"Hayır bildiğinizde şer, şer bildiğinizde hayır olabilir." (Bakara, 2/216)
Sanırım bu ayete başka bir ayet eklemek abes kaçmayacaktır.
Allah Teala yalnızca ayetin kendisinin değil onu anlayanın da durumuna dikkat çeker.
"-Allah birçok kimseyi ayetiyle saptırır, birçok kimseyi de ayetiyle doğru yola iletir-." (Bakara: 26)
Yani aynı ayet felaket veya kurtuluş olabilir. Onu ancak salim kalp sahipleri anlarlar.
………..
Virüsü fırsata çevirmek, şer’i-kötülüğü fırsata çevirmek değildir. Allah’ın muradı her şeyden önce temiz kalp sahiplerine hitaptır. Sabredin der, kendinizi kahretmeyin der, üzülmeyin der, dayanın der amma iyilik ve hayırla yapın der.
Cumhurbaşkanı Tekalif-i Milliye dedi ve ekledi;
"2023 hedefimizin önündeki engeller adeta kendiliğinden kalkıyor"
Sinekten yağ çıkarıyor, önüne gelen her şeyi fırsata çeviriyordu. 2023 hedefinin önündeki engel nasıl kalkıyordu.
Ekonomi tüm boyutlarıyla felç olmuş,
Toplum eve hapis olmuş,
Virüsün insan ve diğer canlıların sağlığı üzerinde onarılamaz büyük bir yıkım ihtimali devam ediyor,
Korku, panik ve ekonomik sıkıntıların 1929 ekonomik krizini(açlık) bile geride bırakacağı söyleniyor,
Ve biri, yani Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı çıkıp diyor ki;
“2023 hedefimizin önündeki engeller kendiliğinden kalkıyor"
Ortadan kalkan
can,
mal,
nesil güvenliğidir,
Toplumun tüm kurumlarının felcidir,
Çocukların anne-babalarını göremeyecek hale gelmeleridir.
Peki sormak lazım “kendiliğinden ortadan kalkan engeller” nelerdir.
Zaten Virüs baş verdiği gibi 8 belediyeye kayyım atayarak, hiç kimsenin göz yaşına bakmayacağını, virüs gibi yeniden insanlığımıza sarılacağımız durumları takmayacağını göstermiş, sakın kalbimin yumuşadığını sanmayın demişti.
"Sonra kalbleriniz yine katılaştı, taş gibi, hatta daha da katı oldu. Nitekim taşlar arasında kendisinden ırmaklar fışkıran vardır; yarılıp su çıkan vardır; Allah korkusundan yuvarlananlar vardır. Allah yaptıklarınızı bilmez değildir." (Bakar:74)
…….
Birileri ilk icraatları ile; “hâ” dedi.
“Sakın virüsün bir insanlık sorunu olmasının kalbimizi yumuşatacağını sanmayın” diyerek devam etti.
Sonra belediyeler devletin değilmiş gibi “devlet içinde devlet olmaz” bizim belediyelerimizin! Dışında kimse yardım toplayamaz. Ve yardım toplayan belediyelerin hesaplarına bloke koydu. Türkiye’deki belediye başkanlarını topladı. CHP’li belediyeleri belediye kabul etmediği için, zaten seçimleri de kabul etmemişti, yalnızca AKP’li belediyeleri çağırdı.
Yardımları kendi devleti! Ve bünyesindeki Sivil Devlet Örgütleri(SDÖ) yapabilecekti.
Kürtlerin elindeki belediyeleri zaten düşman kabul etmişti.
Devlet partisi artık AKP idi. Cümle alem bunu bilsindi.
Yani;
“Bu ülkeye komünizm gelecekse onu da biz getiririz” dedi.
Biz yeni dönemin CHP’siyiz, devletin partisi biziz, hiçbir şey bizi ne yumuşatır, ne de girdiğimiz yoldan saptırır.
Biri de yoktu ki, “girdiğiniz ve gittiğiniz yol, yol değil” desin.
Bir Ali Şeriati’de yoktu; “Emevi saraylarından” ve onun "bekçilerinden" uzun uzadıya bahsetsin.
Meşhur hikayedir bilirsiniz. Hikâyenin sonuna geldiğimiz için sonunu anlatsam yeterli olur.
“……..Kralın elbisesi şehirde kulaktan kulağa dolaşır olmuş. “Sadece akıllılar görebilir!” İnsanların merakı bunu duydukça daha çok artıyormuş. Sonunda tören günü gelmiş. Halk toplanmış, hazırlıklar bitmiş. Terzi kralı soymuş ve gerçekten varmış gibi üzerine bir elbise giydirmiş. Sonrada karşısına geçip;
“Çok şık oldunuz efendim” demiş. “Muhteşemsiniz.”
Kral genç terzinin bu iltifatları karşısında, aynada gördüğü çıplak bedene hiç aldırmadan;
“Eline sağlık, çok güzel olmuş” demiş
Kral yeni elbiseleri ile çıkmış saraydan. Dışarda toplanan halk kralı çıplak görünce çok şaşırmışlar. Ama kimse cesaret edip krala gerçeği söyleyememiş. Birden küçük bir çocuk haykırmış;
“Kral çıplak!!!”
Ardından cesaretlenen halk, gülmeye başlamış. Kral geç de olsa gerçeği böyle acı bir şekilde anlamış”
Önce Krala ve topluma olmayan elbiseyi yutturan akıllı terzileri,
Sonra;
Bütün toplumu güldürecek, gözlerine korkunun derin endişesi girmemiş, kirlenmemiş, krala “kral çıplak” diyecek çocuksu bir cesareti…
Yoksa kral en iyi elbiseler içinde olduğu zehabıyla aramızda çıplak dolaşmaya devam edecek.
Allah hepimize gülmeyi ve güldürmeyi nasip etsin.
Şüphesiz Allah iyiliği, doğruluğu ve güzel sözü emr eder.
