Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Başbağlar Ve Madımak’ı Aynı Ekip Tezgahladı. 5 Temmuz 1993'te bir köy haritadan silindi

İsmail Zelvi Başbağlar Köyü Derneği başkanı Mehmet Ali Dikkaya ile konuştu.

Başbağlar Ve Madımak’ı Aynı Ekip Tezgahladı. 5 Temmuz 1993

5 Temmuz 1993 yılında bir köy haritadan silindi, köyde bulunan bütün erkekler akşam namazından çıkartılarak kurşuna dizildi, Camisi, Halkevi ile birlikte köyde bulunan 214 ev yakıldı. PKK, TİKKO, DHKPC’nin el birliğiyle yaptığı bu vahşet faili meçhul dosyalar arasına girdi.

İsmail Zelvi Başbağlar Köyü Derneği başkanı  Mehmet  Ali Dikkaya ile konuştu:

Başbağlar Katliamı davasında yargılanan 20 kişiden 18 tanesi beraat eti, 8 tanesi tutukla kaldıkları süre için devletten tazminat aldı. 2 kişiden biri örgüte yardım ve yataklıktan diğeri ise örgüt üyeliğinden ceza aldı. Yerel Mahkemenin verdiği Faili Meçhul Kararı Yargıtay tarafından onandı.  Başbağlar Katliamının bütün delillerinin karartılması için her şey yapıldı, balistik inceleme yapılmadı, otopsi yapılmadı,  En önemlisi  Katliama katılanların itirafları ört bas edildi. Ergenekon Duruşmasında İtirafçı Kıskaç, Madımak'ta PKK Sivas Sorumlusu Yücel Halis'in rolünü açıkça dile getirirken, Diyarbakır Cezaevinde başka bir davadan yatan itirafçı 22 kişilik katliam ekibini Dr. Baran kod'un telsiz talimatıyla 1 Temmuz Öğle saatlerinde Başbağlar'da eylem yapmak için Sivas kırsalından 500 km ötedeki Erzincan Kırsalına çağırıldığı belirtiliyor. Yani Madımak daha yakılmadan Başbağlar için de birileri tarafından düğmeye basıldı.

Katliamın 21. Yıldönümünde Başbağlar Köyü Derneği 33 şehidi için 33 bin hatim indirdi, Fatih Camiinde okunacak mevlitle Başbağlar şehidleri  yadedilecek. Olayın yıldönümünde Başbağlar Köyü Derneği başkanı  Mehmet  Ali Dikkaya ile konuştuk.

-Efendim Başbağlar Köyü katliamının 21 yıldönümü, ateş en çok düştüğü yeri yakar, bu acıyı en çok yaşayan biri olarak kendiniz tanıtabilir misiniz?

Ben Mehmet Ali Dikkaya Erzincan Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyü dernek başkanıyım daha önce 17 yıl kadar dernek başkanlığı yaptım  7 yıl kadar ara verdik, şimdi tekrar 21 nisan genel kurulunda görev tevdi  ettiler , şu anda yine dernek başkanı olarak devam ediyorum.

Başbağlar Yavuz Sultan Selim'in emaneti

-Başbağlar Köyü hakkında bilgi verir misiniz? Kuruluşu, tarihi, sosyal hayat,

Başbağlar, 740 yıllık geçmişe sahip, tarihi misyonu olan bir köy. Yavuz Sultan Selim Hazretleri tarafından ‘Kapıkulu' görevi görmüş ‘Uçbeyi' olarak yerleştirilmiştir. Köyde arıcılık hayvancılık, yaz besiciliği ile geçimimizi sağlıyoruz. Köyde alt yapı, sosyal tesisleri kendi imkanlarımızla yaptık. Çevre köyleriyle barışık, mutlu bir yaşantımız vardı.

Katliam için yola çıktılar

5 Temmuz 1993 tarihinde neler oldu?

Nüfus 1993 sayımında 542 idi o günkü nüfusu 300 civarındaydı, hatta köyde buldukları bütün erkekleri şehit ettiler 5 temmuz 1993, 5 kişiyi yakarak şehit ettiler, bunun birisi kadın  birisi çocuk, üç tanesi de erkekti . İmam ezanı okumuş akşam namazının cemaat farzını kılmış, sünnete başlarken teröristler camiyi basmışlar, tabii köyü dört koldan kuşatmışlar, Eylem tarzı itibariyle PKK'nın eylemine benzemiyor çünkü o güne kadar camii yakılmamıştı. Bizim camimizde yakıldı. PKK- DHKP-C- TİKKO- THKML örgütleri katliamda taşeron olarak kullanıldı. Bunun açığa çıkması lazım 21 yıldır bizim beklediğimiz budur. Çünkü Sivas'ı da Başbağları da aynı organizasyonun yaptığı açık seçik ortada. Düşünelim 3 günde sivasta olaylar oluyor, 3 gün sonra Başbağlar oluyor ve bırakılan bildirilerde Sivas'ın intikamıdır diye yazıyorlar.  Dersim'im intikamı diye yazıyorlar. Bizde 33 kişi şehit oldu 3 kişi kurtuldu 1 kişi de ayırmışlardı, yani ordaki sayı ile aynıydı  37 kişi orda öldü, bir de kurşunla ölenler var orda. Arada üç gün var, 3 gün içersinde dünyanın neresinde hangi bir örgüt. Organize olacak, gelecek bütün köyü yakacak, bütün sosyal tesisleri, camiyi yakacak, 33 kişiyi şehit edecek onun keşfi yapılmadan, ön hazırlığı yapılmadan, hiçbir zayiat vermeyecek, hiçbir delil bırakmayacak çekip gidecek.  Böyle bir şey mümkün mü. Bir itirafçı, 1 temmuz Günü Dr. Baran Kod'un talimatıyla 22 kişilik ekibin Sivas Kırsalından Başbağlar'a çağrıldığın belirtiyor.

