Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Abdülkair Özkan:Terör örgütleri ABD’de üs kurmuş durumda

PKK/YPG ve FETÖ’nün ABD’de üs kurdukların.ı bunun da ötesinde bu merkezden yönetildiklerini söylemek yanlış olmayacaktır. Söz konusu terör örgütleri ABD’den yönetildikleri gibi, hedef olarak da ülkemizi seçmiş durumda.

Abdülkair Özkan:Terör örgütleri ABD’de üs kurmuş durumda

PKK/YPG ve FETÖ’nün ABD’de üs kurduklarını, bunun da ötesinde bu merkezden yönetildiklerini söylemek yanlış olmayacaktır. Söz konusu terör örgütleri ABD’den yönetildikleri gibi, hedef olarak da ülkemizi seçmiş durumdalar. Bir başka ifadeyle sadece ülkemiz değil, bölge ülkelerini parçalara ayırma görevini yerine getirmenin faaliyeti içindeler. Kısacası efendilerine hizmet etmek için oluşturulmuş maşaların arkasında kimlerin bulunduğu hususunda bir tereddüt olmadığı açık. Hemen belirtelim ki, adı geçen terör örgütleri ABD’de üsler oluşturmakla kalmamış aynı zamanda AB ülkelerinden de açık destek alıyorlar. Bu arada, bölgemize yönelik hedeflerinin gerçekleştirilmesinde gerek duyduklarında Rusya’da bu örgütlerle rahatlıkla kol kola girebilmektedir. Bu gerçeklerin ışığında niçin hâlâ ABD’den stratejik ortak ve AB ulaşılması gereken nihai hedef olarak tarif edilir ve topluma sunulur,  üzerinde asıl durulması gereken husus sanıyorum burası. Çünkü ülkemiz yüzyıllardan beri Haçlı ittifakının hedefi olmuş, buna birde Siyonistler eklenince artık Haçlı-Siyonist ittifakından söz etmek gerekiyor.

Ülkemiz ve İslam dünyası uzun yıllardan beri Haçlıların hedefi olmuş ve bu düşmanlık Haçlıların oluşturduğu bir ortak hareket ile parçalanmaya, ülkemiz dünya üzerinde belirleyici olmaktan çıkartılmaya çalışılmıştır. Sonuçta bugünkü topraklarımıza çekilmek zorunda bırakıldık. Ancak, bu çekilme bile Haçlıları tatmin etmemiş ki, bölgemizdeki ülkeleri ufak parçalara ayırma, daha da güçsüzleştirme ve İslam dünyasının zenginliklerini kendi çıkarlarına kullanmak hedefinden vazgeçmiş değiller. Bu gerçeklerin aslında gizli bir tarafı da yok.  Düşman belli, sıkıntı bir takım gerekçelerle düşmanların dost bellenmiş olmasından kaynaklanıyor.

Özellikle hemen her alanda genelde Batılılar olarak takdim edilen aslında bir Haçlı ittifakı olan dünya, insanımıza uzun yıllar örnek olarak gösterildi. Böyle olunca da ister istemez söz konusu düşman cepheye toplumda bir sempati oluşuyor ve yaptıkları düşmanlıklar söz konusu anlayış sebebiyle görülmez oluyor. Söz gelimi siyaset adamlarından, ilim adamlarına ABD söz konusu olduğunda dost ve stratejik müttefik olarak nitelendiriliyor. Halbuki dost ve müttefik olan bir devletin ülkemize yönelik terör örgütleri ile işbirliği yapması, onlara kendi ülkesinde üsler temin etmesi düşünülemez. Düşünülüyorsa,  ortada bir yanlışlık var demektir.

Sadece FETÖ terör örgütünün elebaşının ve yüzlerce üst yöneticisinin ABD’de koruma altına alınmış olması, işledikleri cinayetlere, ABD’ye ulaştırılmış çuvallar dolusu belgeye rağmen haklarında bir işlem yapılmıyor oluşu karşısında hiç olmazsa bundan sonra ABD söz konusu olduğunda dost ve müttefik nitelendirmesinin tekrarlanmaması gerekmez mi? Buna bir de son günlerde PKK/YPG’nin bölgemizde verilen desteklere ilave olarak ABD’de bir terör lobisi ile anlaşma imzalamış olması eklenince ciddi bir düşmanlığın sahaya yansıtılmakta olduğu görüntüsü çıkıyor. .

Bu noktada dünkü bazı gazetelerde yer alan iki haberden alıntı aktarmakla yetinmek istiyorum. İlk alıntı özetle şöyle:

“Terör örgütü YPG/PKK. ABD’de kendisine ayrıcalıklar ve meşruiyet sağlamak için bir lobi firmasıyla anlaştı. Aynı gün Kongre’de de örgüt elemanlarına ‘özel göçmen vizesi’ sağlamak için önerge sunuldu.”

Diğer alıntı ise şöyle:

"Bölücü terör örgütü, ABD’deki faaliyetlerini artırıyor. PKK/YPG’nin Washington’da Cumhuriyetçi Parti’ye yakın bir lobicilik şirketi ile anlaşma yaptığı öne sürüldü.”

ABD’nin dost mu düşman mı olduğunu göstermek için başka söze gerek var mı?



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz