Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Doğanay, merak edilen soruya cevap verdi: Sokağa çıkma yasağına gerek yok

Doğanay "Bugün itibari ile hastalığın mevcut durumu değerlendirildiğinde, Türkiye çapında bir sokağa çıkma yasağının gerekli olduğunu düşünmüyorum" dedi.

Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Doğanay, merak edilen soruya cevap verdi: Sokağa çıkma yasağına gerek yok

Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Doğanay "Hastalıktan korunma önlemlerine ne kadar sıkı uyarsak, bundan sonraki dönem de daha kontrollü gidebilir, ama uyulmaz ise hastalık yurt çapında kontrol edilemez hale gelir" uyarısını yaptı.

En çok merak edilen 'Sokağa çıkma yasağı ilan edilecek mi?' sorusuna Doğanay, şu cevabı verdi: "COVID-19” solunum yolları ile bulaşan hem bölgesel hem de kıtalar arası hızlı yayılan yeni bir enfeksiyondur. Hastalık şu an bütün kıtalara yayılmış, pandemi düzeyindedir.

Bir salgın başladığı zaman alınacak tedbirler dinamik ve kademelidir. Her evrede alınacak önlemler farklıdır. Türkiye, dünyanın içinde bulunduğu COVID-19 pandemisi için önlem tedbirlerini, başlangıçtan itibaren aldı. Bunun karşılığını da gördü; böylece hastalık ülkemize Mart’ın ikinci yarısında girdi. Hastalığın ülkemize girmesinde; yurt dışından gelen ve karantina önlemlerine uymayan, ziyaretçiler veya vatandaşlarımız, umre ziyaretinden dönenler, diğer ziyaretçilerin rol oynadığı öngörülebilir."

"WUHAN'DA KATI SINIRLAMALAR GETİRİLDİ"

Tarafsız Haber Ajansı'na konuşan Doğanay'ın açıklamaları şöyle: 

"Ülkemiz şu an bir salgın dönemi yaşamaktadır. Bu aşamada, bu salgından en az enfeksiyona yakalanma ve en az insan kaybı ile çıkmanın yolu aranmaktadır. Önümüzdeki yaşanmış Çin örneği vardır; Çin’de ne oldu? Wuhan’da salgın Aralık 2019 tarihinde başladı. Alınan sıkı önlemler ile, bugün yeni enfeksiyon görülmez hale geldi. O dönemde Wuhan şehrinde ve Hubei eyaletinde insan giriş-çıkışlarına katı sınırlamalar getirildi, insanlar evlerine kapandı, insanların birbiri ile teması minimal düzeye indirildi. Solunum yolları ile hastalık bulaş önlemleri ve el hijyeni konusunda yoğun bir bilgilendirme yapıldı.

Solunum yolları ile bulaşımın önlemine, el hijyenine insanların asgari uyumu sağlandı. Hastalara erken tanı konularak, kısa sürede izolasyonları ve tedavileri sağlandı. Enfeksiyonun yayılımını önlemek için tedbirler hızlı ve sıkı uygulandı. Sağlık hizmetleri en üst düzeye çıkarıldı, kısa sürede hastane yatak kapasiteleri genişletildi, yedek sağlık personeli devreye sokuldu. Bu tedbirler ile Hubei eyaletinde enfeksiyon üç aylık süre içerisinde kontrol altına alındı. Şimdi de Çine, dışarıdan gelebilecek enfeksiyon için sınırlamalar getirildi. Önümüzde hastalık kontrol ve önlemi için Çin tecrübesi son derece önemlidir.

"ÇİN TECRÜBESİ SON DERECE ÖNEMLİDİR"

Türkiye’de, hastalığın Çin’de görülmesinden itibaren sıkı önlemler alındı; hastalık görülen ülkelere uçuşların durdurulması, seyahatlerin kısıtlanması, yurtdışından gelenlere 14 gün karantina uygulaması, solunum yolu ile bulaşın önlenmesi, el hijyenine uyumun sağlanması, hastalık konusunda toplumun bilgilendirilmesi gibi bir dizi önlemler uygulamaya konuldu. Bu uygulamaya konulan önlemler sayesinde enfeksiyon bugüne kadar Türkiye’ye girmesi geciktirildi"

"ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER; AŞAMA AŞAMADIR"

Mart ayı ikinci yarısında, ülkemizde ilk COVID-19 enfeksiyonu görüldü. Hastalığın hızla yayılma belirtileri ortaya çıktı ve COVID-19 bağlı ilk ölümler gözlendi. Bundan sonraki aşamada; enfeksiyonun yayılmasının durdurulması, hastaların tedavisi, toplumsal olarak korunma önlemlerine uyulmasıdır. Bu aşamadan sonra alınması gereken önlemler; aşama aşamadır; hastalığın ülkemizde yaygınlaşmaması için bir dizi tedbirleri uygulamaya konuldu; toplu bulunan ve sosyal yaşam alanlarına bir dizi sınırlamalar getirildi; okulların kapatılması, kafe, eğlence yerlerinin kapatılması, AVM’lerin ve restoranların hizmetlerinin sınırlandırılması, iş yerlerinde korunma tedbirlerinin artırılması gibi. Toplu taşıma araçlarında ve genel yerlerde temizlik ve sanitasyon önlemlerinin artırılması, hastalık için risk gruplarının (65 yaş üstü, kronik hastalığı olanlar, bağışıklık sistemi bozuk olan kişiler gibi) evde kalmaları uygulamaya konuldu. Toplumun COVID-19 konusunda sürekli bilgilendirilmesi sağlanmakta.