Güvenlik Güçlerine haber verilmedi mi? Niye yardıma gelmediler.

Güvenlik güçleri olaydan 14 saat sonra geldi. Akşam saat 8'de köy basılıyor, camiden çıkanlar götürülüyor, camii yakılıyor, ertesi günü 6 Temmuz salı sabahı saat 10 sıralarında güvenlik güçleri geliyor. Güvenliğe sabah saat 04.45'te biz buradan haber verdik. Köyden arayanlar jandarmayı arayanlar olmuş fakat jandarma komutanına ulaşılamamış. Aynı şekilde komşu köyden aramalarına rağmen güvenlik güçleri telefonlara çıkmadı. O sıralarda telefonlar kulak ardı edilmiş. Başbağlar katliamı yapılana kadar bölgede herhangi bir terör eylemi yoktu. bizim olduğumuz yerde yoktu.

PKK Sivas Sorumlusu Koçgiri kod adlı Yücel Halis'in amcası SHP Milletvekili ve bakanlık görevlerinde bulundu. Sivas organizasyonunda onun da adı geçti sizin davada da geçti mi?

Yücel Halis bizim davada geçmedi. Çektar kod geçti. İsa kod var, Yücel Halis İsmi, Ergenekon Dosyası'nda Sivas ve Madımak olaylarıyla ilgili gizli tanık ‘kıskaç' Ergenekon dosyasında bu olaylarla ilgili Yücel Halis'in ismini veriyor. Bizim dosyada Deniz kod var, Cuma kod var, o ifade tutanaklarında, olaydan 10 gün sonra 16 kişi yakalandı. Bunların ifadelerinde 10 tanesi PKK'nın bunları silah zoruyla getirdiğini, evleri yaktıklarını adam öldürmediklerini zorla getirildiklerini, pişman olduklarını söyleyen ifadelerini görürsünüz. 4 sayfalık ifade var. Bu yer isimlerini falan net bir şekilde anlatan ifadeler. Nerde toplantı yapmışlar, nerde tekrar buluşmuşlar hangi yolu takip etmişler.  Giderken hangi yolu takip ederken geri dönmüşle, hangi grup hangi yöne gitmiş bunların tamamını detaylı bir şekilde anlatan ifadeler var. 10 gün sonra yakalanan sanıklar Erzincan DGM tarafından serbest bırakıldı. Hatta o gün itibariyle bizde nasıl bırakılır bunlar itiraf Sayın Vali Yazıcıoğlu bunlar nasıl serbest bırakılırlar diye isyan etti. Valiyi hukuka müdahale ediyor diye suçladılar.

Mahkeme Safhasında neler oldu?

Daha sonra bunlar mahkeme safhasını soruyorsanız, Erzincan'da mahkeme devam ederken bunların bir kısmına tekrar yakalama kararı çıkartıldı, 2 tanesi Erzincan'da iken yakalandı daha sonra bunlar mahkeme hiçbir gerekçe yokken İzmire aldı duruşmaları, bunun da maksatlı olduğunu düşünüyoruz, Çünkü  Erzincan ile İzmir arasında bir alaka yok, tamamen ters istikamette, oraya alana kadar Erzurum Var, Kayseri var, Ankara var buralara alınması gerekirken İzmir'e alında, orada 24 duruşma  yapıldı., orada itirafçı sanıklar vardı iki tane birisi Diyarbakır'da  yatmakta idi, bir yıl sonra anca getirebildi, gerekçe de buca cezaevinde itirafçı koğuşunun olmayışı denildi, bir diğer itirafçı sanık Kahramanmaraş Elbistan ilçesinde yatmakta idi o hiç getirilmedi mesela  bu Diyarbakır'dan getirilen itirafçı sanığın verdiği isimler üzerinde durulmadı, verdiği isimlerle yakalanıp da bırakılanların ifadelerinde de isimler olay yerleri örtüşüyor  onun üzerinde de mahkeme durmadı,

Siz müdahale etmediniz mi?

