Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Bozdağ: OHAL Komisyonu karar aşamasında

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Kanal 24 televizyonunda katıldığı canlı yayında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve soruları yanıtladı.

Bozdağ: OHAL Komisyonu karar aşamasında

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Kanal 24 televizyonunda katıldığı canlı yayında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve soruları yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´ın, ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı telefon görüşmesinin, son dönemde Türkiye-ABD ilişkilerinde yaşanan olumsuzluklar bakımından önemli bir dönüm noktası olduğunu ifade eden Bozdağ, iki lider arasındaki telefon görüşmesinin tarihi nitelikte bir görüşme olduğunu söyledi. Bozdağ, görüşmede, Trump´ın YPG konusunda Türkiye´nin haklılığını kabul ettiğini belirtti. 

Amerika´nın YPG ve PYD terör örgütüne 4 bin tır silah gönderdiğini anımsatan Bozdağ, Türkiye´nin bunu bütün dünya kamuoyuyla paylaştığını ancak ABD´nin bölgede olup bitenleri iyi değerlendiremediğini vurguladı. 

Soçi zirvesinin bu konudaki bütün politikaların gözden geçirilmesi konusunda çok etkili olduğunun altını çizen Bozdağ, ABD Başkanı Trump´ın da YPG´ye silah verilmeyeceği yönündeki açıklamasının Soçi görüşmelerinden sonra geldiğine dikkati çekti. 

Bozdağ, Trump´ın YPG´ye silah verilmeyeceği açıklamalarının çok önemli olduğunu belirterek, "Bugüne kadar böyle bir açıklama yapmadı. Aksine vereceklerini söylediler ama ilk defa ABD Başkanı´nın ağzından ´silah vermeyeceğiz´ açıklaması yapıldı, bu son derece önemlidir. Bu açıklama sadece lafta kalır, el altından silah verilmeye devam ederse, o zaman kıymeti yok bu açıklamanın. Bu açıklamanın arazideki somut yansımalarını bizim görmemiz lazım. Açıklamanın yapıldığı andan itibaren ABD tarafınca PYD, YPG terör örgütüne silah veriliyor mu, verilmiyor mu? Türkiye, elbette bu sözün takipçisi olacaktır." ifadelerini kullandı. 

"Sarraf davası Türkiye´ye karşı kumpastır" 

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Amerika´da devam eden Rıza Sarraf davasının nasıl sonuçlanmasının beklendiğinin sorulması üzerine, davanın Türkiye´ye karşı bir kumpas davası olduğunu söyledi. 

Bozdağ, "Rıza Sarraf, Amerika´ya götürüldü mü, gitti mi?" sorusunu yanıtlarken, bunun ayrı bir tartışma konusu olduğunu belirtti. Amerika´da "cezada pazarlık" usulü olduğunu anlatan Bozdağ, savcının "Bizim dediğimiz ifadenin altına imzanı atarsan hemen seni tahliye ederiz, çıkarsın, sana da şu teminatları veririz." diye söylediğine dikkati çekti. 

"İtirafçılığa değil, iftiracılığa zorlanıyor"

Sarraf´ın, bunları kabul etmediği takdirde 35-40 yıl gibi cezalarla tehdit edildiğini aktaran Bozdağ, "Baskı uygulanıyor ve ceza tehdidiyle korkutularak, onların iftiralarının altına imza atmaya zorlanıyor. İtirafçılığa değil, iftiracılığa zorlanıyor." dedi. 

Bekir Bozdağ, Amerika´da hukuk devletinin kurallarının işlemediğini vurgulayarak, "Eğer hukuk devleti işlemiş olsaydı, Sarraf davası üzerinden Türkiye´ye dönük bir soruşturmayı savcılar başlatmazdı, başlatamazdı. Onun için bu dava siyasidir." değerlendirmesinde bulundu. 

"Cam filmi cezalarında af yok"

Cam filmi yasağına uymayanlara kesilen trafik cezalarına ilişkin soruya Bozdağ, şu karşılığı verdi:

"İçişleri Bakanımıza, ´cam filmini yeni mi yasakladık´ dedim, dedi ki ´cam filmi her sene yasak´. ´Cezayı ilk defa mı kesiyoruz´ dedim, ´hayır, binlerce kişiye cam filminden dolayı ceza kesiyoruz´ dedi. Birdenbire bu cam filmi sanki yasak değilmiş de ilk defa yasak oluyormuş gibi kamuoyunun gündemine bir şekilde geldi. Ondan sonra da tartışıldı. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla cam filmiyle ilgili yeni bir anlayış geliştirme kararı alındı." 

Her yıl cam filmine ilişkin cezalar kesildiğini hatırlatan Bozdağ, "Cezalarla ilgili bir af söz konusu değil." dedi. 

Bozdağ, OHAL Komisyonunun çalışmalarına ilişkin, "Kurul Başkanımız açıklamasında bu ayın sonuna doğru ilk kararları çıkaracaklarını ifade ettiler. Kasım ayı sonu, aralık başı muhtemelen ilk kararlar verilmeye başlanacaktır." diye konuştu. 

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanlığının aldığı yeni kararla Hazreti Muhammed´in doğduğu gün ve o günün yer aldığı haftanın Mevlid-i Nebi Haftası adıyla bundan sonra Hicri Takvime göre kutlanmaya devam edileceğini, bu konudaki yönetmelik değişikliğinin yarın yayınlanacağını bildirdi. 

Taşeron işçi konusunda sona gelindiğini aktaran Başbakan Yardımcısı Bozdağ, aralık ayının sonu, ocak ayı içerisinde taşeron meselesini yasa çıkarmak suretiyle onların hukukunu koruyan bir biçimde çözeceklerini sözlerine ekledi. 



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER