Bir ülkede yaşayan bütün bireyler, o ülkenin sahipleridir.
Ülkenin de, devletin de.
Aksi bir durum oluşursa, kaos çıkar.
Bilinmezlik ve kaosla güvensizlik oluşturur. Güvenizliğin olduğu ortamda yalan belirir ve insanlar birbirlerini kandırmaya başlarlar.
Kim daha çok kandırırsa onun sözüne itibar başlar.
Bu ülke 83 milyon insanın ortak vatanıdır.
83 milyon insan ülke toprakları ve devleti için ‘benim’ diyebilmelidir.
Ama son zamanlarda bunun aksi bir durumu yaşıyoruz.
Sanırım kimseyi rahatsız etmiyor ki; kimse kelimelere dökmüyor, cümlelerine almıyor.
Durup düşünmüyor.
‘Ya bir dakika, ne oluyor böyle?’ deme dinginliğini göstermiyor.
Sürekli koştur, koştur durumundan şapşallaşılmış gibi sanki.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı önemli cümleler sarfediyor. Ama ne hikmetse, kendini bilmezler bu cümelere şerh koymaya çalışıyorlar.
Küçük ortak dense de, aslında büyük ortakmış gibi tavırlar, hareketler.
Nereye gidiyor bu durum?
Hukukun üstünlüğüne inanan insanlar da susuyorlar ya da susturuluyorlar.
Ülkenin ve devletin Adalet Bakanı Osman Kavala için özgürlükten bahsedince, birileri kalkıyor ortalığı bulandırıyor.
Avrupa İnsan Hakları’na uyulması 90. Maddede geçiyor ama bunu hiçe sayanlar şerh koymaya çalışıyor. Ama işin ceremesini ülkenin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan çekmek zorunda kalıyor.
Artık bu duruma uyanma vakti gelmedi mi?
‘Bir dakika, yanlış düşünüyorsunuz’ demek gerekmiyor mu?
Rahmetli Ecevit’in kurduğu hükümetlerde de koalisyonda olanlar, şimdi de yönetimde koalisyon halinde.
O yetmezmiş gibi, kaç gündür İyi Parti’yle yatıp kalkıyoruz.
Ümit Özdağ’ın çıkışı,
Partide yaşanan gelişmeler,
Ümit Özdağ ne demek istedi?
İktidarda başka koldan, muhafette başka koldan.
Bu ülkede yaşayanlar sadece Milliyetçi Ülkücüler mi?
Hayır.
83 milyonluk Türkiye’de Kürtler, Araplar, Çerkezler, Balkan’dan olanlar, Lazlar, Acemler, Romanlar da yaşıyorlar.
Yetmedi.
Yahudiler, Hristiyanlar, Süryaniler, Ezidiler, Ermeniler, Rumlar ve hatta eski Roma’dan kalan binlerce insan yaşıyor.
Bütün bu farklılıkları yok sayıp, sanki ülke sadece ve sadece ‘ülkücü’ olanların yaşadığı bir toprak parçasıymış gibi göstermek ve göstermeye çalışmak Türkiye’ye yapılan en büyük zarar diye düşünüyorum.
Kürtler üzerinden bütün farklılıklara düşmanlık hız kesmeden devam ediyor.
Kürtleri yok saymak en büyük haksızlık ama bu haksızlık artık unutuldu, sanki Kürtler de Türk’müş gibi hissetmeye mecbur bırakılıyor.
Irkıyla böbürlenen arkadaşlar kendilerine bir DNA testi yapsınlar da gerçeklerle yüz yüze gelsinler artık.
Sevgi ve Bilgiyle kalın