Mahkemenin bize karşı tutuma çok farklı idi yanı biz sanıkmışız gibi muameleye tabi olduk, zaman zaman mahkeme salonundan çıkartıldık, çarşafımızla, sakalımızla ilgilenildi, daha sonra da mahkeme o eksik dosyaya rağmen kapatıldı. Eksikliğe rağmen Yargıtay dosyayı onadı. Devlet Denetleme Kurulu inceleme başlattı. Bu inceleme neticelenir buradan inşallah bir şeyler çıkar. Burası bize umut ışığı oldu

-Yakılan yıkılan köy, yeniden imar edildi mi?

Köyümüzün imarı için 1996 senesine kadar ulaşmadığımız hiçbir makam kalmadı. Fakat ö dönemde 7269 sayılı afetler yasası kapsamına girmediği 3202 sayılı köy hizmetleri 3505 sayılı iskan kapsamına girmediğinden  başbağlar köyüne yapılacak hiçbir şeyin olmadığı cevabi yazıları bize gönderildi. Cumhurbaşkanı Demirele biz müracaatımızı yaptık aynı cevap geldi. 1996 yılında Refah Yol hükümeti döneminde o günkü kaymakamımızın sosyal yardımlaşma ve dayanışmayı teşvik fonundan malzeme bedelleri işçilikleri bizden olmak kaydıyla 40 konut için bir karar alındı. Fakat Refah Yol'un ömrü vefa etmedi. Ecevit hükümeti bizleri aradılar ilgi gösterdiler evlerin yapımına 40 evin temeli atıldı başbakan yardımcısı olarak Ecevit geldi. Teslm törenine de geldi. Biz yeterli  olmadığını söyledik 25 ev daha yapılmasını istedik, yeterli olmadı, enkazın üzerine yapıldı ama sonuçta yaıldı. Şu an gidip gelen var köy hareketli,  bizim başbağlar köyümüzü yaktılar, tarihimizi de yaktılar geleceğimizi de yaktılar orda artık bir normal bir köy konumunda değil, hayvancılık bitti, ekme biçme bitti, yaylaya çıkılamıyor. Yani tamamen bu köy özelliğinden uzak bir turistik yer gibi doğduğumuz yer gibi tarihi önemine binaen gidiyoruz geliyoruz.

Bu olaylardan dolayı ceza alan oldu mu?

Mahkemede iki kiş tutuklandı bunlar Başbağlar alakası ile tutuklanmadılar. Birisi terör örgütüne yardım ve yataklıktan bir diğeri de örgüt üyeliğinden tutuklandı. Yakalanıp da bırakılan 16 sanık dan 8 tanesi içerde yattıkları için devletten tazminat aldılar. Bizim Başbağlar davasında sanık yok, 100 kişi bu eyleme katıldı, yapılan belli değil, yaptıran belli değil, böyle bir olay olmadı. Resmi anlamda böyle bir olay yok. Devlet Denetleme Kurulu raporu henüz çıkmadı. Başkanı ve Adalet Bakanı randevu almak için müracaat yaptık. Burda hukuk skandalı var, eksik haliyle Yargıtay onadı bu dosyayı. Bu kadar mağduriyet var, köyün camisi, sosyal tesisleriyle yakılmış yıkılmış yok edilmiş, DDK incelemeyi tamamladıktan sonra suç duyurusunda bulunursa o zaman olabili.

Ergenekon davasında tanık kıskaç diye birisi var Yücel Halis İsminden bahsediyor. Birkaç isimden daha bahsediyor ama oma onlar ölümü dür sağ mıdır? Ergenekon davasına bakan mahkemeler de bu anlamda bir girişimde bulunmadı. Bizim müdahilliğimizi de kabul etmediler. Ergenekon davasına müdahil olmak istedik kabul edilmedi. İlginçtir tamamen yok sayılıyor.

Ölenler ve yakılan evler için tazminat ödendi mi?

Tazminat aldık. Olaydan sonra Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı teşvik fonundan o günkü rakamlarla ölenlenlerin ailelerine 50'şer milyon evi yananlara 15'er milyon olmak üzere toplamda 4 milyar 415 milyon TL. bir para yardımı, acil yardım yapıldı. Ondan sonar biz içişleri bakanlığını dava ettik, mal ve can güvenliğimizi korumadığını dava ettik. Bu davada yine 1996 yılına kadar sürdü fakat bir yıl o davayı kazanmamıza rağmen tazminatlarımızı bir yıl alamadık. Ordaki daire başkanının hasır altı yapması, dosyayı arşive indirmesi yüzünden Sivas davasında bir hafta içinde ödenen tazminatlar bizim bir yıl geçmiş, onu da biz tekrar ankara'ya gittiğimizde gördük. Bizim derdimiz şey değil, maddi işin maddi boyutunda değiliz, kamuoyunun bize sorduğu, basının da bize sorduğu bizim de cevabını bilmediğimiz, ısrarla cevabını beklediğimiz bir soru var, Neden Başbağlar yani, Başbağların seçiliş nedeni neden, bunun cevabı bizde yok.

Kaynak: hertaraf.com



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER