Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Annemin Tek Günü...

Veysi Dündar'ın yazısı;

Annemin Tek Günü...

 

 

“Tanrı her yere yetişemiyordu, bu yüzden anneleri yarattı.” der Rudyard Kipling... Yıllar önce bir video izlemiştim. Videonun sonunda göz yaşlarıma engel olamamış, bitiminde hemen Validemi aramıştım. Önce videoda geçen diyaloğu anlatayım. İş alımı için, başvurular yapılmaktadır. Sorulan sorular şöyledir:

 

“Bu iş için insanın oldukça sabırlı olması gerekir. Bu işte çalışacağınız insanlar oldukça hassastırlar. Sizin ilginize ihtiyaçları vardır. Sabahtan akşama kadar hatta isterlerse sabaha kadar onlara hizmet etmelisiniz. Hizmeti biraz geciktirdiğinizde bağıracaklar ama tepki göstermeyeceksiniz...

 

Öyle birisini arıyoruz ki aşçılık, doktorluk, muhasebe, hemşirelik bütün bunları bilmelidir. İşyerindeki insanlar bu hizmetin ya birini ya da hepsini isteyebilirler sizden. Düzensiz insanların olduğu yerde çalışacaksınız. Etrafı düzenleyeceksiniz, aynı insanlar tekrar dağıtacaklar ve sadece gülümseyeceksiniz. Bütün resmi, milli, dini tatillerde, bayramlarda, haftasonları çalışacaksınız, tatile gidemeyeceksiniz. Belki de işleriniz iki kat artacak. Hastalansanız da çalışacaksınız. Şartları söyledim. Kolay ve zor.” der insan kaynakları sorumlusu.

 

İş arayan; “Bu işler angarya işler değil mi? Kusura bakmayın; bu şartlarda kimseyi asla bulamazsınız.” diye cevaplar.

 

Sorumlu: “Bu iş ne kadar ücrete uygundur?”

İş arayan: “Normalde bunu karşılayacak bir ücret olamaz.”

Sorumlu: “Bu iş için kesinlikle maaş ödenmiyor.”

İş arayan: “Bu işi kabul edenin deli olması lazım.” der.

 

“Bu işi kabul ediyor musunuz?” sorusuna tüm adaylar “Hayır” derler.

“Bu işleri bir kuruş almadan yapan bir sürü insan var desem, inanır mısınız?” diye sorar sorumlu.

Var mı? -Var.

“Bu işi bir kuruş almadan yapan milyarlarca insan var. 

ANNELER....”

 

Kendi adıma şöyle bir düşünüp siz değerli okurlarla paylaşmakta bir beis görmüyorum. Kimi kadınlar bir kimi kadınlar ise daha fazla çocuk doğurmuştur. Tüm bunları her bir çocuğu için yapan sayısız kıymette anne vardır. Ailesinin kalbinde yer bulamayan bir çocuk, dünyada da kendisi için bir yer bulmaz. İşte tüm kardeşlerimle beraber hepimize aile olan elleri ayakları öpülesi annem, 9 çocuk doğurdu. Ömrünü bize harcadı. Hayattan ne keyif aldı, Allah-u Âlem... 

 

Evet... Yine Mayıs ayı ve ikinci pazar bugün. Adına da “Anneler Günü” demişiz. Doğum yapmış ve her gününü anne olarak yaşayan kadına, tek bir gün için “Anneler Günün kutlu olsun.” deme haksızlığını yaşatmamak, elden geldiğince ona her gün özel bir kadın olduğunu hissettirmek lazım.

 

Bu özel güne nasıl karar verilmiş kısaca hatırlatıp; günün özlü mısralarla tamamlayayım...

Batı Virginialı ögretmen Anna Jarvis 9 mayis 1905'te annesini kaybetti. İki sene sonra ölüm yıldönümünde evine çağırdığı arkadaşlarına her yıl Anneler Günü adında bir kutlama yapılmasını önerir. Annesinin de sağlığında sık sık bahsettigi, kızına aşıladığı bir ukteydi. Anna Jarvis; uzun uğraşlar sonucu, ilk Anneler Gününü 10 Mayıs 1908'de geniş bir katılımla kutlar. Programa annesinin yirmi yıl ders verdiği Grafton'daki Andrews Metodist Pazar Okulu'nda 400 civarı çocuk ve anneleri katılır. Bu yüksek katılım her sene artarak devam edince, Başkan Woodrow Wilson 1914'te Mayıs’ın ikinci pazarını Anneler Günü olarak ilan eder. O gün bugündür de kutlanır.

 

Zifiri karanlıkta sizi gören, en gürültülü kalabalıkta sizi duyan, çiçek tarlasında koklayarak sizi bulabilen sadece bir kişi olabilir ve siz ona sadece Anne dersiniz.

 

“İşim gücüm budur benim, 

Gökyüzünü boyarım her sabah. 

Hepiniz uykudayken. 

Uyanır bakarsınız ki mavi.” diyor ya Orhan Veli. Oysa yanılıyor, gökyüzünü her sabah maviye boyayanlar annelerdir, kadınlardır....

 

“Anne” kelimesi tüm çocukların kalplerindeki ve dudaklarındaki en kutsal sözcüktür.

Bu vesile ile bende başta annem Fatma Dündar olmak üzere, Berkin Elvan’ın, Yasin Börü’nün, Ali İsmail Korkmaz’ın, Özgecan Aslan’ın, Mustafa Göçek’in, Helin Bölek’in, İbrahim Gökçek’in, Suriyeli Ali Hemdan’ın, Cumartesi Annelerinin, tüm Şehit Annelerinin, Meriç’te boğulan annelerin, çocuğuyla hapisteki bine yakın annenin, bebeleri evde fakat Korona illetiyle mücadele etmekte yükümlü tüm sağlık çalışanı annelerin, günlerin en özelini en güzelini kendileri yaşayamadılar fakat diğer anneler yaşasın diye selamlıyor, tüm evlat sahibi kadınların ve saymayı unuttuğum tüm kadınların bu çok özel günlerini kutluyorum. 

Evlat sevgisini yaşamayan annelik şefkati ve merhametini tüm canlılardan esirgemeyen kadınların da gününü ayrıca kutlarım.

Varlığını, kıymetini bilenlere Anneler günü hergündür...

 

Biz erkekler durduramadık (-karar verici erkeklerin öyle bir derdi de yok zaten) fakat dünyadaki tüm ölümleri durduracak olanlar Annelerdir.

Veysi Dündar Blog



Anahtar Kelimeler: Annemin ...

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER