Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Bülent Arınç-Mehmet Metiner kavgası büyüyor: Bir gramlık kıymeti yok

Mehmet Metiner ve Bülent Arınç tartışması sürüyor. Arınç, Metiner'in son sözlerine tepki göstererek, "Benim için bir gramlık değeri yok. Cevap vermeyeceğim" dedi.

Bülent Arınç-Mehmet Metiner kavgası büyüyor: Bir gramlık kıymeti yok

Eski Meclis Başkanı Bülent Arınç ile eski AK Parti milletvekili Mehmet Metiner arasındaki gerilim artıyor. Arınç dün yaptığı konuşmada, "Tatlı su balığı siyasetçileri var, suya sabuna dokunmadan. Majestelerinin gazetecileri var. Havanın suyun berraklığından bahsederler. Öksürmenin, bağırmanın zamanıdır. Kral çıplak demenin vaktidir. Allah cesur olana izzet verir” ifadelerini kullanmıştı.

Metiner ise Arınç'ın sözleri üzerine, "Bizim gönlümüzde bir yeri kalmamıştır. Bizim gönlümüzde bir yeri kalmamıştır. İnşallah partimizden de ihraç olur gider. Bülent Arınç’ın ismini duymak istemiyoruz, yeter artık. Onu partide tutanlara da yazıklar olsun diyorum. Kim olurlarsa olsunlar" dedi.

Arınç, bugün sosyal medya üzerinden Metiner'in açıklamalarına sert çıkarak "Kifayetsiz, muhteris ve müfteri Metiner, sözüm sana" ifadeleri ile başlayan bir paylaşımda bulundu.

Mehmet Metiner'in genel başkanlığını yaptığı Demokrasi ve Birlik Derneği de tartışmalara girdi. Dernek tarafından yapılan açıklamada Arınç için, "Çalkantılı hayatın daha magazinsel" ifadeleri kullanıldı.

Gazeteci İsmail Saymaz da, Halk TV ekranlarında yayınlanan Seda Selek ile Perdenin Önü Arkası programında, yayın öncesi Arınç ve Metiner ile yaptığı konuşmanın ayrıntılarını anlattı.

'20 MİLYON İNSANI TEMSİL EDİYORLAR'

Saymaz, Arınç ile yaptığı röportajla ilgili olarak şunları söyledi, "Arınç'a iktidarın 6'lı masaya bakışı 'bunların hepsi terörist, masanın altında HDP var, bunlar dış bağlantılı, ülkenin kaderini tehdit ediyorlar' diye bakarken siz 6'lı masaya saygı duyduğunuzu söylediniz. O da dedi ki, 'Ben zaten bir seneye yakın zamandır zillet demeyelim bunların adı millettir, kendimize tanıdığımız hakkı neden başkasına tanımıyoruz diye ihtar ediyorum. En azından 20 milyon insanı temsil ediyorlar. Bunlar bizim evimizdekilerdir, bizim akrabamızdır, bizim komşumuzdur. Zillet diyerek onları karşı bir kampanyaya götürmek doğru değildir' diyor.

AK PARTİ'DEN AYRILIYOR MU?

Arınç, 'AK Parti'den ayrılıyor musunuz?' sorusuna şu yanıtı verdi: "Ben AK Parti'de kalacağıma söz verdim. Cumhurbaşkanımın yanında da olacağıma söz verdim. Bu sözüm hala devam ediyor. Ama bu sözün yanında ben bir bireyim ve siyasette 50 yılımı doldurmuş bir insanım. Toplumun bana dair bir kanaati var. 'Bu adam namusludur, bu adam vicdanlıdır, muhakeme sahibidir' şeklinde bir kanaat var. Ben bu yüzden bildiklerimi söylemek zorundayım. Bildiklerimi söylerken de partime ve cumhurbaşkanına zarar vermeyi düşünmem ama isterim ki vicdanlar harekete geçsin, yanlışlar da yanlış işlerde doğruya dönsün. Tek arzum budur."

'O REİSİ SAVUNUYOR...'

Mehmet Metiner'le girdiği diyaloğu da soran Saymaz şunları söyledi: "Bugün yazdıklarım yazmak istediklerimin en zayıfıdır, en hafifidir. Kendisi muhatap alınmak istiyor. Ben onun babası öldüğü zaman aradığımda bana, 'ben sana çok haksızlık yaptım hakkını helal et' demişti. Ben helal ettim demedim. Adam da her akrep misali fırsatta sokmaya çalışıyor. Bu onun karakteridir, böyle bir huyu var' şeklinde bir ifade kullanıyor. Aynı zamanda partiyi uyardığını, Mehmet Metiner parti adına konuşuyorsa ona kendisinin partinin eski Meclis başkanı olduğunun hatırlatılmasını söylediğini anlatıyor. Bunu üzerine kendisine 'o reisi savunuyor o yüzden pek kendisine müdahale etmiyoruz' denildiğini anlatıyor.

Kendisinin düellosuna cevap verecek mi? Arınç şöyle diyor: "Hayır. Zaten benim açımdan bir gramlık kıymeti yok. Ona daha cevap vermeyi bile düşünmüyorum' dedi.

'DÜN NE SÖYLEDİYSEM BUGÜN DE AYNI DÜŞÜNCEDEYİM'

Metiner ise şöyle konuştu: "Benim HADEP Genel Başkanı olduğum dönemde bugün savunduklarım dışında bir tek demecimi söylesinler. Etnik milliyetçilik yaptığıma, PKK'yı savunduğum bir tek demecimi göstersinler. Silaha ve teröre hayır dedim. Etnik milliyetçiliğe hayır dedim. HADEP'in Diyarbakır binasında kahrolsun Kürtçülük diye bağırdım. Tamamen birlikten ve beraberlikten yana oldum. Bir tek Kürt kimliği kabul edilsin istedim. Dün ne söylediysem bugün de aynı çizgideyim."

Geçmişte Metiner'e ait Erdoğan'dan demokrat çıkmayacağına dair sözlerinin yer aldığı ses kayıtlarını hatırlattığını ifade eden Saymaz, Metiner'in konuya ilişkin cevabını şu sözlerle bildirdi: "Ben onu inkar etmedim ki ama bunlar çarpıtılarak sunuldu. Ben o zamanlar HADEP'te değildim, gazeteciydim. Dediğimde 'Erdoğan'la Erbakan tıpkısının aynısı' gibi bir cümleydi. Yani yanlış da olsa hakaret değildir. Ancak bu Bülent Bey'i ilgilendiren bir durum da değildir. HADEP'le de bunun bir ilgisi yoktur."

Saymaz, 'Majestelerinin gazetecisi derken sizi kast etmiyor sanırım neden bu kadar öfkelendiniz' sorusuna Metiner'in verdiği yanıtı şöyle aktardı, "'Hayır bizi kast ediyor. TBMM'de haftanın 5 günü AK Parti'yi savunan biziz. Davutoğlu döneminde beni partiden ihraç ettirmeye çalıştı. O zaman madem öyle majestelerinin gazeteci kimse çıksın söylesin. Özel hayat üzerinden tehdit savurmasın. Bu hangi ahlaka sığar. Eğer onun bizim hakkımda duydukları varsa, bizim de onun hakkında duyduklarımız var. Ben ona diyorum ki Pensilvanya'nın ağzıyla konuşuyorsun. FETÖ'ye sahip çıkıyorsun. Sert olabilir. O da bana bu şekilde yanıt versin, özel hayattan vermesin' diyor."

METİNER'İN DERNEĞİNDEN AÇIKLAMA

Öte yandan Mehmet Metiner'in genel başkanlığını yaptığı Demokrasi ve Birlik Derneği, Mehmet Metiner için "Özel hayatın, dünün ve bugünün ile alakalı bildiklerimi ailene hürmeten konuşmuyorum. Sen ne bir Kürt kadar mert, ne de bir Müslüman kadar ahlâklısın" diyen Bülent Arınç'a yönelik açıklama yaptı: "Arınç'a başkalarının aile hayatının defterini tutacağına, kendi çalkantılı özel yaşamına ait anekdotlarının daha magazinsel olacağını ve daha fazla dikkat çekeceğini hatırlatmak isteriz."

Açıklamada şu ifadeler de yer aldı: "Genel Başkanımıza hakaret, şantaj ve tehdit diliyle laf söyleyenlerin öncelikle davada bulundukları yeri konumlandırmaları gerekir. Özellikle AK Parti'nin her önemli siyasal dönüşümünde dış kaynaklı şer odaklarının çanaklarına ayna tutan, Gezi olaylarında kendisine 'höt' diyenlere karşı korkusundan ayağa kalkıp ceketinin önünü ilikleyen, kendisini dev aynasında görüp hak ettiği yerde olmadığını düşünerek her fırsatta 'bildiklerim var' diyerek bir yandan bulunduğu konuma tutunmaya çalışıp diğer yandan Cumhurbaşkanımızın düşmanlarına kaş-göz işareti yapan, FETÖ terör örgütü ile arasında bir adım dahi mesafe koymaktan imtina eden Bülent Arınç'ın Genel Başkanımıza laf söylerken bir kere düşünmesi gerekir."



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER