Batı sistemi, yolun sonuna yaklaşırken, dünyada var olan yeni, alternatif sistemler dikkat çekmeye başladı.
Şimdilik, en dikkat çekenlerden birinin de BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika) ülkelerinin olduğunu bilmek sır değildir. Hatta bu gidişle, 2030´da bu ülkelerin toplam gelirlerinin AB ülkelerinin elde etmekte oldukları toplam gelirleri geçeceği söylenmektedir.
Geçtiğimiz günlerde (25-27 Temmuz) BRICS toplantısı, Güney Afrika´da yapıldı. Bu toplantıya Türkiye´nin de özel olarak davet edilmesi mühim bir konudur. ?Eksen kayması? tartışmalarının yapılmakta olduğu bir dönemde bu toplantıya katılınması elbette ki önemlidir. Bu konuya az da olsa biz de girmek isteriz:
Yahu, Batı sistemi; ABD, AB, NATO ve diğer küresel kuruluşlar, dağılmanın, yok olmanın eşiğinde iken, illa Batı demek akıl kârı mı?
Ancak, ?yağmurdan kaçarken doluya yakalanma?mak gerekir. Esasen üzerinde durulması gereken budur. Mesul makamdakileri uyaracağımız konu bu olmalıdır. Evet, Batı sistemi çökerken elbette alternatifler düşünülmeli. Burası çok önemli. Ancak, gerçek alternatif sistemin, D-8´ler olduğu da unutulmamalıdır.
Nasıl ki; SSCB dağıldı ve komünizm yok olduysa, yakın bir gelecekte, bütün kurum ve kuruluşlarıyla birlikte, adına Batı sistemi denilen; Siyonizm´in kontrolünde kurulan küresel yapılar da çökecek ve kapitalizm yok olup gidecektir.
Türkiye´ye düşen ise, birilerinin oluşturduğu yapılara eklemlenmek değildir. Bizzat kendisinin oluşturduğu bir küresel yapı olan D-8´lerin başına geçmektir. Tıpkı, SSCB´nin dağılmasıyla Rusya´nın Batı sistemine dâhil olması gibi, aynı hataya düşmemek gerekir.
Batı sisteminin çökmekte olduğunu fark etmek önemli bir meziyettir. Ama bizden olan insanlarla yol yürümek çok daha önemlidir. BRICS toplantısına katılan Sayın Cumhurbaşkanı ?bizi de alın? demiş. Şimdi, aklı başında insanlar olarak soralım:
Bu, BRICS ülkeleri, Batı sisteminin dışında bir model mi uygulayacaklar? USD´nin devre dışı bırakılacağı, herkesin kendi parasını vererek birbirlerinden alışveriş yapmaları, elbette önemli bir hedeftir. Buna karşı çıkılmaz.
?Denize düşen yılana sarılır? kabilinden ani reflekslerle kutlu yola devam edilemez. Bu kabil yönelimler; olsa olsa, palyatif arayışlar olabilir. Asıl çözümün D-8´ler olduğunu unutmamak gerekir.
D8´lerin şemsiyesi oldukça geniş açılıdır. O çatı altında herkese yer var; BRICS ülkeleri de ŞANGHAY üyesi ülkeler de orada kendilerine fevkalade yer bulabilirler.
Zaten, hedef; D-60´lar ve D-160´lar değil mi?
