Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Bu suçtur!

Ayşe Böhürler, Çocuk istismarını önlemeye yönelik kanunların büyük oranda 2003’ten buyana AK Parti(Erdoğan) iktidarı tarafından konulduğunu; İmamoğlu’nun mitinginin ise tuhaf olduğunu ve bir senaryo içerdiğini belirtiyor.

Bu suçtur!

Değil 6 yaşında kız çocuğuna, çocuklara yönelik her türlü cinsel istismar Türk Ceza Kanunu’na göre suçtur. Sadece yasalarda değil bütün vicdanlarda da suçtur, günahtır.

6 yaşında evlendiğini ve bunu şeyh olan babasının isteği ile yaptığını söyleyerek şikayette bulunan H.K.G.’nin davası yargıda. Nasıl bazı liberallerin pedofilinin tartışılabilir olduğuna dair görüşlerine karşı çıktıysak, Almanya’daki Yeşiller partisi içinden bu konuyu özgürlük kapsamında ele alanlara ve bu amaçla Hollanda’da kurulan partilere tepki verdiysek burada da sonuna kadar tepki veririz. Bu bir suçtur. Hiçbir kisve bu suçu perdeleyemez.

Çocuğa karşı işlenmiş suç topluma karşı işlenmiş suçtur. Bu konudaki kanunları toplumun da ailelerin de çok iyi bilmesi gerekiyor. Çocukların cinsel saldırılar karşısında korunmasını sağlayan yasalar yakın döneme kadar yeterince çalışılmamış, bu saha muğlak bırakılmıştı. Ancak 2003’ten itibaren çıkartılan yasalarla çocuğa yönelik cinsel saldırıya dair suçlar net tanımlandı ve ağır yaptırımlar uygulandı.

15 Haziran 2003’te Türk Ceza Kanunu’nda yapılan değişikliklerle, “namus için çocuk öldürme” suçunun failine verilen cezalar ağırlaştırılmış ve “töre cinayetleri” olarak bilinen durumlarda failin cezasında indirim yapılmasını içeren madde yürürlükten kaldırılmıştır.

18 Mayıs 2005’te töre ve namus cinayetleri ile kadın ve çocuklara yönelik şiddetin sebeplerinin araştırılması ve önlenmesi amacıyla bir “Meclis Araştırma Komisyonu” kurulması kararlaştırıldı.

Çocuklar için aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünün yerine getirilmemesi suç olarak tanımlandı. Velayet hakları kaldırılmış olsa da itiyadî sarhoşluk, uyuşturucu madde kullanma veya onur kırıcı yaşayış tarzı nedeniyle özen noksanı veya kusurundan dolayı çocuklarını ahlak, güvenlik ve sağlıklarını ağır şekilde tehlikeye sokan ana ve babaya üç aydan bir yıla kadar hapis cezası getirildi.

Fuhuş suçu düzenlenerek kişilerin ve özellikle çocukların fuhşa teşviki, sürüklenmesi fiillerinin hangi koşullarda suç oluşturduğu hususunda düzenlemeler yapıldı.

Reşit olmayan kişiyle cinsel ilişkide bulunmak bağımsız bir suç olarak tanımlandı.

Çocukların cinsel istismarı fiilleri suç olarak tanımlandı. Cinsel istismarın üst soy, ikinci veya üçüncü derecede kan hısmı tarafından uygulanması halinde verilecek cezalar artırıldı.

Cinsel saldırı suçunun ağırlaşmış halleri düzenlenerek, cinsel saldırı suçunun işlenmesi suretiyle mağdurun beden veya ruh sağlığının bozulmasına neden olunması, daha ağır ceza ile cezalandırıldı.

Cinsel saldırı suçunun düzenlendiği maddede; kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuzun kötüye kullanılması suretiyle suçun işlenmesi halinde daha ağır cezalar verildi.

İnsanlığa karşı işlenen suçlar içerisine; cinsel saldırıda bulunmak, zorla hamile bırakma, zorla fuhşa sevk etme fiilleri eklendi.

2005’te büyükşehir belediyeleri ile nüfusu 50 bini geçen belediyelerin kadınlar ve çocuklar için sığınma evlerinin açılmasını sağlayan Belediye Kanunu yürürlüğe girdi.

Türk Ceza Kanunu’nda kabul edilmiş “kadın, kız ayrımı” biçimindeki tanım madde metninden çıkarıldı. Cinsel suçlar kişilere karşı suçlar başlığı altında, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar olarak değerlendirildi. İşyerinde cinsel taciz kavramı getirildi. Töre cinayetleri faillerinin en yüksek ceza ile cezalandırılması kabul edildi. Namus gerekçesiyle öldüren aile bireyleri ve akrabalar ve diğer akrabaların haksız tahrik indiriminden yararlanamayacağı açıklandı.

Kadın ve çocuk ticareti ile ilgili mücadele için düzenlemeler yapıldı.

Yukarıda saydığım bütün kanunların ve buraya alamadığım, kadını, çocuğu koruyan daha pek çok kanunun altında AK Parti iktidarının ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzası vardır.

 

Öyle bir senaryo ki…

Nereden bakarsak bakalım tuhaf!

“Ahmak” sözü nelere kadir olacak göreceğiz.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu için verilen hapis kararına en çok sevinenler Meral Akşener ve hapis cezası alan Ekrem İmamoğlu oldu. Adeta zıplayarak kutladılar bu kararı. Nasıl bir tahmin ve isabet ise İmamoğlu için ertesi güne birçok açılış programı planlanmıştı.

Kemal Kılıçdaroğlu çok daha üzgün ve tedirgin görünüyordu.

Olayın kaybedenlerinin başında 6’lı masa geliyordu. Çünkü masa Kılıçdaroğlu masasıydı ve başkanlık için devre dışı kalma ihtimali masayı da etkisiz hale getiriyordu. İmamoğlu başkan adayı olduğunda 6’lı masayı filan asla takmazdı.

İmamoğlu’nu bu süreçte etki altına alabilecek tek isim ise Meral Akşener.

Tuhaf haller deyip hep beraber

izliyoruz...



Anahtar Kelimeler: suçtur!

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz