Davutoğlu’na herkes kızıyor. Bence gereksiz bir tepki gösteriliyor. Sonuçta, ortak aday konusundaki belirsizliğe ve beklentiye büyük ölçüde açıklık getirdi. “Genel başkanların cumhurbaşkanı yardımcısı olması konusunda mutabakata vardık” dedi. Yani Kılıçdaroğlu’nu da artık masanın cumhurbaşkanı adayı olarak sayabiliriz. 6’lı masanın kurucusu olarak, doğal cumhurbaşkanı adayı kendisiydi. Sürecin sağlıklı şekilde yönetilmesi konusundaki birleştirici tutumu, zaten onu öne çıkarıyor.
Yola devam
Hemen her gün medyada 6’lı masaya ilişkin “skandal” diye abartılan haberler yer alıyor. Davutoğlu’nun başkanların yetkileri üzerine söyledikleri de ortalığı karıştırdı. Peki gerçekten 6’lı masa bir karmaşadan ibaret mi? Öncelikle birinci senesini dolduran bu birliktelik, ortak siyaset konusunda başarılı bir tecrübe oldu.
Beklenenin tersine, bu sürenin muhalefet ittifakı açısından uyum içinde geçtiği söylenebilir. Kılıçdaroğlu’nun adaylığı konusunda yaşanan tartışmalar, ittifakın doğasında olan şeyler. Bu kadar farklı siyasi partinin, pürüz çıkmadan tam bir uyum içinde hareket etmesi zaten ittifak pratiğinin ruhuna da aykırı… Çıkan dedikodulara, “bitti bitiyor, dağıldı dağılıyor” karamsarlıklarına rağmen, ortaklık, seçim takvimini sükünetle takip ediyor.
Seçim ittifakı
6’lı masa, ilk bir araya gelirkenki hedefinin çok ötesinde bir noktada. Millet İttifakı’nı artık 6 partili bir ittifak olarak görmek mümkün. Hatta HDP de bu muhalefet buluşmasının kaçınılmaz bir parçası. Muhalefet açısından ilkeleri belirlemek önemli ama yeterli değil. İktidar gücünün nasıl paylaşılacağı da Ankara kulislerini dalgalandıran bir konu olarak sıcaklığını koruyor.
