Arif Koçer, bu olayın siyasi partiler ve bazı medya kuruluşları tarafından tırmandırılan ırkçılık ve yabancı düşmanlığını, olayın nasıl vahim sonuçlar verebileceğini göstermekte oluğunu söyledi.

Arif Koçer; çok dinli, çok dilli bir mozayik olan Anadolu topraklarında, farklılıkları düşmanlık sebebi olarak algılamanın ve tahriklerin, nasıl kırılmalara sebep olabileceğini gösteren bir nefret suçunun işlendiğinin altını çizdi.

"Yeryüzü bütün insanların mülküdür" diyen Hak İnisiyatifi Genel Başkanı  Av. Arif Koçer; “Vatandaş olmak için, insani temel haklara sahip olmanın ön koşulu olamaz. İltica temel bir insan hakkıdır. Mültecilere insan onuruna yaraşır bir gelecek sunmak ise bütün insanlığın, bütün devletlerin boynunun borcudur” dedi.

Av. Arif Koçer’in Haber Sitemize yaptığı olay yeri değerlendirmesi:

İzmir ili, Güzelbahçe ilçesinde  bir beton fabrikasında işçi olarak çalışan üç Suriye’li sığınmacı, Ahmed El Ali, Memun En Nebhan ve Muhammed El Hüseyin El Abdo El Biş, gece işyerindeki kendilerine ait yatakhanede uyurken, 16 Kasım 2021 gece saat 04.00 sıralarında, Güzelbahçe’nin yerlilerinden olan  bir şahıs ,  kapının altından bir bez uzatıp benzin dökerek  ateşe vermiş ve üç sığınmacının feci şekilde yanarak ölmesine sebep olmuştur.

Akabinde gelen İtfaiye ve Emniyet yetkilileri, iddiaya göre, soba devrilmesi veya elektrik kontağından çıkan yangınla ölümün gerçekleştiğine ilişkin rapor tutmuşlardır.

Sıradan bir insanın bakışıyla bile anlaşılabilecek, benzin kalıntıları ve benzinle yanmaya ilişkin izler niçin gözardı edilmiştir, olay niçin hiçbir basın kaynağına yansıyamamıştır, bunlar soru işaretleri olarak önümüzde yer almaktadır. İlgili olaydan sonra gitmiş, daha sonra aynı işyerine gelerek büyük bir soğukkanlılık ile dışardan bakan birisi gibi gözlem yapmıştır.

Dahası, şüpheli askerde Jitem ile çalıştığını, arabasına bırakılan notlar ile Jitem tarafından göreve çağrıldığını, temizlik yap talimatından, Suriyelileri öldür şeklinde anlam çıkardığını ve bu işi yaptığını ifade etmiştir.

Fail bir süre bulunamamış, sonrasında başka bir şahsı bıçaklama eylemi akabinde,  emniyette bu suçu da itiraf etmiş ve tutuklanmıştır. Şüphelinin, arkadaşlarına Suriyelileri öldüreceğim şeklinde beyanda bulunduğu da belirtilmektedir.

Bütün bunlara bakıldığında, bu olay, siyasi partiler ve bazı medya kuruluşları tarafından tırmandırılan ırkçılık ve yabancı düşmanlığının, nasıl vahim sonuçlar verebileceğini göstermektedir. Çok dinli, çok dilli bir mozayik olan Anadolu topraklarında, farklılıkları düşmanlık sebebi olarak algılamanın ve tahriklerin, nasıl kırılmalara sebep olabileceğini gösteren bir nefret suçu bu şekilde işlenmiştir.

Şüpheli, ölen Suriyeli gençleri tanımamakta, şahsi bir düşmanlığı bulunmamaktadır. Sadece “yabancı” oldukları için onları hedef seçmiş ve yakarak öldürmüştür. Tipik bir nefret suçudur.

YERYÜZÜ BÜTÜN İNSANLIĞIN MÜLKÜDÜR

Yeryüzü bütün insanların mülküdür. Vatandaş olmak ise, insani temel haklara sahip olmanın ön koşulu olamaz. İltica temel bir insan hakkıdır.

Mültecilere insan onuruna yaraşır bir gelecek sunmak ise bütün insanlığın, bütün devletlerin boynunun borcudur.

Ölen gençlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır diliyoruz.

Benzer olayların bir daha hiç yaşanmayacağı, herkesin eşit , özgür ve onur içinde yaşayacağı  bir barış iklimi için çalışmaya devam edeceğimizi , davanın da takipçisi olacağımızı bildiriyoruz.

Haber: Fuat Taşcı-Hertaraf Haber