İndependent Türkçe'dn Ali Kemal Erdem'in "konuya dair" haberi...
İdlib’de Suriye Ordusu ile muhalif güçler arasındaki büyük çaplı çatışmalar Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Bahar Kalkanı Harekatı’nı sonlandıran 5 Mart 2019 tarihli ateşkesin ardından durdu.
Taraflar belirlenen hatlar üzerinde pozisyonlarını koruyor.
Her ne kadar büyük çaplı ve toprak elde etmeyi amaçlayan çatışmalar olmasa da bu, çatışmaların son bulduğu anlamına gelmiyor.
İki taraf da tabir yerindeyse "fırsatını bulduğu anda" birbirlerine küçük çaplı sızmalarla baskın düzenlemeye çalışıyor veya karşılıklı topçu, roket, keskin nişancı atışları devam ediyor.
Bunun yanısıra Suriye Ordusu, zaman zaman Rusya’nın da yardımıyla hava saldırıları düzenliyor.
Karşılıklı saldırılarda iki taraf da kayıplar veriyor.
Aradan geçen süreçte saldırılarda en fazla kullanılan, en çok kayıp verdirten sistemin adı ATGM, yani güdümlü tanksavar füzeleri.
Her iki tarafın da elindeki ATGM sayısı net değil ancak çok sayıda olduğu tahmin ediliyor.
Muhalifler ağırlıklı olarak Tow adlı ABD yapımı ATGM kullanırken, Suriye güçleri Rus yapımı Kornet füzelerini tercih ediyor.
Bunun dışında her iki tarafın da kullandığı Rus, Çin, İran yapımı başka tanksavar füze sistemleri de mevcut.
Geniş bir alanda kullanılıyor
ATGM’ler, Hatay'ın güneyindeki Lazkiye sınırları içinde kalan Kibene Dağı’ndan Hama kuzeybatı kırsalındaki Gab ovasına; buradan da Halep batısına kadar, İdlib’i çevreleyen tüm sıcak temas noktalarında aktif şekilde kullanılıyor.
Bölgeyi yakından takip eden kaynaklara göre, neredeyse her hafta iki taraftan bir veya ikisinin ATGM kullanarak karşı tarafa kayıp verdirdiğine dair iddialar var.
Suriye'de muhaliflerin en yaygın kullandığı ATGM, ABD yapımı Tow füzeleri / Fotoğraf: AA
10 günde en az altı ATGM saldırısı
Son olarak Suriye Milli Ordusu’na bağlı (SMO) Felyak Şam grubu, İdlib güneyindeki Hazarin’de Suriye Ordusu’na ait bir ATGM mevzisini 5 Temmuz'da Tow tanksavar füzesiyle vurduğunu açıkladı.
Yine muhalif çevrelerden yapılan açıklamaya göre, İdlib güneyinde bir araç 1 Temmuz’da, Tel Rıfat’a bağlı Şeyh İsa’da bir mevzinin ATGM ile vuruldu.
30 Haziran’da Türkmen Dağı’nda Suriye Ordusu’na ait Zil tipi bir aracın hareket halinde vurulduğu öne sürüldü.
Suriye Ordusu’na yakın hesaplar ise 1 Temmuz’da muhaliflerin ATGM ile saldırı düzenledikleri Güney İdlib’de bu sefer kendilerinin muhaliflere ait bir mevziyi ATGM ile vurmalarına dair görüntü paylaştı.
Yine 3 Temmuz tarihinde bir ATGM atışının görüntüsüne yer verildi ancak neresi olduğu belirtilmedi.
Saldırılara dair örnekleri çoğaltmak mümkün. Bunlar sadece son 10 günde iddia edilen ATGM saldırılarına örnekler. Geçmiş haftalara da ait onlarca benzer iddia ve saldırı görüntüsü bulunuyor.
ATGM'ler SİHA'larla birlikte günümüzde tankların savaşlardaki önemini tartışılır hale getirdi / Fotoğraf: AA
ATGM’ler Suriye Savaşı’nda yaygın kullanıldı
Her savaşta bazı silahların kullanımı diğerlerine göre daha fazla ön plana çıkması, hatta bazen silahlar o savaşa damga vurması genel kabul gören bir durum.
Örneğin İkinci Dünya Savaşı’nın en sembol silahları tanklar ve uçaklardı. Her iki silah da hiç olmadığı kadar yaygın kullanıldı.
Vietnam Savaşı’nda ve Sovyetler’in Afganistan işgalinde helikopterler devredeydi.
Suriye iç savaşında ise tanksavar füzeleri önceki birçok çatışmaya göre daha fazla kullanılıyor.
"Birbirlerinin hareket kabiliyetini kısıtlıyorlar"
Bunun nedenlerini Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) Güvenlik ve Savunma Koordinatörü Emekli Albay Mithat Işık’a sorduk.
İdlib’de ATGM’lerin yaygın kullanıldığını doğrulan Işık, "Orada mevziler birbirlerine yakın değil. Taraflar genelde zırhlı araçlarla veya uçaksavar yüklü jeep, kamyonlarla hareket halinde. Bu silahları kullanarak zaman zaman karşı tarafın mevzilerini ateş altına almaya çalışıyorlar" diye konuştu.
Stratejik Düşünce Enstitüsü Güvenlik ve Savunma Koordinatörü Emekli Albay Mithat Işık/ Fotoğraf: Twitter
ATGM’lerin özellikle hareket halindeki araçları vurmaya çalıştığını belirten Işık, açıklamasına "Çünkü bunları top veya havanla vurmak daha zor. Böylece birbirlerinin hareket kabiliyetini de kısıtlamaya çalışıyorlar" diyerek devam etti.
"Cephenin durağan hale gelmesi ATGM kullanımını artırdı"
ATGM’lerin yaygın kullanılmasının bir nedeninin de Suriye’de özellikle İdlib’de cephenin statik (durağan) hale gelmesinden kaynaklandığını söyleyen Işık, şöyle konuştu:
"Mevzilerin ele geçirildiği büyük çatışmalar şu an için yok. O nedenle ATGM’leri kullanarak birbirlerinin zırhlı veya silahlandırılmış araç kapasitelerini azaltmaya çalışıyorlar.
Menzil içinde ise top veya ATGM mevzileri de hedef alınıyor. Bu yolla karşı tarafa hem maddi kayıp verdirtiliyor hem de psikolojik üstünlük kurulmaya çalışılıyor.
Sonuç olarak günümüz savaşlarında taraflar teknolojinin imkanlarından faydalanarak kendisi en az kayıp verecek ama karşı tarafa da kayıp verdirecek yöntemleri deniyor. ATGM’ler de bunun için etkili bir sistem."
Ağar: İdlib’de yaygın kullanılıyor
Terör uzmanı emekli asker Abdullah Ağar da Independent Türkçe'ye yaptığı açıklamada İdlib’de tarafların ATGM’yi yaygın şekilde kullandığını doğruladı.
Terör uzmanı emekli asker Abdullah Ağar/ Fotoğraf: Twitter
ATGM'lerin son derece etkili ve caydırıcı bir sistem olduğunu söyleyen Ağar "Hedeflediği tank ve zırhlı aracı etkisiz hale getiriyor” diye konuştu.