´nın içerisinde en yoğun mesaj barındıran romanının adı: Gençliğim Eyvah! Türkiye´yi yakın tarihi itibariyle anlayabilmek için okumak lazım bu romanı. FETÖ başımıza nasıl bela haline geldi? Millet olarak nasıl bir aldanışa uğradık? Zamanın merdivenlerini geriye doğru inerek bu romandan takip edin.
Tabi takip mesafesini kaybetmeden. Romanın ana karakteri İhtiyar ile FETÖ´nünele başı arasında amaçları, yöntemleri ve örgütlenme biçimleriyle tıpatıp benzerlikler dikkat çekiyor. 12 Eylül gençliğini köksüz ve tanımsız hale getirmek için olmadık yöntemler deneyen İhtiyar´ın etrafındakilere söylediği şu sözü bugünkü durumu da özetler nitelikte: ?Yılbaşı gecesi fırına vereceğim hindiyi beslemekte olduğumu anlayamadı enayiler.?
Romanda FETÖ yapılanmasına denk düşecek noktalar şunlar:
* Devleti içerden ele geçirme.
* Devlete sızarak kadrolaşma.
* Şantaja baş vurarak insanları kullanma.
* Milli Eğitim´den, ordu, emniyet ve yargıya kadar her alanda köşe başlarını tutma.
* Takiyyecilik.
* Devletin derinliklerinde çeteleşme.
* İstihbarata çökme.
* Abilik, ablalık sistemi.
* Eş ayarlama, çöpçatanlık?
Tarık Buğra´nın 1979 yılında yayımladığı ?Gençliğim Eyvah´ romanı elbette bir kehanet romanı değil, parçaları bulup bir araya getirme romanıdır.
Geçtiğimiz hafta Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, TYB ve Anadolu Mektebi katkılarıyla düzenlenen 100. Doğum Yılında Tarık Buğra´yı Anma Sempozyumu´nda birbirinden ilginç ve nitelikli tebliğlere sunuldu. ?Gençliğim Eyvah´ romanında yer alan ?İhtiyar´ prototipinin FETÖ çağrışımları da sunulan tebliğlerden biri idi.
Bu sempozyumu kaçıranların çok önemli şeyleri kaçırdıklarını söyleyebilirim. Hiç olmazsa bu kaybı biraz hafifletmek için ?Gençliğim Eyvah´ romanını okurlarsa bazı şeyleri telafi etme imkânını elde etmiş olacaklardır. Benden söylemesi.