COVID-19 ülkemizde yayılma eğilimi göstermektedir. Bu enfeksiyonun bu aşamadaki kontrolü tamamen halkın bilinçlendirilmesi ve kurallara uymasına bağlıdır. Yani görev toplumumuza düşmektedir. Toplum olarak ‘Evde kal, hastalığı yayma, hayatı koru’ sloganına uyarsak, bu salgından en az hasar ile çıkarız.

"ŞU AN SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI GİBİ BİR UYGULAMAYA GEREK"

Şu an sokağa çıkma yasağı gibi bir uygulamaya gerek yok olduğu kanaatindeyim. Riskli yaş grubunun evde kalması çok önemli. Çocuklarda ve gençlerde enfeksiyon daha hafif seyirli olmasına rağmen, onlarında hastalığı yayma konusunda önemli rolleri var. Bu nedenle mümkün olduğu kadar herkesin evde kalması önemlidir.

"İKİ HAFTA SÜRE İLE KURALLARA UYULURSA TÜRKİYE NEFES  ALIR"

Dışarıya çıkma durumlarında ise sosyal mesafenin korunması ( iki kişi arasındaki mesafe en az >1.5 m), hastalık belirtisi olanlara maske takılması, öksürürken ağzımızın tek kullanımlık kağıt mendil ile kapatılması veya dirsek içine öksürülmesi, ellerin yıkanması veya dezenfeksiyonu gibi basit önlemlere uyulması son derece önemlidir. Bu önlemlerin toplum tarafından benimsenmesi, iki hafta süre ile sıkı uyulması Türkiye’ye nefes aldıracaktır.

Hassas grupların dışarıya çıkması önlenirse, gençler de enfeksiyonu yayma açısından hareketleri kısıtlanır ise, toplumsal yaşamda sosyal mesafe korunur, el hijyeni ve öksürürken belirtilen önlemlere uyulur ise, hastalığın yayılımı yavaşlatılır. Hastaların gerekli tedavileri hastanelerde yapılmaktadır. Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan, COVID-19 hastalığından korunma önlemleri ile ilgili görsel medyada yer alan komu spotlarını halkımızın yakından takip etmeleri ve önerilen uyarılara uymaları son derece önemlidir.

Hastalıktan korunma önlemlerine ne kadar sıkı uyarsak, bundan sonraki dönem de daha kontrollü gidebilir, ama uyulmaz ise hastalık yurt çapında kontrol edilemez hale gelir.

"SOKAĞA ÇIKMA YASAĞININ GEREKLİ OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM"

Bugün itibari ile hastalığın mevcut durumu değerlendirildiğinde, Türkiye çapında bir sokağa çıkma yasağının gerekli olduğunu düşünmüyorum. Enfeksiyonun yayılma durumu ve hızı dikkate alınarak, ileride alınacak tedbirler, o günün koşullarına göre güncellenmesi gerekir. İtalya’da vaka sayısı kontrol edilemez hale gelen yerlerde önlemler sıkı uygulamaya konuldu. Çin’in Hubei eyaletin de hala seyahat sınırlaması kaldırılmadı. Türkiye henüz bu aşamada değil."

TÜRKİYE'DE SON DURUM NE?

Türkiye'de dün 9 kişi daha koronavirüsten hayatını kaybetti, 289 vatandaşa daha tanı kondu. Son sayıların ardından vaka sayısı bini geçerek 1236 olurken, vefat edenlerin sayısı ise 30 oldu. Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca,güncel sayıları Twitter hesabından paylaştı.

"EVİMİZDE KALALIM, RİSK ALMAYALIM"

Bakan Koca, şunları yazdı: "Yeni hayatlar kaybediyoruz. Vaka sayıları artıyor. Fakat mümkün olduğunca çok sayıda test yaptığımız unutulmamalı. Tedavi altına alınmış her hastayla, salgının önünü kesmiş oluyoruz. Bugün 9 yeni vefat, 289 yeni tanı var. Evimizde kalalım. Risk almayalım. Hayat eve sığar."

Türkiye, Çin'de ilk ölümlerin yaşanmasının ardından bir dizi tedbirleri devreye soktu. Okulların ve liglerin tatil edilmesi, 65 yaş üstüne sokağa çıkma yasağı, 60'tan fazla ülkeye uçuş yasağı, yurtdışından gelenlere karantina gibi adımlar atıldı. 

Koronavirüsün ekenomik etkilerine karşı da 100 Milyar TL'lik paket açıklandı. 

ÜLKE ÜLKE CANLI HARİTA İÇİN TIKLAYIN

Kaynak: karar.com



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER